| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 138 |
| Tarih: | 09.09.2014 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Görüştüğümüz maddede, biraz önce Sayın Bakanın da izahat verdiği üzere, tüketici hakem heyetlerince vekâlet ücreti ödenmesine yönelik karar verilemeyeceği düzenlenmektedir.
Değerli milletvekilleri, tüketici hukukunun temeli tüketicinin korunması anlayışına dayanmaktadır. Oysa ülkemizde geçen yıl çıkarılan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da bu anlayış terk edilmiş, bankaların ve firmaların istekleri doğrultusunda hazırlandığı anlaşılan bu kanunla tüketici hakları geriye götürülmüş, ücret ve komisyonların önemli bir bölümü yasal hâle getirilmiştir. Tüketicinin kaderi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun insafına bırakılmış, kredi kartı yıllık ücreti ve kredi masraflarının önü açılmıştır. Bu kanunla BDDK'nın "Alınabilir." dediği bir masraf için tüketici hak arama mercilerine dahi başvuramayacaktır.
Bu kanunda olduğu gibi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun İnternet sitesinde kamuoyunun görüşüne sunulan, finansal tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik taslağının da bankaların talepleri doğrultusunda hazırlandığı görülmektedir. BDDK bankaların aldığı ücret, komisyon ve masrafları 20 kalemle sınırlandırmış, 26'sını kaldırmıştır. Ancak söz konusu ücretlerin neredeyse tamamı aslında tüketicinin hukuk mücadelesiyle elde ettiği kazanımlardır. Yönetmelik taslağı mevcut hâliyle tüketicilerin beklentilerine cevap vermemektedir.
Kredi sözleşmeleri için alınan dosya masrafı güya kaldırılmış ama yerine kredi tahsis ücreti konulmuştur. Tüketicinin kredi talebinde bulunduğu, bankanın da krediyi tahsis ettiği bir ortamda bankanın ücret almasını haklı kılacak bir hizmet ortada yoktur.
Taslağa göre, taşınır ve taşınmaz rehni tesisiyle gayrimenkul ekspertizi işlemlerinden alınacak ücretin üçüncü şahıslar üzerinden tüketicilere yüklenmesi de kabul edilebilir bir durum değildir. Oysa bu tür işlemler bankaların menfaatine olup onların ödemesi gerekmektedir.
Taslakta bazı işlemler bir defalığına ücret dışı tutulmuştur, devamı yine ücrete tabidir. Ücretler bankaların keyfine bırakılmıştır. Kredi kartlarından alınan yıllık ücretlerin yasal yolu açılmıştır. Ek karta da yüzde 50'ye varan ücret öngörülmektedir.
Yine, bu taslakta, kredi veren kuruluşlar uyguladıkları ücretlerde yıllık yüzde 20'ye varan artış yapabileceklerdir. Asgari ücretliye, çalışana ve emekliye kılı kırk yararak belirlenen düşük zamlar reva görülürken bankalara bu bonkörlük hangi hukuka dayandırılmaktadır?
Taslak, mevduat hesaplarından alınan hesap işletim ücretini yasal hâle getirmektedir. Tüketiciyle sözleşme yapan, diğer mal ve hizmet satan şirketlerin tuttukları kayıt için ücret alınmamaktadır. Bankaların kendi kayıtlarını tutma sorumluklarını tüketiciye fatura etmeleri hukukla bağdaşmamaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Değerli milletvekilleri, hatırlayacağınız üzere bankaların aldığı ücret ve komisyonlarla ilgili olarak dönemin Sayın Başbakanı ve bakanlarının sanki kendileri iktidarda değilmiş gibi, tüketicilerin soyulduğunu, halkın sömürüldüğünü, kanının emildiğini söyleyerek ahlaktan, edepten yoksun dedikleri hatta vampirlik olarak nitelendirdikleri uygulamaların engelleneceği ve gerekenin yapılacağı yönünde yaptıkları konuşmalar, söyledikleri sözler havada kalmıştır. Sonuçta faiz lobisi sevindirilmiş ve haksız kazançlar yasal hâle getirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu tasarıda zor durumdaki birçok vatandaşımızın beklentileri yer almamaktadır. Bu yıl peş peşe yaşadığı afetler nedeniyle iyice zor duruma düşen çiftçimizin ve üreticimizin sorunlarına AKP Hükûmeti duyarsız kalmaktadır. Çiftçiler elektrik borçlarına kolaylık getirilmesini beklerken AKP Hükûmeti işi gücü bırakmış elektrik şirketlerinin tahsildarlığına soyunmuştur.
Yine, başta belediyelere ait olmak üzere kamuya ait taşınmazların kiracısı olan vatandaşlarımız da ödeyemedikleri kira borçları nedeniyle zor durumda bulunmaktadır. Bu tasarının kendilerini niye kapsamadığını sormakta ve kapsama alınmayı umutla beklemektedir. Kamuya ait, belediyelere ait iş yeri kirasını ödeyemeyen vatandaşlarımızın, ecrimisil borçlarını ödeyemeyen çiftçilerimizin borçları da bu tasarının kapsamına alınmalıdır.
Teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)