| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 132 |
| Tarih: | 13.08.2014 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kaş gözle anladık da kayda girmesi açısından ismen söylenmesi daha doğru.
Değerli arkadaşlar, gecenin bu saatinde olabiliyor tabii.
Bu madde, maalesef, daha önce kadük hâle gelmiş, rahmetli DPT dediğim Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının, benim de Müsteşar Yardımcılığını yaptığım şerefli bir kurumun yerine kurulan Kalkınma Bakanlığını da rahmetli hâle getirmek üzere gelen bir madde. "Ne demek istiyorsun?" diye bakıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, eğer Başbakanlık mevzuatına bakarsanız Başbakanlığın görevi koordinasyondur, icraî bakanlık değildir, bütün bakanlıklar ve kurumlar arasında koordinasyonu sağlamaktır. Biz size önceki dönemde "DPT'yi kapatacak mısınız?" deyince gülmüştünüz. Sonra, getirdiniz, kapattınız, Kalkınma Bakanlığı oldu. "Mehmet Hoca ne diyor?" derseniz, maddenin gerekçesindeki sektörlere bakın, bunların tamamı şu anda Kalkınma Bakanlığının bünyesinde ne kadar etkisizleştirilmiş de olsa İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü ve Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü içerisinde yer alan sektörler. Bütün birimler zaten Başbakana danışmanlık yapmakla görevlidir ve daha önce o Müsteşarlık doğrudan Sayın Başbakana bağlıydı. Şimdi siz onların yerine, kapatıyorsunuz... Sayın Bakan burada, Ekonomi Bakanlığının içerisinde dış ticaretle ilgili sektörlerin uzmanları var mı? Var. Sayın Başbakan size sorduğu zaman siz o sektörlerle ilgili zaten bilgi vermiyor musunuz? Veriyorsunuz. Siz zaten icraî bir Bakanlık olarak bu konudaki bilgileri hazırlamak, raporlamak, raportörlük yapmak göreviniz var mı? Var. Peki, bu ne işe yarayacak? "Sayın Başbakana doğrudan raporlama yapacak." mı acaba, yoksa "Yarı başkan olayım fiilen." diyen Sayın Cumhurbaşkanına, seçilmiş Cumhurbaşkanına yarın, "Başbakanlığı da atlayayım, benim kafama göre burada atama yapayım." bunu mu getirsin?
Değerli arkadaşlar, ortada böyle bir ihtiyaç yok. 402 tane kadroyu buraya getirip koymak, ancak birilerini Başbakanlık bünyesinde toplayıp onlara birtakım dışarıdan yapılamayan işleri yaptırmak anlamına gelir.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Öyle olmadığını söyledik size.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ha, öyle olmasaydı zaten... Soralım, Sayın Bakan biliyor mu, bilmiyor mu, arkadaşlarımız burada: Ne zaman kuruldu bu genel müdürlük Sayın Bakanım? Ne zaman kuruldu bu Genel Müdürlük, biliyor musunuz? O arkadan konuşan arkadaşlar biliyor mu? Sadi Bilgiç biliyor, o konuşuyor. Bir söylesene kaçta kuruldu? 2011 yılında, 2011 yılında değil mi? 2011 yılından beri Başbakanın hiç izlemeye, değerlendirmeye, rapora ihtiyacı olmamış mı sektörlerle ilgili? Kim yapmış o görevi?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Devlet Planlama, Kalkınma...
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Şimdi, niye yapmıyor? Orayı kapatıyor musunuz? Anlamadık yani zaten kapattınız, Bakanlık oldu, herhâlde Kalkınma Bakanlığını da kapatacaksınız.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Çalışan birimler niye sizi rahatsız ediyor Sayın Günal.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Sayın Zeybekci, Ekonomi Bakanlığındaki sektörleri de kapatalım, hepsini toplayalım o zaman, gelsin.
Bir de enteresan bir şey var, kadro açıyor, maddede de diyor ki: "Şunlar, şunlar, şunlar geçici olarak görevlendirilebilir." Ya, kardeşim, niye buraya topluyorsun o zaman? Bu birimler zaten Başbakana bilgi vermek zorunda. Başındaki amirleri, bakanları, müsteşarları kim varsa getirip zaten gerekli bilgileri vermek zorunda.
Şimdi, ne işe yarayacak bu raportör? Yani, kocaman bir bakanlık hâline Başbakanlığı da zaten getirdiniz.
Başbakanlığı koyuyorsun. Başbakanlığın en önemli birimlerinden bir tanesi Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü. Hiç oraya getirmeden buraya bana 150 maddelik kanun getiriyorsun. 61'i geçmiş tasarı olarak, geri kalan 100 tanesinin hiç alakası yok. Niye Başbakanlığa göndermiyorsun, işini yapmıyorsun da şimdi birilerine orada kadro vermek için...
Değerli arkadaşlar, özetle şunu söylüyorum: Bunların hiçbirisi, bu kadroların hiçbirisi şu anda Başbakanlığa gerekli değil. Zaten öyle olsaydı... 2011 yılında KHK'yla kurulan bu Genel Müdürlükte şimdiye kadar kimse görevlendirilmemiş. Yani, lazım olsa zaten şimdiye kadar yapardınız. Ha, şimdi ne var? Şimdi, yeni bir sistem var. Ne olur ne olmaz orada bir yapı oluşturalım. Ak sarayı da inşa edeceğiz, orada güzel yerler var. Arkadaşlar gelsin, bu yeni Başbakanlık binasında otursun. Oralardan toplayalım, kendimize göre bir ekip kuralım. Niye? Belki bazı bakanları baypas edecek, belki yeni oluşacak kabinede... Neydi o? Birisi diyordu, burada bir yazar vardı, bir şey tabir ediyorlar hani şeyde kullanılan... Yani, onun gibi oturacak... Ben söylemeyeyim yani... Kimdi o? Şamil Tayyar mıydı? Birisi diyordu. Ya, o zaman orada oturacak danışmanlar mı lazım?
Onun için bu madde anlamlı bir madde değil. Başbakanlığın böyle bir şeye ihtiyacı yok. Başbakanlık, koordinasyon birimidir, icrai bakanlık değildir ki istediği bilgi, belgelerin tamamını da zaten yapıyor. Gizli bilgi belgeleri de zaten MİT Müsteşarı hepsini toplayıp fişleyip götürüyor.
Bu maddenin çıkması gerekir diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)