GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:132
Tarih:13.08.2014

ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gençlerde madde bağımlılığının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken tedbirlerle alakalı Meclis araştırması önergesi vermiş bulunuyoruz, onun üzerine söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Millî Eğitim Bakanımızın burada olmasını fırsat bilerek Mersin'in Akdeniz ilçesinde bir mahallede... Sayın Bakanım, Millî Eğitim Bakanımız, bir konuyu gündeme getirmek istiyorum...

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sayın Başkan, sesini biraz açın lütfen o zaman, ses çok zayıf geliyor.

ALİ ÖZ (Devamla) -...ve bu konuyla alakalı sizlerden bölge halkının yoğun bir talebi olduğunu ifade etmek istiyorum.

Sayın Bakanım, Millî Eğitim Bakanımız, Mersin'in Akdeniz ilçesi Tekke köyünde, özellikle Mersin'in bölgesel olarak doğu ve güneydoğu illerimizden göç eden insanların ağırlıklı olarak yaşamış olduğu bir mahallede, orada okul öncesi eğitim verilen bir okula benzer, evden bozma bir yer olduğunu, orada o yavruların, o başlarının okşanması gereken çocukların oradaki o şartlarda eğitim yapmalarının, okul öncesi eğitimle oradan istifade etmelerinin hiçbir şartla mümkün olmadığını, bu binanın altyapısının ve her şeyinin eksik olduğunu ama Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Millî Eğitim Müdürlüğünce kirasının ödendiğini ve oraya da Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından öğretmen atandığını ama 21'inci yüzyıla, hele de Türkiye'de böyle bir manzaranın hem Mersin'e hem de milletimize hiç yakışmadığını... Konuyla alakalı ilgi göstererek gereken tedbirleri mutlaka almanızı özellikle tavsiye ediyorum. Teşekkür ediyorum.

Gençlerde madde bağımlılığı, kabul etsek de etmesek de, bugün ülkemizde siyasi partilerin hiçbirisinin tek başına olmadığı, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan tüm siyasi partilerin tamamının gerçekten ciddi bir özveri göstererek olayın üzerinde durması gerektiği önemli konulardan birisi olduğunu ifade etmek istiyorum. Bugünkü Meclis açılışında yapılan konuşmalarda kadına şiddet konusunda siyasetüstü bir tavır belirlemek ne kadar zaruri ve elzemse artan madde bağımlılığı konusunda da çok duyarlı olmayı ve gereken önlemleri almayı ve bu konuda araştırma yapmayı, derinlemesine incelemeler yapmayı uygun bulmamanın hiçbir şekilde tasvip edilecek bir tarafı olmadığını ifade etmek istiyorum.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sayın Başkan, şu uğultunun kesilmesini sağlayın lütfen.

ALİ ÖZ (Devamla) - Konunun özelliği nedeniyle, aslında, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 23'üncü Dönem'de de madde bağımlığının ülkemizde giderek bir sorun olduğu ve bununla alakalı, alınması gereken tedbirlerle alakalı bir Meclis araştırması talebi ve yerine getirilmiş bir komisyon var.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Ayıptır yani, bu ne gürültü ya! Dışarı çıksınlar, dışarıda konuşsunlar.

ALİ ÖZ (Devamla) - Ancak bu komisyonun dört ay süre içerisinde yapmış olduğu çalışmalarla aşağı yukarı 750 sayfalık bir rapor hazırlamış olması ve bu hazırlanan raporun son kısmında konuyla alakalı alınması gereken önlemler madde madde belirtilmiş olmasına rağmen sadece ve sadece madde bağımlılığıyla alakalı cezai hükümlerin yerine getirilmesinde ortak bir tavır sergilendiği, diğer kısımlarının eksik bırakıldığı, özellikle de son zamanlarda daha da yaygın olarak ve her gün madde bağımlılığına bağlı olarak ölüm vakalarının da yaşandığı bonzai tehlikesine çok daha fazla duyarlı olmamız gerektiği, dolayısıyla madde bağımlılığı noktasında yeni bir boyut kazanan bu madde bağımlılığıyla beraber konunun yeniden enine boyuna tartışılıp alınması gereken önlemlerin belirlenmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Daha önce, 2004 yılı itibarıyla -özellikle ortaöğretim ve lise çağında- okullardaki uyuşturucu maddelerin kullanımıyla alakalı Millî Eğitim Bakanlığınca yoğun bir araştırma ve istatistik tutulmuş olmasına rağmen 2004 yılından sonra bu uygulamadan vazgeçilmesi dolayısıyla madde bağımlılığı noktasında erken tanı koymak veya erken zamanda müdahale etmek noktasında yetersiz olduğumuzu hepimizin kabul etmesi gerekir.

