GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmında yer alan, Mersin Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer güç santralinin bölgeye ve insan sağlığına zararlarının tüm boyutlarıyla araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (10/821) ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 22 Ekim 2014 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:7
Tarih:22.10.2014

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, usulen aleyhinde, İç Tüzük şekil şartı gereği 2 lehte, 2 aleyhte olmak gibi bir zorunluluk var.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz de nükleer santrallerle ilgili özellikle de Mersin'in Gülnar ilçesinin Büyükeceli beldesindeki Akkuyu Nükleer Santrali'yle ilgili bir Meclis araştırma komisyonun kurulmasını talep ediyoruz. Bizim de bu yönde 2011'in 24 Martında burada bu yönde bir araştırma önergesi gündeme alınsın konuşmamız olmuş. Ben tüm parti gruplarının, herkesin bu yöndeki taleplerinin, bu yöndeki hassasiyetlerinin, itirazlarının dikkate alınarak bu konuyla ilgili bir araştırma komisyonunun kurularak, korkuların, endişelerin, ithamların, iddiaların Meclis tarafından araştırılıp topluma bilgi verilmesini çok gerekli, çok değerli buluyorum, özellikle Hükûmet açısından çok değerli buluyorum. Kendi halkına rağmen, millete rağmen; milletin korkularına, itirazlarına ve endişelerine rağmen hayır da yapsanız sonucu şere ulaşır. Onun için, bu komisyonun kurulmasını biz de talep ediyoruz, bu yöndeki taleplere de Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek veriyoruz, bunu sözlerimin başına ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Mersin'in Gülnar ilçesi... Hiç oraları gördünüz mü bilmiyorum. Gidip görmenizi tavsiye ederim. Hatta, Mersin Milletvekili olarak hepinizi, herkesi, bu konuya ilgi duyan herkesi davet ediyorum. Gelin, misafirimiz olun.

Değerli arkadaşlar, kamera gösterir mi bilmiyorum, topluma ulaşır mı bilmiyorum, şu cennet köşesini lütfen bir seyredin. İnanınız ki Türkiye'nin hemen tüm kıyılarını biliyorum. Ben Orman Yüksek Mühendisi olarak buralarda da, bu dağlarda çalıştım. İnanınız ki Türkiye'nin birçok güzel yeriyle yarışacak, daha da güzel, el değmemiş bir cennet köşe bu Akkuyu Nükleer Santrali'nin yapılacağı Büyükeceli koyları. 4 koy. Nükleer santral kurmaya tahsis ettiğimiz ve burada kanun çıkartarak, tüm usul ve teamüllere aykırı bir şekilde kanun çıkartarak ihalesiz olarak Ruslara tevdi ettiğimiz bu cennet köşe gerçekten hepimizin ortak değeri. Burada nükleer santralden elde edeceğimiz kamusal faydanın belki de çok daha fazlasını turizmden elde edebiliriz, burayı koruyarak elde edebiliriz. Ben 24 Mart 2011'de de söylemiştim, iktidarlara inat yakışmaz, kör inat yakışmaz. Bir inat uğruna, bu cennet köşede nükleer santral yapacağız inadına saplandınız.

Değerli milletvekilleri, karar sizin kararınız, hesabı siz vereceksiniz. İktidar partisinin değerli yetkililerine sesleniyorum, sayın milletvekilleri ilgiyle dinliyorlar, AKP Grubu tıklım tıklım dolu, eyvallah, bir şey söylemiyorum, ilgilerine teşekkür ediyorum!

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hayal, hayal.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Ama, iktidar bunun hesabını bu millete verecek.

Değerli milletvekilleri, bakın, oranın insanı olarak size söylüyorum, o dağlarda yaşayan, dişiyle tırnağıyla, çoluk çocuğuyla rızkını kazanmaya çalışan o insanlara haksızlık yapıyorsunuz. "Zulüm" demiyorum ama inat ederseniz zulme dönüşen bir haksızlık yapıyorsunuz. O insanlar bu nükleer santralle ilgili iddialardan, endişelerden, ifade edilenlerden büyük tedirginlik duymakta, korkuyor "Ne olacak benim yaşam hakkım?"

