| Konu: | Adana'nın sorunlarına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 02.10.2014 |
ALİ HALAMAN (Adana) - Başkanım, teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, biraz sessizlik rica ediyorum, lütfen.
ALİ HALAMAN (Devamla) - Adana'nın ve ilçelerinin sorunlarını gündeme getirmek için söz aldım. Önce, söz veren Başkanımıza teşekkür ederim, hepinizi, milletimizi saygı ve sevgiyle selamlarım.
Yine, hafta sonu aramızdan ayrılan, Adana'da iki dönem milletvekilliği yapan, Milliyetçi Hareket Partisinden dava arkadaşımız Recai Yıldırım'a Hakk'a kavuşması nedeniyle Cenab-ı Hak'tan rahmet dilerken kederli ailesine de başsağlığı diliyorum.
Şimdi, Adana, uzun dönem Türkiye'de çok önem arz eden, bu memleketin en iyi, en değerli, en toplu, sanayisi, tarımı çok yükseklerde olan bir ildi ama son zamanlarda, özellikle Hükûmetin politikasından kaynaklanan ve son gelişmelerden dolayı Adana sanki dışarıdan işgal edilmiş gibi yani fukaralığı yaşayan, fukara insanların olduğu yerde sorunların çok olduğu, problemlerin çok olduğu ve cami önlerinde, sokak aralarında, caddelerde, trafikte "Yok mu bana yardım eden?" diyen insanların yığın yığın yoğunlaştığı ve her karesinde, her kademesinde şiddeti içeren, emeği yok sayan, alın terini kabul etmeyen dolayısıyla yolu olmayan, suyu olmayan köylerine tankerle su çekilen ve tarımda düşüşü yaşayan ve tarımdan dolayı üretimin azaldığı yani bugünün şartlarında domates fiyatlarının bile 3 lira, 4 lira olduğu bir Adana. Bundan dolayı Adana'yla ilgili, ilçelerle ilgili zaman zaman burada gündeme getirdiğimiz, soru önergesi verdiğimiz, kanun teklifi verdiğimiz bir sürü ekonomik ve sosyal konular olmakla beraber bu Hükûmet tarafından bir tanesini icra hâline getiremedik. Bir misal vereceğim: Adana'nın Kozan ilçesi var, arası 55 kilometre. "Yeni bir yol yaptık." denildi. Üç yıldır çok sık olağanüstü kazalar olmasına rağmen bir ışıklandırmasını, kavşağını yaptıramadık.
Yine, Kozan'ın uzun süre tarımsal beslemesini yapan tarımsal amaçlı sulama dediğimiz barajın önüne bir HES kurarak, HES... Şimdi, doğal gazın, mazotun, elektriğin yüzde 9 niye zamlandığı bunlarda yatıyor. O baraj tarımsal sulama amaçlı baraj olmasına rağmen önüne elektrik üretimiyle ilgili küçük bir HES kuruyor. Kim kuruyor? Mevcut siyasetin yanında duran, önünde duran insanlar. Kış yağmurlu geçiyor, akarsular akıyor ama barajın suyu hiç kesilmediği için tarımsal amaçlı baraj yok oluyor ve Adana topraklarında, Kozan'da -hiç kimse- ikinci ürün ekmeye müsaade etmiyor. Dolayısıyla, ikinci ürün, sebzede, yaş meyvede bir üretim olmadığı için... Kendi bölgenizde belki marketlere gitseniz, manavlara gitseniz domatesin kilosu 3 lira; yaş meyve, sebze fiyatları almış başını gidiyor. Gerekçesi: Bu üretimin olmayışından, iklim şartları, kuraklık... Belki ilave söyleyebilecek sözlerimiz var ama Türkiye'deki tarımın aşağı çekilmesinden kaynaklanan sıkıntıdan oluyor. Bundan dolayı, köylerindeki içme suları kurumasına rağmen tankerle, taşımayla su taşınarak insanların ihtiyaçları karşılanmaya zorlanan bir Adana, bütün yolları sanki Suriyeliler tarafından "çadır kent" diyerek işgal edilmiş bir Adana. Eğer bu gelenlere yardımcı olamıyorsanız, fiziki şartlarını oluşturamıyorsanız içinde yaşayan Adanalıya "Sen çek git, buraya başkaları gelecek." demenin ne anlamı var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ HALAMAN (Devamla) - Bu Hükûmetin bu politikalardan vazgeçmesini, ciddi, rasyonel, mantıklı bir ekonomik modeli çağdaş bir anlayışla getirmesini diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)