GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:130
Tarih:06.08.2014

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tasarının bu maddesiyle 2014 Nisan ve önceki aylara ait sigorta primi borçlarına yapılandırma imkânı getirilmektedir. AKP Hükûmetinin yüksek prim borçları çıkardığı ve sağlık yardımı vermeyerek mağdur ettiği milyonlarca vatandaşımızın genel sağlık sigortası prim borçları da bu maddeyle yapılandırılmaktadır.

Sayın Başbakanın "Cebine nüfus cüzdanını koyan herkes bu ülkede istediği hastaneye, istediği zaman, para ödemeden gidebilecek." sözlerinin yalan olduğunu bu uygulama açıkça göstermiştir. Bırakın para ödememeyi, vatandaşımıza sağlık yardımı alamadığı dönemlere ilişkin borçlar bile ödettirilmektedir. Bu haksızlık mutlaka düzeltilmelidir.

Yine, Hükûmet, emekli esnafımıza üstesinden gelemeyeceği boyutta geçmiş yıllara ait sosyal güvenlik destek primi borçları çıkarmıştır. Bu maddeyle anılan borçlara yapılandırma imkânı verilse de esnafımızın bu borçları ödemekte zorlanacağı açık olup ayrıca emekli aylığından yüzde 15 prim kesilmesi aynen devam ettirilmektedir. Esnaf ve sanatkârımızı cezalandıran bu sistemden vazgeçilerek esnafın emekli aylığından kesinti yapılmamalı ve geçmiş yıllara ilişkin borçlar da tümüyle silinmelidir.

Diğer taraftan, birçok vatandaşımız geçmişte vergi mükellefiyeti ve oda kaydı olan çalışma sürelerinin hizmetine sayılmasını, hizmet borçlanması imkânı verilmesi yönünde düzenleme yapılmasını beklemektedir. Ancak, Milliyetçi Hareket Partisi olarak tüm çabalarımıza rağmen bu yönde bir düzenleme AKP Grubuna kabul ettirilememiştir. Esnafımızın, çiftçimizin hakkı olan bu hizmetlerin daha önce kayıt ve tescil edilmiş olma şartı aranmadan sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi ve bu sürelere borçlanma imkânı verilmesi gerekmektedir. AKP'yi hakkın ve haklının yanında olmaya davet ediyorum.

Değerli milletvekilleri, kamuoyuna tarihin en kapsamlı af yasası olarak takdim edilen bu tasarı, iddia edildiğinin aksine, 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı Kanun'a göre daha dar kapsamlı olup vergi ve sigorta primi dışındaki kamuya olan borçlarda bir yapılandırma getirmemektedir. Dolayısıyla, bu tasarı birçok kesimde oluşturulan beklentileri karşılamamaktadır. Hâlbuki, gerek sanayi ve ticaret erbabı ile çiftçilerden gerekse odalar, birlikler ve kooperatiflerden gelen talepler kapsamlı bir düzenleme beklendiğini ortaya koymaktadır.

Bakınız, gelen taleplerde DSİ'nin sulama kooperatiflerini icraya verdiği, bu itibarla DSİ'ye olan borçların kapsama alınması, yine tarımsal sulamadan olan çiftçi ve kooperatif borçlarının faizlerinin terkin edilerek uzun vadeli yapılandırılması istenmektedir. Ancak, bu yıl peş peşe yaşadığı afetler nedeniyle iyice zor duruma düşen çiftçimizin ve üreticimizin sorunlarına AKP Hükûmeti duyarsız kalmaktadır. Üstelik, çiftçiler elektrik borçlarına kolaylık getirilmesini beklerken AKP Hükûmeti tam tersine elektrik borcu nedeniyle tarımsal desteklerin verilmemesini kararlaştırmıştır.

Büyük bir borç sarmalı içine giren şirketler ve KOBİ'ler finansman sıkıntısı nedeniyle vergi ve prim affının otuz altı ay yerine, altmış ay vadeye yayılmasını, daha önce kara listeye alınan dürüst ticari işletmelerin ayakta kalabilmesi ve kredi kullanabilmesi için sicil affı getirilmesini beklemektedir. Yine, vergi ve sigorta prim borçlarıyla ilgili olarak adliyeye intikal etmiş dosyaların kapsama alınması, matrah artırımı imkânı verilmesi, dağıtılmamış kârlara ilişkin stopajın düşürülmesi, stok affının kapsama alınması, 31/12/2013 bilançolarının tüm kalemlerini fiilî duruma göre düzeltme imkânı verilmesi gibi birçok talep ve beklenti bulunmaktadır. Ancak, bu tasarıyla sadece kasa affı getirilmekte, ortakların borçlarıyla ilgili düzeltme yapmaya imkân verilmektedir.

Buradan soruyorum: Neden özellikle kasa açıklarına, patronların açıklarına düzeltme imkânı getirilmektedir? Öyle ya, eğer amaç vergi barışı ise yapılan düzenleme neden bilançonun tüm kalemlerini değil de sadece kasa ve şirket ortaklarının borç, alacak hesaplarını kapsamaktadır? Bu düzenleme 17-25 Aralık soruşturmalarıyla ortaya çıkan rüşvetlere yönelik midir? Ödenen rüşvetleri mi kayda alıyorsunuz? Havuz medyasına aktarılan, ayakkabı kutularına saklanan, yatak odalarında para kasalarına istiflenen, soruşturma korkusuyla sıfırlayabilmek için bir hayli uğraşılarak villadan kaçırılan milyarlarca dolarlık paraları veren rüşvetçiler için mi bu düzenlemeyi yapıyorsunuz?

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)