GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, GENEL KURULUN OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI ÇALIŞMA GÜN VE SAATLERİ İLE OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI ÇAĞRISINA KONU 642 VE 643 SIRA SAYILI AZERBAYCAN CUMHURİYETİ'YLE İMZALANMIŞ OLAN ULUSLARARASI ANTLAŞMALARA İLİŞKİN KANUN TASARILARI'NIN TÜMÜ ÜZERİNDEKİ PARTİ GRUPLARI, KOMİSYON VE HÜKÛMET ADINA YAPILACAK KONUŞMALARIN TASARILARIN ÖNEMİNE BİNAEN OTUZAR DAKİKA, ÜYELER TARAFINDAN YAPILACAK KONUŞMALARIN ON BEŞER DAKİKA OLMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:138
Tarih:09.09.2014

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle bir hususu dile getirmekte fayda olduğunu ifade etmek istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili arkadaşımız sık sık AK PARTİ grup başkan vekillerinin verdikleri sözlerde durmadıkları yolundaki -imadan öte sert bir şekilde altını çize çize- bu ifadeyi kullanıyor. Bunun doğru olmadığını hem yüce Meclisin değerli üyeleri hem de kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.

Bakınız, 13 Ağustos tarihinde yapılan toplantıda Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatile girmesiyle ilgili bir anlaşma yapıldı, bu anlaşma İç Tüzük'ün 5'inci maddesinin paraleli doğrultusunda yapıldı. İç Tüzük'ün 5'inci maddesinde der ki: "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Danışma Kurulunca başka bir karar alınmadığı takdirde 1 Temmuz günü tatile girer." Biz Danışma Kurulu olarak aldığımız karar gereğince 1 Temmuz günü tatil yapmamasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmasına karar verdik, arkasından 13 Ağustos tarihinde yine siyasi parti grup başkan vekillerinin imzası doğrultusunda bu tatil kararına devam etme niyetiyle bir tatil kararı ortaya çıktı. Onun için, yapılması gereken şuydu: Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani İç Tüzük'ün 5'inci maddesine uygun olarak tatil kararını iptal etme gerekçesinin paralelinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin o doğrultuda 1 Ekime kadar kapanmasıyla ilgili görüşme yapıldı. O gün görüşen grup başkan vekili arkadaşımızla, sizlerin de birlikte olduğunuz ortamda telefonda görüşüldü. "Biz bu tatil kararını aldıktan sonra herhangi bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisini çalıştıracak mıyız?" Aynen ifade şu: Eylül ayının başında Hükûmet onaylandıktan sonra torba yasayı çıkarmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisini olağanüstü toplantıya çağırmayı düşünüyoruz. Çünkü, bu kanun tasarısı içerisinde, torba yasa dediğimiz kanun teklifi ve tasarısı içerisinde büyük bir kesimi ilgilendiren düzenlemeler var. Milliyetçi Hareket Partisinin itiraz ettiği maddeler olabilir, Cumhuriyet Halk Partisinin itiraz ettiği maddeler olabilir, HDP'nin itiraz ettiği maddeler olabilir ama bu maddelerin ötesinde kamuoyunun büyük bir beklenti içerisinde bir an önce yasalaşmasını beklediği maddeler var.

MUSA ÇAM (İzmir) - Niye tatile soktunuz?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bunlardan birincisi: Soma'da hayatını kaybeden 301 işçiyle ilgili ve taşeron işçilerle ilgili yapılan düzenlemeleri kamuoyu olağanüstü bir şekilde bekliyor.

İkincisi, yine bu yasa içerisinde var olan 40 bin öğretmen atamasıyla ilgili düzenlemeyi öğretmenlerimiz bekliyor. O süre içerisinde biz arkadaşlarımıza bunun olması gerektiğini ifade ettik. Fakat, değerli milletvekilleri "1 Ekime kadar bunu çalışmayalım." diye söylediler. Ama ne yazık ki, Cumhuriyet Halk Partisinin bir milletvekili, Somalı işçileri de getirerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Basın Toplantısı Salonunda, İç Tüzük'e de aykırı, teamüllere ve aldığımız kararların dışında yaptığı bir işlemle Somalı işçilerle birlikte yaptığı basın toplantısında AK PARTİ iktidarının bu yasayı uyutmak için Türkiye Büyük Millet Meclisini tatile soktuğu ile ilgili bir iddia ortaya çıktı. Bunun üzerine, hem öğretmenlerden hem kamuoyundan hem de bu konuyla ilgili yeniden yapılandırmadan faydalanacak insanlardan büyük bir baskı oluşarak "Bu yasayı niye çıkarmıyorsunuz? Siz bizi aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz." şeklinde baskılar ortaya çıktı.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Evet, ben yaptım, ben. İsim ver, cevap vereyim; ben yaptım toplantıyı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bunu değerli milletvekilleriyle paylaştık. Nitekim, bu çerçevede olağanüstü toplantı çağrısını gerçekleştirmiş olduk.

