| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 130 |
| Tarih: | 06.08.2014 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Hükûmet üyeleri, sayın iktidar partisi milletvekilleri; bu maddeye açık açık şunu yazsaydınız, deseydiniz ki: "Bediüzzaman Saidi Kürdi'ye ait eserlere el koyuyoruz. Devlet dışında hiç kimse bu eserlerin basımını ve yayımını gerçekleştiremez."Bunu deseydiniz maksat hasıl olurdu, bu kadar kargaşaya gerek kalmazdı.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Hiç tartışmaya gerek kalmazdı.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Açık açık maksadınız bu, bu şekilde ifade etseydiniz. Yani, bu da çözüm değil ama bu şekilde koysaydınız en azından maksadınız açık açık ortaya çıkmış olurdu.
Bunun yerine şöyle bir şey yapsanız daha hayırlı bir iş yapmış olmaz mıydınız: "Bu ülkenin değerleri, bu ülkenin kültürel altyapısına zemin hazırlayan kültürel değerleri, fikir ve sanat eserleri üzerinde hiçbir şekilde tahrifat yapılamaz." deseydiniz daha doğru bir iş yapmış olmaz mıydınız? Daha doğru bir iş yapmış olurdunuz.
Bediüzzaman Saidi Kürdi'ye ait risaleler Türkiye'de tahrif edildi, ters yüz edildi. Bediüzzaman'a ait olmayan şeyler Bediüzzaman'a aitmiş gibi bu eserlerin içine dâhil edilerek basıldı, dağıtıldı. Bunun önüne geçseydiniz. 1986 baskılarına bakın, Bediüzzaman Saidi Kürdi'ye ait risalelerde tahrifat yapıldı, açık açık tahrifat yapıldı. Merak ediyorum, siz basınca, devlet basınca, Kültür Bakanlığı basınca bu eserleri, bu tahrifat ortadan kalkacak mı? Bediüzzaman'ın hiçbir eserinde "şark vilayeti" geçmez, orijinal el yazmalarında, hiçbir yerde "şark vilayeti" kavramı yoktur, "Kürdistan" vardır. Ama, 1986'dan sonra yapılmış bütün baskılarda "Kürdistan" çıkarıldı, yerine "şark vilayetleri" konuldu. Bu tahrifatın önüne geçecek misiniz? Siz basınca, Hükûmet basınca, Bakanlık basınca böyle diyecek misiniz, merak ediyorum. O "şark vilayetleri" kavramını çıkarıp yerine Bediüzzaman'ın kendi kaleminden çıkan tanımlamayı koyacak mısınız, koymayacak mısınız? Bunu yapacaksanız "bravo" derim size.
Konuyu da sadeleştirin, bu kadar genelleştirmeyin. Sayın Halaçoğlu'na bu noktada katıldığımı ifade etmek isterim. Evet, bu iş Kur'an'ı müsadere etmeye kadar götürür sizi. Bu kadar açık bir başlık tutuyorsunuz, bu kadar genişlikte bir düzenleme yapıyorsunuz; bu doğru değil.
Bir şey daha, mademki Risaley-i Nur'dan başladık bu meseleye: Geçen sene de gündeme getirdik, mezarının yerini de söyledik burada, bu kürsüde Bediüzzaman'ın mezarının yerini de size söyledik. Mezarını ortaya çıkarın. Bediüzzaman'ı sevenler, Bediüzzaman'ın türbesine gidip bir dua okuyabilsinler. Niye bunu esirgiyorsunuz?
Bakın, bir yıldır sizden bir cevap bekliyoruz bu konuda. Bir yıldan fazla bir süredir, biz bu kürsüde bunu dile getirdik, Isparta'da olduğunu söyledik size, köyün adını dahi verdik, niye bu konuda bir adım atmadınız? Gelin bu konuda bir adım atın. Isparta milletvekilleri yeri de biliyor, gelsin söylesin burada.
İkinci önemli bir husus, bakın, benden önce konuşan bizim hatip arkadaşlarımız dile getirdiler: Şengal'de bugün bir insanlık kıyımı, ikinci bir Kerbela vakası yaşanıyor. İnsanlar diri diri toprağa gömülüyor, bebeklerin kafası kesiliyor, insanlar açlıktan susuzluktan ölüyorlar, bu Meclis bir kelime bir şey sarf etmedi. Şengal ile Gazze arasında bir fark yoktur. Gazze'ye hassasiyetle davranan bu Meclis, Şengal'e, Şengal'de yaşayan Yezidi vatandaşlara da, insanlara da aynı mesafede, insani duyguyla yaklaşmak durumundadır. Ama anlıyorum ki siz bu konuda adım atamazsınız, özellikle iktidar partisi mensupları bu konuda adım atamazlar çünkü bir şey sarf ettikleri zaman Sayın Başbakanın iki yıl önce Elâzığ'da sarf ettiği sözü karşılarında göreceklerdir. Sayın Başbakan iki yıl önce, Ekim 2012'de, bizi eleştirirken Elâzığ'daki bir konuşmasında ne sarf ediyor? Diyor ki: "Bunlar Zerdüşt, Yezidi'dirler; ayin de yapıyorlar. Daha neler var kim bilir?" Evet, Sayın Başbakanın o gün "Zerdüşt" dedikleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADİL ZOZANİ (Devamla) - ...bugün Şengal'de yaşayan insanlar ve toplu kıyıma maruz kalıyorlar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Biraz önce bir Yezidi milletvekilinin Bağdat Parlamentosundaki yakarışını burada...
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Zozani.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - ...sizlere dinlettik. Bu konuda bu Parlamentonun bir duyarlılık gösterip insani görevini yerine getirmesini bekliyoruz, hâlâ bu konuda söylenmiş bir şey yok. Sayın Başkan, başta sizin ve sonra da Parlamentonun diğer üyelerinin, grup başkan vekillerinin bu konuda bir duyarlılık sergilemesini bekliyoruz.
Ben teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)