Mesela, yine bu sene yakın tarihte, 6'ncı ayın 4'ünde bir soru önergesi verdim Sayın Hükûmete, Tarım Bakanlığına, dedim ki: "Buradaki üreticilerin nükleer santralin çevresindeki 200 kilometrelik alanda üretilen gıda ürünlerine, tarım ürünlerine 'Nükleer kalıntı vardır.' logosunu yapıştırması bir usulmüş, bir kararmış, bir hukuki zorunlulukmuş. Bunun üretime, bu tarım ürünlerinin ihracatına vereceği zarar burada yaşayan insanları çok ciddi endişelendirmekte ve tedirgin etmektedir. Böyle bir şey var mı Sayın Hükûmet?" Verdikleri cevap ilgisiz: "Mevzuatımızda böyle bir husus yok." diyor. Bunun hiçbir değeri yok, hiçbir karşılığı yok. Orada yaşayan insan korkuyor, diyor ki: "Benim ürettiğim tarım ürünleri, narenciyem, sebzem, meyvem..." Yani, tekrar ediyorum, değerli milletvekilleri, her biriniz bir bölgeden geldiniz, her bölgenizin güzellikleri var, zorlukları var eyvallah ama benim Mersin'in Toros Dağlarındaki insanın emeğini çilesini gidip görün lütfen. Karadeniz'deki Sayın Bayraktar, çay üretirken, orada fındık üretirken hangi zorlukları yaşıyorsa, Toros Dağlarının Yörükleri, Türkmenleri de inanınız ki o taşın arasında -toprak yok- dişiyle, tırnağıyla rızkını kazanmaya çalışıyor. Ama kazandığı bu rızkı, bu emeği siz "Enerji üreteceğiz, nükleer santral yapacağız, güçlü olacağız, büyük devlet olacağız." diye korkuya salarsanız bunun adı zulüm olur zulüm. O insanlar korkuyorlar, diyorlar ki: "Bu nükleer santral bizim ürünlerimize, emeğimize zarar verir mi? Bu nükleer santralin kuruluş aşamasında veya işletilmesinde bir arıza olduğunda Çernobil'de olduğu gibi, efendim, işte bu son, Japonya'da yaşanan Fukuşima'da olduğu gibi ölüm getirir mi?" Bunu soruyor insanlar. E, şimdi, bunların araştırılarak, bu soruların cevapları verilerek toplumu bilgilendirsek, toplumu ikna etsek iyi olmaz mı değerli milletvekilleri? Bunun için Mecliste bir komisyon kursak kime ne zararı olur? Bu Meclis hemen her konuda birçok komisyon kurdu ve toplumsal karşılığı olan, toplumu ilgilendiren konuları araştırdı, soruları cevaplandırdı, doğru yanlış, topluma bilgi verdi. Böyle bir komisyon kurmayı yıllardır istiyoruz sizden, Mersin adına istiyoruz, Türkiye adına istiyoruz ama Sayın Hükûmet burada yok, AKP Grubu sayın yöneticileri yok, milletvekilleri ne yapsın, ne desin? Dolayısıyla sizi milletime şikâyet ediyorum ama milletin derdi büyük, evdeki bulgurdan olmak korkusuna size destek veriyor ama sizi Allah'a şikâyet ediyorum. Milletin korkusunu izale etmeden, milletin rızalığını almadan, o dağlarda yaşayan insanların endişelerini bertaraf etmeden, onların rızalığını almadan yapacağınız her hayır şerre ulaşır ve bunun hesabını Allah'a verirsiniz. Nükleer santral gereklidir, değildir; Milliyetçi Hareket Partisinin duruşunu her defa ifade ettik, dedik ki: Güçlü devlet olmak, bu coğrafyada güçlü olabilmek için hem enerjiye hem nükleer teknolojinin bilgisine sahip olmak gerekir. Bunun için nükleer santraller olabilir, Milliyetçi Hareket Partisinin görüşü olarak ama ben orada değilim. Ben Mersin Milletvekiliyim, Mersin'de bu santralin yapılacağı yeri biliyorum. Cennetten bir köşe, gözümüz gibi koruduk değerli milletvekilleri burayı. Ben 1970'lerde çalıştım. Burayı köylümüz de korudu, yerleşim yapmadı, tarla yok burada, açma yok. Burası turizme tahsis edilecek dört tane koy, cennetten birer köşe ama götürüp de buraya nükleer santrali koyup burayı insanlar için cehenneme dönüştürme hakkınız yok. Bu, iktidar olmak değildir. Bu doğru icraat değildir ama ne ise gerekçeniz, bunu yapmaktaki inadınızın gerekçesi ne ise bunu halka anlatalım. Bunun için, gelin, bir Meclis araştırma komisyonu kuralım, birlikte çalışalım, sizin tezlerinizi de millete götürelim, bizim karşı tezlerimizi de millete götürelim. Söz konusu olan eğer milletin hayatıysa, insanın hayatıysa buna saygı göstermek hepimiz için bir farizadır, bir şarttır, bir mecburiyettir. Bunu size hatırlatmak istiyor ve ben, bu komisyonun kurulmasını, Milliyetçi Hareket Partisi olarak sizlerden talep ediyor, desteğinizi rica ediyorum.

Hepinize saygılar sunarım. Teşekkür ederim. (MHP, CHP ve HDP sıralarından alkışlar)