GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubunun, Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve arkadaşlarının, şeker pancarı ve şeker üretimiyle ilgili sorunların araştırılarak yapılacak yasal düzenlemeler de dâhil olmak üzere alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (10/364) ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 23 Ekim 2014 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:8
Tarih:23.10.2014

SADİR DURMAZ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şeker pancarı ve şeker üretimiyle ilgili sorunların araştırılarak yapılacak yasal düzenlemeler de dâhil olmak üzere alınacak önlemlerin tespiti amacıyla Milliyetçi Hareket Partisi olarak vermiş olduğumuz grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyeti saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde şeker pancarı tarımı şeker pancarı üretimiyle geçimini temin eden yaklaşık 500 bin çiftçinin, diğer bir ifadeyle 3 milyon insanın yanı sıra tarım, hayvancılık yani yem, ilaç, et, süt, nakliye ve hizmet sektörleriyle de iç içe geçmiş durumdadır. Şeker pancarı çiftçiyi tarlaya ve köye bağlayan, ailenin tüm fertlerine çalışma ve istihdam imkânı sağlayan, yan ürünlerinin tamamı değerlendirilen bir bitki olmasının yanı sıra üretim ve işlenme periyodu içinde kullanılan girdilerle birçok sektörde dolaylı olarak katma değeri artırıcı önemli bir rol oynamaktadır. Alternatif tarım ürünleri olan ayçiçeğine göre 5, buğdaya göre 20 kat daha fazla istihdam oluşturmakta, buğday ve ayçiçeğine göre ise 2 kat daha fazla makineli tarımın yapılmasına imkân sağlamaktadır.

Değerli milletvekilleri, dünyada şeker üretiminin yüzde 25'ini pancar şekeri, yüzde 75'ini kamış şekeri oluşturmaktadır. Kamış şekerinin maliyeti, işlenmesinin kolaylığı ve şeker kamışının yılda birkaç kez hasat edilebilmesi nedeniyle pancar şekerine göre yüzde 40-50 daha ucuzdur. Bu nedenle, dünyadaki şeker fiyatları kamış şekerine göre belirlenmektedir.

Avrupa Birliği ülkelerinin tamamına yakınında pancar şekeri üretimi yapılmaktadır. Bu ülkeler daha ucuza kamış şekeri temin edebilecekleri hâlde pancar şekeri üretiminden vazgeçmemektedirler. Bunun da nedeni pancar ziraatının ve sanayisinin ülkelerine sağladığı katma değer ve sağlık konusudur. Nişasta bazlı şekerle ilgili Avrupa'da ciddi kotalar uygulanmakta ve bu şekerin kullanımının sağlığa zararlı olduğu bütün kamuoyunca izlenmektedir. Ancak ülkemizde nişasta bazlı şeker kullanımı oldukça yüksek düzeyde bulunmaktadır. Yaklaşık 500 milyon nüfusu olan Avrupa Birliğinde 720 bin ton civarında nişasta bazlı şeker kotası tahsis edilirken 77 milyon nüfusu olan Türkiye'de 250 bin ton kota tahsis edilmektedir. Bu miktarın da her pazarlama yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 artırılarak uygulandığını düşündüğümüzde Avrupa Birliğinin yaklaşık 4 katı kadar kota tahsis edildiği anlaşılacaktır. AKP Hükûmeti, AB'ye uyum çalışmaları adı altında her konuda kendisine AB'yi örnek aldığını belirtmektedir. Bu son derece önemli olan konuda Hükûmetin ülke menfaatlerinin tersine hareket etmesini anlaşılır bulmak mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde hâlen şeker fabrikalarında on binlerce işçi istihdam edilmekte ve yüz binlerce çiftçi ailesi pancar tarımıyla uğraşmaktadır. Şeker pancarı tarımında en yoğun kullanılan girdilerden gübre ve mazot son zamanlarda büyük artış göstermiş, üreticilerimiz artık girdi maliyetleri yüzünden topraklarını işleyemez duruma gelmişlerdir. Girdi fiyatlarının sürekli artış göstermesine karşın pancar alım fiyatları yıllardır aynı seviyede kalmıştır. Özellikle son yıllarda AKP'nin yanlış tercihleri nedeniyle pancar üretimimiz oldukça gerilemiştir. Şeker fabrikalarımız şeker üretim kotalarını dahi tamamlayamaz hâle gelmiştir. Pancar üretimindeki azalma fabrikalarımızın düşük kapasiteyle çalışmasına ve bu sebeple de şeker üretim maliyetimizin yükselmesine sebebiyet vermektedir. Çiftçimizin üzerine düşen en önemli görev ise kendini yok etmeye ve ülkemizi başka ülkelerin pazarına çevirmeye yönelik politikaları benimsemiş olan siyasi anlayışa prim vermemek olmalıdır yani kendisini yok etmeye çalışan AKP politikalarına sandıkta gereken dersi mutlaka vermelidir. Biraz sonra söz alacak olan AKP milletvekilinin ya da sözcüsünün eminim ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da "Ya, eğer çiftçimiz bu kadar sıkıntılıysa neden AKP bu kadar oy almaktadır?" dediğini duyar gibi oluyorum. İşte bu nedenle çiftçimiz AKP'ye mutlaka sandıkta bir ders vermelidir.

