GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:130
Tarih:06.08.2014

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 639 sıra sayılı torba Kanun Tasarısı'nın 89'uncu maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken bazı hususlara değinmek istiyorum. Suriye'den gelenlerin ülkemize sığınması konusunda Türk milletinin alicenaplığını suistimal eden iktidar, Suriye'den gelen Müslüman kardeşlerimize gereken cömertliği ve hoşgörüyü göstermiş ve sosyal yapıyı bozma riskine rağmen, pasaportsuz ve izinsiz bir şekilde bu misafirlerin ülkenin her köşesine dağılmasına vesile olmuştur.

Ülkemizin dört köşesine dağılan Suriyeli mülteciler kaçak işçi simsarlarına malzeme olmaktadır. Bu durum, ülkemizde zaten var olan işsizliği daha da artırmaktadır. Ancak, aynı iktidar, Irak'tan, Suriye'den PKK'nın bir kolu olan PYD zulmünden kaçan, Başbakanın terör örgütü bile demekten çekindiği zalim örgüt IŞİD'in katliamlarından kaçan Türkmenlere bu hassasiyeti göstermemiştir. Bir zamanlar Türkmenlere katliamı reva gören sapkın teröristlerin toplantılarını ülke sınırları içinde tertipleyen Hükûmet, bu vatanın öz evladı olan Türkmenlerin feryatlarına âdeta kulaklarını tıkamış, IŞİD'in katliamlarını görmezden gelmek için gözlerini kapatmıştır. Allah'tan, Türklük gurur ve şuurunu yüreklerinde taşıyan, İslam ahlak ve faziletini ruhlarında barındıran insanlar var ki koskoca Hükûmetin yapamadığı yardımı Kerkük'e kadar götürerek soydaşlarımıza iletmiştir. AFAD'ın geçemediği sınırları geçmiş, Başbakanın aziz dostu, PKK hamisi Barzani'nin peşmergesinin baskısına "Eyvallah." dememiş birileri var bu memlekette. Oradaki Müslüman kardeşlerin dertleriyle dertlenen, öldürülen bebeklerin acısını kalbinin en derininde hisseden Türk milliyetçileri soydaşlarının yanında olmuştur. Milliyetçiliği ayaklar altına alanlar tarafından morg bekçisi olmakla suçlanan, "Fatiha okumasını bilmez bunlar." iftiralarıyla karşılaşan Türk milliyetçileri, bu zor günlerde Müslüman kardeşlerinin, soydaşlarının yanında olmuş, olmaya da devam edecektir. Bu vesileyle, Türk milletinin yardımlarının Kerkük'teki soydaşlarımıza iletilmesinde emeği geçen Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfına şükranlarımı sunuyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu torba kanunun çıkış noktasını hepimiz biliyoruz. Soma'da yaşanan elim facianın ardından sunulan önerilerle bu çalışma başlatıldı ve içine bir sürü kanunda değişiklik öngören teklifler eklendi. Torbadaki bazı kanunların elzemliği noktasında hemfikiriz ancak bazılarının ise sadece Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik şirinlikler içerdiğini de hepimiz görüyoruz. Bu değişiklikler de onlardan bir tanesidir. Yani, bu değişikliğin Soma'daki faciada hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarıyla ne ilgisi bulunmaktadır? Bu değişikliğin yeni facialar yaşanmamasıyla ilgili alınması gereken önlemlerle ne alakası vardır? Acıların en büyüklerinden birisini yaşayan milletimiz dört gözle acılı ailelerin mağduriyetlerinin giderilmesini, yeni faciaların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını beklerken, konuyla ilgisi olmayan, alakasız değişikliklerin gündeme getirilmesi, Meclis gündeminin lüzumsuz yere meşgul edilmesi çözümü geciktirmektedir.

Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, mevcut Pasaport Kanunu'na göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak 1'inci, 2'nci ve 3'üncü derece kadrolarda çalışanlar ve emeklileri yeşil pasaporttan istifade etmektedirler. Sadece mevcut il ve ilçe belediye başkanlarına da görevleri süresince yeşil pasaport, hususi damgalı pasaport verilmektedir. Burada maksadımız emekli belediye başkanlarına hususi damgalı pasaport vermekse seçimle göreve gelen belediye başkanlarımız için niye 1'inci dereceden emekli olma şartı tartışılmaktadır? Yani, çalışırken yeşil pasaport hakkına sahip olan il ve ilçe belediye başkanlarının görevleri sona erdikten sonra da eski belediye başkanı olarak bu haklardan faydalanabilmesi sağlanmalı ve burada herhangi bir ayrıma sebebiyet verilmemelidir. Yani, belediye başkanlarının, 657 sayılı Yasa'yla irtibatlı olanların meselesi çözülürken diğerleri bundan istifade edemeyecektir. Gelin fırsat varken bu yanlışlığı burada çözelim. Ayrıca, yurdumuzun dört bir yanında fedakârca görev yapan il genel meclisi üyeleri ve büyükşehir belediye meclisi üyeleri de kendilerine yeşil pasaport verilmesini beklemektedir. Gelin il genel meclisi üyelerimizin ve büyükşehir belediye meclisi üyelerimizin bu sorununu hep birlikte çözelim.

Ayrıca, vakıf üniversitelerinde görev yapan öğretim üyeleri de memur statüsünde olmadıkları için yeşil pasaport alamamaktadır. Birçok bilimsel çalışmaya katılan vakıf üniversitesinde çalışan öğretim üyelerinin de bu sorunu muhakkak çözülmelidir. Bunlar da kamu görevi yapan insanlardır ve bunlar da bu ülkeyi temsilen dünyanın değişik yerlerinde birçok bilimsel toplantıya katılmaktadır. Rektörler de dâhil olmak üzere bu haktan istifade etmelerini bir an önce sağlayalım.

Bu duygularla hepinize teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)