Değerli milletvekilleri, kamuoyunun beklediği bir yasada sizin birkaç tane yasayla ilgili, maddesiyle ilgili itirazlarınızın olabilir olduğunu söyledim. Bunun çeşitli yolları var. Anayasa'ya aykırılık iddialarınız var. Biz Anayasa Mahkemesi değiliz, Anayasa Mahkemesinin müracaat yolları da mevcut. Ya ana muhalefet partisi müracaat etme hakkına sahiptir ya da 110 milletvekili imza ettiği takdirde, imzayı bulduğu takdirde Anayasa Mahkemesine müracaat etme hakkı mevcuttur. Nitekim, Cumhuriyet Halk Partisi isterse ana muhalefet partisi olarak, sayıya bağlı olmadan, 20 milletvekili de olsa ana muhalefet partisi olduğu takdirde Anayasa Mahkemesine itiraz etme hakkı mevcut. Milliyetçi Hareket Partisi diğer milletvekilleriyle bir araya gelip 110 imzayı buldukları takdirde Anayasa Mahkemesine giderler. Siz, buna Anayasa'ya aykırı diye yaptığınız iddialarla birlikte -bu kanun tasarısı içerisinde çok önemli diye gördüğümüz 3 veya 5 madde, 10 madde- 10 maddesine itiraz etme ve Anayasa Mahkemesi yolu açık olmasına rağmen, bununla ilgili herhangi bir engel bulunmamasına rağmen bazı insanlara, bu kanundan faydalanan insanlara haksızlık yapıyorsunuz, işkence yapıyorsunuz.

Nitekim, bu kanun dört ay süreyle görüşülmeye çalışılıyor. Önergelere bakın Allah aşkına, kamuoyu ve bize baskı yapan hem taşeron işçiler hem Soma madenindeki işçilerle ilgili konudan faydalananlar hem de yeniden yapılandırmayla ilgili bu tasarıdan faydalananlar, aynı zamanda 40 bin öğretmen atamasıyla ilgili dört gözle bu kanunun çıkmasını bekleyenler Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarını incelesinler. Biz bir an önce bu kanunun çıkması için gayret gösteriyoruz ama bizim burada bütün zamanımız... İç Tüzük'ün verdiği imkânları suistimal ederek kullanan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği önergeleri okuyun. Önergelerin sadece okunma süresi yedi dakika, sekiz dakika ama önergedeki değişiklik maddesi, ilgi maddesi bir cümle veya bir kelime.

Değerli vatandaşlarım, bu kanunu kimin engellediğini, sizin menfaatinize olan bir düzenlemeyi kimin ortadan kaldırdığını öğrenmek istiyorsanız Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarına bakmanız gerekir.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Evet, aynen öyle.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Halaçoğlu geldi, konuşmasında dedi ki: "AK PARTİ şöyle yaptı, böyle yaptı, onun için biz bu kanunu engelliyoruz." Sayın Hocam, bu bir günah çıkarmadır. Siz kendi yüklerinizi, kendi sorumluluklarınızı başkasına pas etmek için farklı bir yöntem uyguluyorsunuz, bu da doğru bir şey değildir.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sizin günahlarınız var, sizin günahlarınız. Siz o günahları çıkaramazsınız bile. Günah akıyor her yerinizden.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Dünkü konuşmaya gelince, dünkü konuşmamızda "Önergeniz var mı?" dediniz. "Önergemiz var, 8-10 tane önerge." "Madde ihdası var mı?" dediniz. "Şu anda bilmiyorum ama arkadaşlarımla konuşacağım, madde ihdası olduğu takdirde sizi bilgilendireceğim." dedim. Nitekim, 3 madde geçtikten sonra madde ihdası yapılma mecburiyeti olduğundan dolayı, arkadaşımızı gönderdim, sizi bilgilendirmeye çalıştım. Sonra dediniz ki: "Bizi aldattınız." Biz kimseyi aldatmadık, siz aldanılmış hissine kapılıyorsunuz. Kimseyi aldatmadık, ne söylediysek doğru söyledik.

