GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:130
Tarih:06.08.2014

OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri...

Sayın Başkan, önce, izninizle, söz aldığım maddeden daha önce, izninizle, Başkanlık Divanının, özellikle zatıdevletlerinin tutumuyla ilgili bir iki düşüncemi Genel Kurulla paylaşmak istiyorum ve tabii, sözlerim de doğruca sizi hedef alacak Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Genel Kurulun yönetiminde hem sizin hem de burada olmadıkları için isimlerini ifade etmek istemediğim başka başkan vekillerinin tutumu, Genel Kurulun kendilerinden beklediği dikkati sanki ihtiva etmiyormuş gibi geliyor. Bu konudaki dikkatsizliği, sizin müsamahanıza sığınarak, Genel Kurulun dikkatine sunmak istiyorum. Zaman zaman, sizin oturduğunuz yerde bulunan başkan vekilleri yani yönetimin, Genel Kurulun başkanları kendilerini ön plana alan beyanlarda bulunuyorlar.

Nitekim, bugün, bir saygıdeğer milletvekilimiz sizden söz istedi, siz yanıt olarak kendisine "Ben istediğim zaman söz veririm, istemezsem vermem." dediniz.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Başkanın takdir yetkisi var.

OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) - Saygıdeğer Başkan, sizin böyle bir beyanda bulunmaya bence iki nedenle hakkınız yok. Birincisi, "ben" beyanı Başkanlık Divanını dışlayan bir beyandır. Başkanlık Divanı, kâtipleriyle, başkan vekiliyle birlikte bir bütündür ve başkan vekilliği makamında oturan insan ancak Başkanlık Divanı adına beyanda bulunabilir, "ben" deme hakkı yoktur.

İkincisi, sanıyorum ki sizin -bildiğim kadarıyla da- hukukçu kimliğiniz söz vermeme konusundaki gerekçenizi "Ben istersem veririm, istemezsem vermem." şeklinde ifade etmenize engel olmak gerekir. Siz, ancak "İç Tüzük'ün şu maddesi gereğince bu konuda size söz veremem." deme hakkına sahipsiniz. Onun dışındaki beyanlar, Başkanlık Divanının adına ifade edilmiş hususlardaki beyanlar "ben" ve "isterim" veya "istemem", "keyfim isterse o kararı veririm" sonucunu doğuracak şekilde olmamak gerekir.

BAŞKAN - Sayın Ekşi, lütfen konuya gelir misiniz. Birinci ihtarım.

OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) - Sayın Başkan, benim...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Milletvekili istediği gibi konuşur be! Ne ihtarı!

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Son derece kibar konuşuyor sayın Başkanım, müsaade buyurun.

OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) - Sayın Başkan, milletvekilinin konuşma hakkına sanıyorum ki siz de saygı gösterirsiniz.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Oradan in o zaman.

BAŞKAN - Siz devam edin lütfen.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Son derece kibar konuşuyor efendim.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Haydi, ihtar et bakalım! İhtara alışmışsın sen.

OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) - Saygıdeğer Başkan, Genel Kurulu acemi bir öğretmenin...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Seni orada oturtmazlar o yönetim tarzınla, seni oturtmazlar oraya!

OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) - ...haylazlar sınıfına girip de onları terbiye etmeye kalkması gibi bir üslupla yönetmek...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bir de gülüyorsun çok büyük marifetmiş gibi!

OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) - Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Genel Kurulunun yapısına da, bu Meclisin kimliğine de uygun bir tutum değildir.

Hem sizden hem de sizin gibi davranan başkan vekillerinden istirham ediyorum. Milletvekillerinin üslubu konusunda, zannediyorum sizin de orada burada ifade ettiğiniz şikâyet sözleri vardır. O sözlerin yerine oturabilmesi için Başkanlık Divanının hepimize örnek olması lazım. Bunu dikkatinize sunmak istedim birinci nokta olarak Sayın Başkan.

İkinci husus: Sayın milletvekilleri, buraya getirilen, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 47'nci maddesini değiştiren madde, aslında, elli üç senedir yürürlükte bulunan maddenin hangi nedenle değiştirilmiş şekilde buraya getirildiğini göstermiyor. Tamamen keyfî bir şekilde, Bakanlar Kurulunun yayınlanmış bazı eserlere el koyup tekel uygulamasını sonuçlandıracak ve fikir haklarına ciddi şekilde saldırı teşkil edecek nitelik taşıyor. Aslında, yürürlükte bulunan yasanın hükümleriyle ilgili uygulama devam etseydi, şikâyete sebep olan hiçbir husus yoktu.

Nereden çıktığı belli değil, niçin getirildiği belli değil, tamamen keyfî bir şekilde birilerinin... Eğer e-maillerden anlaşıldığı doğruysa, mesela "Saidi Nursi'nin eserlerinin Bakanlar Kurulu tarafından tekel altına alınmasını hedef alıyor." deniyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) - Bu böyle mi bilmiyorum ama ne olursa olsun fikir haklarına saldırı teşkil ettiği için önergemizin kabulünü istirham ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)