| Konu: | CHP GRUBUNUN, MANİSA MİLLETVEKİLİ SAKİNE ÖZ VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, ERZURUM İLİ PALANDÖKEN İLÇESİNDE BULUNAN TÜRK TELEKOM ATLAMA KULELERİNDE TOPRAK KAYMASI SONUCU MEYDANA GELEN HASARIN TÜM BOYUTLARIYLA ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 21/7/2014 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 23 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 124 |
| Tarih: | 23.07.2014 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin Erzurum ilimizin Palandöken ilçesinde bulunan kayak tesisisin usulsüz bir şekilde yapımı ve yıkılmasıyla ilgili süreçlerin araştırılması için verdiği önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu önergeye baktığımız zaman, önergenin uzun bir süredir kamuoyu vicdanını rahatsız eden pek çok konuda yol açabilecek bir niteliği olduğunu, özellikle 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra kamuoyunda yolsuzlukları örtme şeklinde Hükûmetiniz üzerinde oluşan zannı ortadan kaldırma fırsatını da önünüze getirdiğini ifade etmek istiyoruz. Aslında 17 Aralık operasyonundan hemen sonra biz buraya 2 önergeyle gelmiştik ve Meclisin 2 araştırma komisyonu kurması gerektiğini söylemiştik. Bu araştırma komisyonlarından birincisini yolsuzlukla mücadele etmesi gereken bir komisyon, ikincisini de paralel devletle mücadele etmesi gereken bir komisyon olarak ifade etmiştik ama maalesef, o dönem sayısal çoğunluğunuzla, sizin burada ortaya koymuş olduğunuz tavırla ne yolsuzlukla mücadele ne de paralel devletle mücadele komisyonlarını direkt Meclisin inisiyatif alacağı şekilde kurma şansını yakalayamadık ve öyle olduğu için de o günden bugüne kadar hem yolsuzlukla mücadele konusunda hem de paralel devletle mücadele konusunda ortaya koymuş olduğunuz hiçbir adımın ne toplum nezdinde ne de Meclis nezdinde inandırıcılığı olmadığını ifade etmek istiyorum.
İşte, son günlerde de paralel devlete karşı bir operasyonel süreç başladı ancak kamuoyunda hâlâ bu operasyonel sürecin Cumhurbaşkanlığı seçiminde size algı yönetimi yapacak bir mecrada mı başlatıldığı, böyle bir avantaj sağlamak için mi düğmeye basıldığı, yoksa gerçekten bütün yapılarıyla devlet içerisinde örgütlenmiş paralel yapıların tasfiyesi ve bunun yerine yeni bir demokratik devletin inşası şeklinde mi olduğunu hiç kimse şu anda net olarak kestiremiyor.
Şimdi, 17 Aralıktan sonra böyle bir fırsatı kaçırdınız. Süreç içerisinde de buraya getirilen ve kurulması planlanan soruşturma komisyonuyla ilgili de "Cumhurbaşkanlığı seçimi aradan çıksın da ondan sonrasına bakarız." gibi yaklaşımınızı yine bütün halkımız yakından takip etti, bizler de biliyoruz. Bu konularla ilgili bütün bu zannı üzerinizden kaldırmak için bence bu verilen önerge bir başlangıç olabilir çünkü bu önergenin detayına baktığınız zaman Hükûmetiniz döneminde bir taşeron firmanın nasıl kamu ihaleleri yoluyla trilyonluk vurgunlar yapabildiğinin fotoğrafını net olarak görebilirsiniz. Bahsedilen firma, 1980'le 1990 arasında sadece küçük taşeron işleri yapan bir firma. 1990'la 2000 yılları arasında yine çok fazla isminden bahsedilmeyen ve daha çok yine alt işveren işleri üzerinden kamu ihalelerine giren bir firma ama ne hikmetse Hükûmetiniz döneminde, 2000 yılından sonra, kamu ihalelerinden en büyük pay olan 40 ihalenin bir şekilde kendisine aktarıldığı ve AKP tarafından "Yürü ya kulum." talimatı verildiği bir firma olarak hemen gözümüze çarpıyor.
Buradan firmanın aldığı ihaleleri, büyük işleri saymaya kalksak süremiz yetmeyecek ama çok ilginçtir; Bingöl'den Konya'ya, Trabzon'dan Ankara'ya, Karabük'ten Samsun'a, yurt dışındaki ihalelerden Eskişehir'e kadar neredeyse hem ülke içerisinde hem de ülke dışında aslan payı sayılabilecek bütün ihaleleri alan bir anlayışla karşı karşıyayız. Basında yer alan haberlerde -eminim ki takip etmişsinizdir- özellikle firma sahiplerinin AKP'li yetkililerle ve bazı bakanlarla olan yakın ilişkilerinden sıkça bahsediliyor.