Gelelim Ümraniye meselesine. Bakın değerli milletvekilleri, hakkın, hukukun, adaletin yanında olmamız gerekir. Hakkın, hukukun, adaletin yanında olmayarak, onları tamamen bir tarafa bırakarak, hakkı, hukuku, adaleti öteleyerek, rafa kaldırarak rant peşinde koşanların ekmeğine siz yağ sürüyorsunuz, değirmenine su taşıyorsunuz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ayıp, ayıp ya!

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Vay, vay!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, 2008 yılında Büyükşehir Kanunu'nu çıkardık. Sayın Uzunırmak, siz büyükşehir belediye başkanı adayıydınız. 2008 yılında Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nu çıkardık, "Ataşehir" diye bir ilçe kurulmasına karar verdik. Ataşehir ilçesinin doğal sınırlarını tespit ettik. Doğal sınırları ne? O-4 ve E-80 kara yollarının kestiği kısım. 2009 yılında, şu anda tartışmalı olan kısımdaki vatandaşlarımız Ataşehir Belediyesine oy kullanmak için gitmediler, Ümraniye Belediye Başkanlığı seçimleri için oy kullanmak için gittiler. 2014 yılının Mayıs ayına kadar o bölgedeki arsa, araziler, o bölgedeki binalar emlak vergilerini Ümraniye Belediyesine yatırdı.

Yine, 2014 yılı seçimlerinde o bölgede yaşayan, ikamet eden insanlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından Ümraniye Belediyesine oy vermek üzere seçmen listesine kaydedildiler. Siz, bu çerçevede bir bakıyorsunuz, Ataşehir Belediyesi vergi mahkemesine müracaat ediyor, "Böyle, böyle, bizim doğal sınırlarımız tam olarak belirlenmemiştir, yasada bir sorun ortaya çıkmıştır. Bu sorunun düzenlenmesi ve şu bölgeler dâhilinde olan, 'benim mahallelerimin uzantısı' diye ifade edilen kısımların emlak vergilerinin ve harçlarının bana yatırılması" diye dava ediyor. Her ne hikmetse, niye yapılıyorsa, vergi mahkemesi bu konuda Ataşehir Belediyesinin lehine, Ümraniye Belediyesinin aleyhine karar veriyor ve aynı şeyi Kadıköy Belediyesinin de yapma imkânı mevcut çünkü bu haritada, 2008 yılında yapılan kanun gereğince Ataşehir Belediyesinin bir kısmı Kadıköy Belediyesini ve Ümraniye Belediyesini ilgilendiriyor. Bu süreçte ortaya çıkan durumda, Ümraniye Belediyesinin 2008 yılından bu tarafa yaptığı imar planları, izinleri, uygulama imar planları, topladığı vergiler, topladığı harçlar şu anda müthiş bir ihtilaf konusu hâline gelecek. Bizim yaptığımız, 2008 yılındaki kanun tasarısından farklı bir şey değil. 2008 yılındaki yapılan kanun tasarısının uygulayıcılar tarafından, vergi mahkemeleri tarafından farklı bir şekilde yorumlanmasından dolayı, 2008 yılındaki fiilî durumu, 2008 yılındaki net durumu daha bir şekilde olgunlaştırabilmek ve hukuka aykırı bir şekilde karar vermiş mahkemelerin önündeki engeli kaldırmak için yapılan bir iştir. Sadece, açıkça söylüyorum, açın bakın 2008 yılındaki büyükşehir belediyesi kurulmasıyla ilgili kanunu, o kanunda göreceksiniz, Ataşehir Belediyesi, Ümraniye Belediyesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...Kadıköy Belediyesiyle ilgili sınırların O-4 ve E-80 kara yollarıyla ilgili doğal sınır olduğunu göreceksiniz. Bizim rantla, herhangi bir şekilde meseleyle ilgimiz yok.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Kupon arsalar kime, niçin yapılıyor? Bir telefon konuşması var, "Kupon arsayı nasıl benden habersiz..."

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Orada kim ne yaparsa yapsın ama önemli olan hadise, hakkı, hukuku, adaleti egemen kılmaktır. Yoksa, "Şu şuna şu rantı vermiş, bu buna rantı vermiş ve harçlar, vergiler..."

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Bu kupon arsayı bir anlat!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bu harçlar ve vergilerin farklı bir şekilde toplanması mümkün değil. Zaten bunlar matbudur. Ne yazılması gerektiği kanunda tanımlanmıştır.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)