GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:138
Tarih:09.09.2014

HDP GRUBU ADINA ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, biraz önce, bugünkü birleşimin daha önceki oturumlarında, bu, madde ihdası teklifi olarak gündemimize geldi. Geri çekildi, geçici madde olarak tekrar şimdi gündemimizde. Bu konuyu konuşacağız ama ondan önce, biraz önceki bu kapanış konuşmaları mahiyetindeki konuşmalarıma tekrar devam edeceğim, bir şeyler ifade edeceğim.

Bu tasarı, Soma'daki maden faciasında yaşamını yitiren 301 emekçinin geride kalanlarının mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için Hükûmetin, dönemin Başbakanı, şimdinin Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın verdiği vaatler üzerine gündeme gelmiş bir tasarıydı. Neydi o vaatlerden bir tanesi? Örneğin, yer altı çalışma süresini maden iş kollarında, yer altı iş kollarında günde altı saatle sınırlandıran bir düzenleme getirdiniz. Komisyonun gündemine de bu şekilde geldi. Yer altı iş kollarında günlük çalışma süresi, Hükûmetin, bizzat o zamanın Başbakanının ağzından verilmiş sözün gereği olarak, Komisyon gündemine günde altı saat çalışma süresi olarak geldi. Ancak, maden lobisine daha fazla direnemedi, Komisyon çalışmaları esnasında, alt komisyon çalışmaları sırasında Hükûmet üyelerinin bir teklifiyle yer altı çalışma süresi sınırlaması getirildi, aynı, eskiye dönüş yapıldı. Biz burada bir teklifte bulunduk, ifade ettik, dedik ki: "Ya, madem böyle yapıyorsunuz, yer altında çalışanların verimli çalışıp çalışmadığına ilişkin yeni bir düzenleme yapın bari orada; kazmalarına, küreklerine buton takın. Çalışmadıkları zaman, dinledikleri zaman da bu, çalışma süresinden düşmüş olsun, aktif çalışma süresi olarak bunu belirleyin. Bu yasada değişiklik ya da düzeltme yapılmasını arzu edenlerin isteklerine daha çok, daha iyi bir karşılık koymuş olursunuz. Elle tutulur tek düzenleme buydu, maalesef daha alt komisyon çalışmaları esnasında bunu da gerçekleştiremediniz, vazgeçtiniz.

Başından itibaren öğretmen atamaları ve maden iş kollarında, yer altı iş kollarında çalışan insanların çalışma koşullarının iyileştirilmesine dönük gündemde tutulan bu tasarının bunlarla hiç alakası kalmadı. İhtiyaçlardan bir tanesi, yer altı iş kolunda çalışan insanların, emekçilerin can güvenliğini sağlamaya dönüktü. 152 maddelik bu tasarıda, yer altı iş kolunda çalışan insanların can güvenliğini teminat altına alabilecek bir tek düzenleme söyleyebilir misiniz? Yok. E, hani yaşam odaları kurulacaktı? Söz vermiştiniz, yaşam odaları kurulacaktı, niye kurulmadı? Alternatif çıkış şartı getirilecekti, sözlerinizin arasındaydı bu, var mı bu tasarıda? Biraz sonra oylayıp kabul edeceğiniz bu tasarıda var mı böyle bir düzenleme? Yok. Peki, sözünüz var mıydı? Vardı. Peki, sözleriniz dâhilinde olmayıp sonra da Komisyon çalışmaları esnasında ilave olan neler var? Bakın, söyleyeyim: İlave olan şeylerden bir tanesi kara para aklama, koydunuz, kara para aklama var.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Nerede? Hangi maddede, bilelim.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Okumadınız mı Sayın Özel? Okuyun, tavsiye ederim.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Hangi maddede?

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Oku, ondan sonra anlarsın, hangi maddede olduğunu şey yaparsın.

Adam yüzde 18 vergi ödemek yerine yüzde 3 vergi ödemesi şartıyla getiriyor, ondan sonra da bir defaya mahsus aklanmış oluyor.

Yazık olur, eğer gerçekten şu ana kadar okumamışsanız yazık olur. Bari çekimser oy kullan ya da oylama esnasında dışarıda bulun, böyle bir yanlışın içerisine düşmemiş olursun ya da ortak olmamış olursun. En azından size bunu tavsiye edebilirim.

