GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kız çocukları ve savaşa ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:5
Tarih:16.10.2014

ŞAFAK PAVEY (İstanbul) - Teşekkürler Sevgili Başkan.

İnsanın iyi yaşamasını dert edenler, bitip tükenmez vahşi hırsımızın enkazını takip ederler. Bu hırsın yarattığı felaketler ilk önce ve en çok kız çocuklarını vurur. Ayrıca buradan hangi masalları anlatırsanız anlatın her türlü felaket ve her türlü enkazın gerçeği her zaman ortaya çıkar; buna doğa katliamları da dâhil. Her savaş göçüğünün altında en çok kız çocuklarının hak ihlalleri gizlidir. Felaketler, erkeği 1 kat, yoksul erkeği 2 kat, kadını 4 kat, erkek çocuğu 6 kat, kız çocuğu 8 kat, yoksul bir kız çocuğu ise 16 kez vuruyor. Geometrik bir keder katlaması bu. Güçlüye tapan gelenekler önce en savunmasız olanı tarumar ediyor. Bir kız evladı olduğunda doğuma gitmeyen babalardan, sofradaki tavuk budunu oğluna, artıkları kızına veren bir anlayışın topluluğuyuz biz. Bu pespaye miras, şiddet, cinsel şiddet, ensest olarak kız çocuklarına dönüyor. Buna toplumsal damgalanma da eklenince, suçlu değil, suça maruz kalan çocuklar cezalandırılıyor.

Harfiyen uyacağız diye imzaladığımız BM Çocuk Hakları Sözleşmesi bile bizi yola getiremedi. Derin kültür, cinsiyet ve yaş eşitliği için yapılan bütün çabalara yıkılmaz bir direnç gösterdi. Yönetenler ise bu kültürü sistematik olarak ödüllendirip güçlendirdiler. Ve biz çocuklarına kötü davranan, kız çocuklarına ise daha kötü davranan bir ülkeyiz. Buna rağmen, 2011'de BM Genel Kuruluna 11 Ekimin Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul edilmesine ilişkin tasarıyı Kanada ve Peru ile birlikte sunduk. Şaka gibi.

Cinsiyet ayrımcılığı için her türlü düzenlemeyi en katı biçimde yerleştirip, kız çocuklarının okula, sağlık hizmetlerine ve özgür büyümeye ulaşmaması için her türlü engeli koyup, sonra da, "Kız çocuklarının haklarına dikkat çeken bir gün olsun." demek! Yaman çelişki.

İstatistikler, karşılaştırmalar vermek istemiyorum sizlere. Küresel ahlak hassasiyetine sahip olanlar vahameti zaten dikkatle izliyorlar. Kaldı ki, istatistikler kalbimizde sızı yaratsaydı son on yılda kız çocuklarının mecbur bırakıldığı tabloya karşı gür bir itiraz duyardık bu sıralardan.

Kız ve oğlan çocuklarımızın arasındaki okullaşma farkı kızlar aleyhine 600 bin. UNICEF temel eğitimde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını gerekli gördüğü 25 ülke arasına Türkiye'yi de koydu. Dünyaya kız çocukları gününü teklif eden ülkeye yani.

Gürsel Tekin'in açıklama beklediği; "İleride size tehdit olmasın diye kız ve oğlanları eğitimde birbirinden ayırma ve bilim yerine sadece din öğretme." politikasını belirleyen paralel Millî Eğitim Bakanı Bilal Erdoğan'ın konuşmasına açıklama bile yapmadınız. Cevaba tenezzül etmezseniz duyulmaz sanıyorsunuz.

Dünyanın kız çocuklara en kötü davranan 6'ncı ülkesiyiz. Bugün dünyanın ulusal geliri en haksız bölüşen 2'nci ülkesiyiz. Sizinle nasıl ilerlediğimizi anlıyor insan. İllüzyon tutulması hâli bu. Demek ki siz sağırmış gibi yapsanız da dünya duyuyormuş. Demek ki devekuşu stili kepazeliği kapatamıyormuş.

Ülkedeki bütün kız çocuklarının başını bağlamak için, evlerden ırak takiye sabrınız, bunca Acem oyununa eren aklınız, sıra bu çocuklara hak ettikleri kaliteli hayatı sunmaya gelince donup kalıyor. Sadece Esad'ı devirme hırsınız için ödenen bedel: Binlerce kız çocuğunun öldürülmesi, binlercesinin sakat kalması, binlercesinin seks kölesi olarak satılması. Yüz binlercesi evsiz, yurtsuz, okulsuz savruldu gitti, isimlerinden, akıbetlerinden bile haberdar değiliz.

Komşunun ocağını başına yıktığımız yetmedi, yıktığımız ocağın yerine kız çocuklarını seks kölesi olarak kullanıp pazarda kurbanlık hayvanlar gibi satan bir komşu yarattık, onu yarattık. Neden? Çünkü Esad mezhepdaşınız değil.

Bu dehşetli Orta çÇğ felaketinin aktörü sizsiniz, ana aktörü. Ne yazık ki doğru sayılar veremiyorum çünkü bu insanlık suçunun failleri dünya kamuoyu gerçek tabloyu algılamasın diye rakamları ayırarak ve dağıtarak sunuyorlar.

Olur ya yaptıklarınız niyetinizden değil, bilmemektendir. Atalarımız "Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp." demişler. Bu konuda emek veren Uçan Süpürge ve diğer STK'lar çözüm önerilerini sundular, bir göz atsanız diyorum.

Hiç umudum yok, ama belki ömrünüzde bir kez gözlerinizi yumup bu kızların sizin kızınız olduğunu varsayarsanız bir ihtimal yarattığınız felaketi hissedersiniz. Ne de olsa herkesin sınav kâğıdı kendi çocuğudur. Bizim içinse herkesin çocuğu bizim çocuğumuzdur.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)