Yine, madde bağımlılığının aslında en iyi tedavisi, önlenmesi, mutlak suretle madde bağımlılığıyla kişiyi tanıştırmamaktan geçer. Yani, madde bağımlısı olduktan sonra, ilk defa denendikten veya bağımlı olduktan sonra her ne kadar gücümüzü sarf etsek de yoğun bir mesafe katedemediğimiz ve neticeye ulaşamadığımız tüm dünyanın kabul ettiği bir gerçek.

Tabii ki madde bağımlılığı ırk demiyor, etnik köken demiyor, cinsiyet demiyor, renk demiyor, dünyadaki tüm toplumların yüzleşmek zorunda kaldığı en önemli, belki de önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak güncelliğini ve gündemdeki yerini sürekli muhafaza ediyor.

Tabii ki gençlerimizi madde bağımlılığından korumak ve madde bağımlılığını önlemek için hepimizin başka alanlara daha fazla eğilim göstermesi ve bu madde bağımlılığının başlangıcını ertelememiz belki de bu işin püf noktasını oluşturuyor. Tabii ki madde bağımlılığını önleyici faktörler arasında, uyuşturucu maddelerle ilgili olarak, yaşa uygun, doğru bilgilendirmeyi mutlak suretle sağlamak zorundayız. Bugün, okullarda, değişik istatistiklerde başlama yaşı olarak 9 yaş belirtilmiş olsa da bu rakam başlama rakamı olmayıp deneme yaşı olarak bile kabul edilse toplumumuzda çok erken yaşlarda madde bağımlısı olma noktasında hızlı bir ilerleyişin olduğunu gösteriyor. Madde bağımlılığıyla mücadele noktasında toplumun temel taşı olan özellikle aile bağlarının, güçlü ve pozitif aile bağlarının yeniden kurulması belki de bu sorunla baş etmemiz noktasında ele almamız gereken en önemli unsurların başında geliyor.

Yine, birey olarak veya toplum olarak anne ve babaların çocuklarıyla ilgili olmaları ve çocukların arkadaş çevresinden mutlak surette haberdar olmalarının temin edilmesi gerekiyor. Okullar, sivil toplum kuruluşları, kulüpler gibi kurumlarla bu noktada ciddi manada bağların kurulması önlemede en önemli faktörlerden bir tanesi.

Lise ve dengi okullarda veya daha erken çağlarda, medyanın, kurumların, kamuoyunun bilgilenmesi noktasında yapılabilecek olan ne varsa buraya çok ciddi manada bir ağırlık ve yoğunluk verme mecburiyeti olduğunu da ifade etmek istiyorum. Tabii ki şunu unutmamak gerekir ki madde bağımlılığıyla mücadelede en iyi korunma mutlaka hiç başlamamış olmaktır.

Önleme programlarının maliyetinin tedavi maliyetlerinden daha düşük olduğu gözlenmiştir. Tabii ki siyasetle uğraşıyoruz, siyaseti milletimizin hizmeti için yapıyoruz, hepimiz Anadolu'nun değişik yerlerini -yeni adlarıyla mahalle olan- köy köy geziyoruz. Burada köylere gittiğimizde her bir köyde bir kahvehane görüyoruz. Belde ve şehir merkezlerine geldiğimizde yoğun bir şekilde eğlence merkezlerinin giderek yaygınlaştığını görüyoruz ama ne hikmetse gençlerimizi madde bağımlılığından uzaklaştıracak sportif faaliyetleri veya amatör spor kulüplerinin desteklenmesini, sanki iktidarların bir sorunu değil gibi... Bu konuda gençleri başka alanlara kanalize etme noktasında her türlü harcamadan kaçınıyoruz. Yani "Biz bunu iyi yaptık, dün daha azdı, bugün daha fazla yapılması gerekiyor." gibi bir bahaneyle bu işten kurtulmamız mümkün değil. Mutlaka gençleri zaman geçirecekleri başka alanlara kanalize etmenin altyapısını yapma zorunluğu Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir diye düşünüyorum.

Hepiniz takdir edersiniz ki hepimizin evinde çocukları var; Türk milleti olarak, toplum olarak özellikle okul çağındaki gençlerimizin şiddetli bir şekilde kitap okuma alışkanlığından uzaklaştığı, teknolojinin esiri olduğu, ellerinden cep telefonlarının düşmediği, masaüstü bilgisayarlarının olmadığı bir süreci yaşıyoruz. Onun için, çocuklarımıza dışarıda sahip olabilmek için, alınması gereken önlemler noktasında nelerin yapılması gerektiğinin mutlaka teferruatlı bir şekilde bir komisyon tarafından...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ ÖZ (Devamla) - ... konuşulması, bu illetten kurtulmak için ortak tavır belirlemek zorunda olduğumuzu ifade ediyor, destek olacağınızı ümit ediyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)