Kara para aklamanın dışında bir şey daha var bu tasarının içerisinde: Havuzdaki paraların da aklanması var, havuzdaki paraları kaynak gösterme var. Nasıl? "Yapılandırma" denildi. Bu akşam da çok kullanıldı ya "yapılandırma" adı altında. Vergi matrahı üzerinden bir yapılandırmayı yapın dedik. Esnaflar için gerçekten ele avuca gelebilecek bir yapılandırmadan söz edecekseniz getirin bunu vergi matrahı üzerinden yapın dedik. Bunun üzerinden yapılmadı. Yapılandırma neyin üzerinden yapıldı? Kasa bakiyesi üzerinden yapıldı.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Recep'e sorun, Recep'e, bilir o.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Recep oraya çalışmamış, anlaşılıyor, orayı çalışmamış, kara para aklamayı da çalışmamış.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Nereden biliyorsun?

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Biraz sonra soracağız: Bu limanlar nerede kurulacak? Onu da bilmeyecek.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ona da çalışmamış.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Çalışmayacak, onun işi el kaldırmak. Onun için onun sataşmalarını çok önemsemiyorum.

Şimdi, kasa bakiyesi üzerinden yapılandırma ne anlama gelir? Komisyon çalışmaları esnasında bunu tartıştık, bunu konuştuk. Para bir yerden çıkmış ama nereye gittiği belli değil. Kasa bakiyesi üzerinden, kasadan ödeme yapıldığı için o paranın nereye gittiği belli değil, kaynak gösterilemiyor. Peki, çıktığı yerden bir yere gitmişse girdiği yerde de nereden geldiği belirsiz, yine bir açık var. Aktif-pasifler arasında bir dengesizlik var, muhasebe diliyle söyleyecek olursak. Buna ilişkin bir düzenleme gerekiyor. Bunu da işte buraya koydunuz. "Soma emekçilerinin acılarının arkasına sığınarak böyle düzenlemeler getiriyorsunuz, haksızlık ediyorsunuz." dediğimizde kastettiğimiz buydu. Biz bunu ta bir buçuk ay önce bu kürsüde ifade ettik, doksan sekiz gün önce Komisyon çalışmaları esnasında bunları ifade ettik, bunları söyledik. Aynen şu anda elimize tutuşturduğunuz, dağıttığınız bu geçici madde düzenlemesi de sonradan adrese teslim düzenlemelerden bir tanesidir. "Türkiye kamuoyunun yararı" falan demeyin, "İstihdam yaratıyoruz." demeyin, üçü beşi geçmez bundan yararlanacaklar. Emin olun, bundan yararlanacaklar tesislerini de kurmuşlardır. Zaten, ilgili yasanın 11'inci maddesini -ek 11'inci maddeden söz etmiyorum- açın, bakın, on yılı, tahsis süreleri zaten dolmuş bunların, yapacaklarını yapmışlar. O rant alanına şimdi bir elbise biçiyorsunuz, yasal altyapı kuruyorsunuz, oluşturuyorsunuz. Olmuş bitmiş işe şimdi yasal bir kılıf getiriyorsunuz. Buna da bizim "evet" deme şansımız yok.

Son söz olarak da şunu ifade edeceğim: Sayın Meclis Başkan Vekili bulunduğu yerden milletvekillerine sataştığı zaman milletvekilinin de buna cevap verme hakkı vardır. Eğer Meclis Başkanlığı kürsüsü sataşma yerine dönüşürse milletvekilinin de kendi yerinden buna cevap verme hakkı vardır.

Sayın Başkan Vekili bir önceki oturumda ısrarla grubumuzu itham etti: "Ben sizi davet ettim, gelmediniz." Bu bir ithamdır, bu bir sataşmadır. Buna karşı cevap hakkını kullanmamız gerekirdi, bu talebimize "Ben istediğim zaman cevap veririm." dendi. O zaman orası tarafsızlık kürsüsü olmaz. Siz, hem itham edip hem de "Ben istediğim zaman cevap hakkı vereceğim." dediğiniz zaman tarafsızlığınızı yitirmiş olursunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Defalarca söyledim, olumlu uygulamalarınıza, evet, çıktık, burada dedik ki: "Olumludur.", olumsuz uygulamalarınıza da karşı çıktık. Bugün bu olumlu imajınızın üzerine bir çizgi çizdiniz.

Sayın Başkan, tekrarı olmayacağını umut ederek Meclisi saygıyla selamlıyorum.