| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 130 |
| Tarih: | 06.08.2014 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Ben, önerge üzerinde söz almış olmama rağmen, önerge üzerinde konuşmayacağım. Bugün coğrafyamızda çok önemli gelişmeler olmaktadır bildiğiniz gibi. Böyle bir konuşmayı yapmayı da kendi açımdan bir görev ve sorumluluk olarak kabul ediyorum.
Biliyorsunuz, 8 Haziranda IŞİD örgütü, çetesi, Musul'u işgal etmişti ve bölgede yaşayan Kürtler, Araplar - Asuri - Süryani, Keldaniler, Ermeniler, Türkmenler, Şabaklar ve Ezidiler bölgeyi terk ederek, görece daha güvenli bölgelere sığınmaya çalışmışlardı. Barbar IŞİD örgütü, sağlanan desteklerle git gide tüm Orta Doğu için büyük bir tehlike arz etmeye başlamıştır. Yaratılmış bu canavarın kendisine destek vermiş ve vermekte olan devletler için de yakın zamanda büyük tehlikeler arz edeceği açıktır. Irak'ta, Suriye'de süregiden katliam ve cinayetler ve Gazze'de Filistin halkına karşı yapılan bunca zulme rağmen başta Birleşmiş Milletler, Amerika ve Avrupa Birliğinin, diğer taraftan komşu ülkelerin bütün bu olup biten insanlık suçları karşısındaki duyarsızlıklarını ve sergiledikleri çifte standartlı tutumunu ibretle izlemekteyiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son dönemlerde meydana gelen dehşet fotoğraflarında görüldüğü gibi, Orta Doğu coğrafyası, âdeta ölüm tarlalarına dönüşmüştür. Orta Doğu'nun demografik haritası değişiyor. Bölgenin kadim halkları, kültür ve inançları ana yurtlarından tamamen silinmek isteniyor, kimseden bir ses çıkmıyor. Orta Doğu'da insan kanı sudan, petrolden daha ucuz hâle getirilmiş durumdadır.
Değerli milletvekilleri, bilinmektedir ki, bilinmelidir ki İslam dünyası ve insanlığın tüm değerleri, kazanımları tehlike altındadır. İslam dininin hoşgörüsünden nasibini almamış ve emperyalizmin bir piyonu hâline gelmiş bu barbar örgütlere karşı, sadece Kürtler değil, Süryaniler, Türkmenler, Araplar, Türkler, Şiiler, Ermeniler, Aleviler, Müslümanlar, Ezidiler, kısaca herkesin ayağa kalkması ve IŞİD'in bu barbarlıklarına karşı durması gerekmektedir. Başta iktidar olmak üzere tüm siyasi partilerin gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı politika ve söylemlerinde kültürler, inançlar ve halklar arasındaki kardeşliği ve barışı özellikle vurgulayan, ayrıca hiçbir etnik kültür ve inancı ötekileştirmeyen bir yaklaşım ve tutum geliştirebilmek noktasında daha duyarlı ve eşit davranmaları gerekmektedir.
Şimdi, Irak'tan son gelişmeleri sizlere aktarmak istiyorum. Kürdistan Yurtseverler Birliği Şengal Kadın Kolları sorumlusu Basime Şengali "Şengal dağlarından tüm dünyaya sesleniyorum." diye hitap etmektedir. "Bütün dünya bu çığlıklarımızı duymalı. Ezidi halkına uygulanan bu zulmü, vahşeti görün ve birazcık da sızlayabiliyorsa vicdanınız, bu katliama sessiz kalmayın." diye bize seslenmektedir. Basime Şengali "Biz Ezidiler bugüne kadar 72 katliamdan geçtik." demektedir. "Bugün 73'üncüsü bütün dünyanın gözü önünde İslam adına uygulanıyor." Ki bunun hiç İslamlıkla da bir ilgisi yoktur. "Bu çığlığımıza sessiz kalmayın! Şengal dağlarında insafsızca uygulanan katliamla katledilen, Ezidi halkı şahsında tüm insanlıktır." IŞİD'in Şengal'i işgal edip Ezidi Kürtlerini katletmesine tepki gösteren milletvekili Viyan Daxil, gözyaşları içinde katliamın önüne geçilmesini istemektedir: "Bizi kurtarın!" Ülkenin yeni başbakanını seçmek için toplanan Irak Parlamentosu oturumunda söz alarak Şengal'de yaşanan katliamları gündeme getiren Daxil, "Şengal bölgesinde katlediliyoruz. Lütfen kardeşlerim, tüm siyasi farklılıkları bir tarafa bırakalım. Yanımızda insan olarak durun. İnsanlık adına konuşuyorum. Lütfen bizi kurtarın! Bizi kurtarın!" diye seslenmektedir.
Şimdi, bu olaylara baktığımızda, bugün dünyada, bildiğiniz gibi, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmuş bir Birleşmiş Milletler var; amacı da savaşları önlemektir, insan haklarını korumaktır ama bugün Birleşmiş Milletlerden herhangi bir ses çıkmamaktadır. Kopenhag Kriterleriyle övünen Avrupa Birliğinden de herhangi bir ses çıkmamaktadır. Amerika'dan da, kendisini demokrasi ve insan hakları havarisi olarak kabul edilen Amerika'dan da bir ses çıkmamaktadır. Hükûmetimizden de bu noktada, diğer etnik grupları kapsayacak şekilde, bu konuda herhangi bir beyanatta bulunulmuş değildir ama biz Orta Doğu halkları ve dünya halkları olarak bütün bunları seyrediyoruz ve tarihe bunların da gereken notlarını düşeceğiz. Bu açıdan herkesi bu noktada tekrar duyarlı olmaya çağırıyoruz. Orta Doğu'daki bu gelişmelere, bu çığlıklara herkesin bir ses vermesini tekrar belirtiyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)