Yine, bu firmayla ilgili 15. Asliye Ceza Mahkemesinde usulsüz fatura kesmekten dolayı bir davanın bulunduğunu biliyoruz. Bütün bunların kendisi bile bu bahsetmiş olduğumuz süreçle ilgili bir soruşturma komisyonunun, bir araştırma komisyonunun kurulması ve Meclis Genel Kuruluna bu şekilde bir bilgilendirme yapılması gerektiğini ortaya koymakta.
Tabii, Palandöken'deki bu kayak tesisinin yıkımı aslında Hükûmetinizle ilgili bazı boyalı gerçekleri dökmesi açısından da bizce son derece önemlidir. Bu kayak tesisinin yıkılmasıyla beraber ihale ve inşaat sürecindeki yolsuzluklardan başlayalım da denetimlerdeki kayırmacılığa ve iş yapılırken ortaya konan usulsüzlüklere kadar pek çok faktörü açığa çıkarmanın koşullarına sahip olabiliriz. Yüksek meblağda ihaleleri şirketlere veriyorsunuz, bu konuda tamamen diğer şirketleri dışarıda bırakacak şekilde, ekarte edecek şekilde ihale süreçlerini işletiyorsunuz. Kendinize yakınlık payı üzerinden bazı şirketleri on yıl içerisinde devasa bir yere getiriyorsunuz. Bütün bunlar yetmiyor, bu size yakın olan şirketler bu işlerin yapım aşamasında da çeşitli yolsuzluklar yaparak, maalesef böyle tabloları önümüze getiriyorlar. Dolayısıyla, burada, bir bütün olarak soruşturulması gereken bir süreçle karşı karşıyayız.
Biz, aslında bu konuda daha fazla çaba içerisinde olması gereken tarafın muhalefet partisi değil iktidar partisi olması gerektiğini düşünüyoruz. Şeffaflıkla ilgili, hesap verilebilirlikle ilgili bütün Hükûmet programlarınızda ve seçim bildirgenizde halkımıza vaat etmiş olduğunuz politik söylemler ortada. Eğer bu kadar bu politik söylemler üzerinden şeffaflığı, hesap verilebilirliği halka bir taahhüt olarak siz ortaya koymuşsanız buraya çıkıp, bu ihale süreçlerinin şeffaflığı üzerinde verilmiş olan bir önergeye de "ret" oyu kullanmamanız gerektiğini buradan ifade etmek istiyoruz.
Eminim ki her milletvekili kendi seçim bölgesiyle ilgili çıkıp bu şekilde kayrılmış olan ve trilyonluk servet sahibi edilmiş olan pek çok firmayı örnek olarak gösterebilir. Örneğin, kendi seçim bölgemden, Bingöl'den söyleyeyim: Bingöl'de bütün kamu ihaleleri, arkadaşlar, neredeyse 4 ya da 5 firma arasında paylaştırılıyor yani böylesi bir anlayış bile Hükûmetinizin bütün bu süreçlere müdahil olduğunu ve bu süreçlerde Hükûmetinize yakınlık üzerinden bir kriter işlettiğini ifade ediyor, ortaya koyuyor.
Bakın, Bingöl'de yapılmış ve yapımı devam eden 26 HES barajı, arkadaşlar, Cengiz İnşaat ve Özaltın İnşaat şirketine verilmiş. Şimdi, bunun olağan olduğunu söyleyebilecek olan bir tek milletvekili arkadaş çıkabilir mi? AK PARTİ Grubundan çıkıp da "Biz bunu çok adilane koşullarda yaptık da 26 HES ihalesinin neredeyse tamamı Cengiz İnşaata ve Özaltına gitti." diyebilir mi, böyle bir şey mümkün mü? Örnekleri vermek, çoğaltmak mümkün; baktığımızda, her sektörde, her alanda bu tarz tablolar önümüze çıkıyor. Bir belde yolunun ihale ücreti ile bir şehir yolunun ihale ücreti arasında 3 katı bir fark var. Yani Bingöl'ün Servi beldesine yapılan yolun kilometre fiyatı 1,5 milyonken, aynı bölgede, Bingöl-Diyarbakır yolunda bu fiyat üçte 1 oranında olabiliyor. Ee, burada açıktır ki, siz bu ihaleleri şirketlere vermekle kalmıyorsunuz, aynı zamanda şirkete göre fiyat tarifesi ve "azami kârı nasıl elde edebilirim"in çalışmasını da çok açık bir şekilde ortaya koyuyorsunuz. Bütün bunların açığa çıkması açısından özellikle bu Palandöken'deki hadisenin son derece önemli olduğunu biz düşünüyoruz.
Bingöl'de sayısız firma var. Bu, Sarıdağlar Şirketinin sahibi de Bingöllü olduğu için özellikle ondan bahsediyorum. Sayısız şirket var ve pek çoğu neredeyse iflasın eşiğinde ama sizin bakanınıza, milletvekillerinize yakın olan 3 firma trilyonları götürüyor. Bu bile başlı başına bir incelemeyi gerektiriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Dolayısıyla, burada, Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu önerge son derece isabetli olmuştur. Bence hep beraber onay verelim, araştıralım, buraya da getirip sonuçları paylaşalım diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)