SONER AKSOY (Kütahya) - Dersi size veriyor hep.

SADİR DURMAZ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, ülkemizde pancar şekeri üreten fabrikalar ekonomik ve sosyal sebeplerle kurulmuşlardır. Nişasta bazlı şeker üreten fabrikalar ise tamamen ticari beklentiler ve kişisel kararlarla kurulmuştur. Faaliyette bulunduğu yörenin ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına hizmet eden pancar şekeri fabrikalarının hak ve menfaatleri kişisel tercihlerle kurulmuş nişasta bazlı şeker fabrikalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Ülkemizde şeker fabrikaları nişasta bazlı şeker kotası sebebiyle optimum ölçekte çalışamamaktadır. Kotanın yüzde 15 olarak uygulanması sonucunda, son on bir pazarlama yılı itibarıyla pancar şekeri üretimine etkisi 2 milyon 500 bin ton olmuştur. Son on bir yıl içinde ülkemizin kayıplarına baktığımızda; 2,5 milyon ton şeker üretilememiştir, 320 bin hektar alanda pancar tarımı yapılamamıştır, 60 bin tarım işçisi işini kaybetmiştir; 6,3 milyon ton küspe, 800 bin ton melas üretilememiş, dolayısıyla, 200 bin ton et açığı oluşmuştur. Pancar şekeri sanayisinin düşük kapasiteyle çalışması, tabiatıyla maliyetleri yükseltmiştir.

Değerli milletvekilleri, AKP hükûmetleri döneminde şeker üretiminde süreç, nişasta bazlı şeker üreticileri lehine, pancar üreticilerinin aleyhine gelişmiştir. Sorumluluk makamındaki Sayın Tarım Bakanı konuya ilişkin açıklamasında, şeker pancarı üretim maliyetinin çok yüksek olduğunu söyleyerek şeker pancarının çok su istediğini, sulama maliyetinin çok yüksek olduğunu belirtmekte, bunun sonucunda da "Türkiye dünyanın en pahalı şekerini tüketiyor." demektedir. Bunu nişasta bazlı şeker üreticisi fabrikanın bir temsilcisi söylese elbette anlayabiliriz, kendi çıkarlarını korumak maksadıyla böyle bir değerlendirme yapıyor diyebiliriz ama maalesef bunu Türkiye'nin Tarım Bakanı söylüyor.

Sayın Bakan, sulama maliyetleri neden çok yüksek? Sizin göreviniz üretici maliyetlerini düşürmek, rekabet gücü kazandırmak değil mi? Sulamada kullanılan enerji fiyatı neden bu kadar yüksek? Yüksek fiyattan, dünyanın en pahalı girdilerini kullanan çiftçi mi suçlu? Gemiciklere verdiğiniz fiyattan pancar üreticisine de mazot verin maliyet de düşsün fiyat da düşsün, konu bu kadar basit. Bakan olarak neden vatandaşınıza dünyanın en pahalı şekerini tükettiriyorsunuz? Bir sonraki adımda da şeker pancarı üretimi maliyeti yüksek diye üretimden vaz mı geçireceksiniz? Böyle bir talepte mi bulunacaksınız? Kaldı ki dünyanın en pahalı şekerinin Türkiye'de tüketildiği iddiası tartışmalı bir konudur.

Değerli milletvekilleri, 1988 yılında 88 memur, 611 işçi çalışanıyla üretime başlayan Yozgat Şeker Fabrikası, yaklaşık 400 bin ton pancarı en kaliteli ve verimli şekilde işlemiş, bölge ekonomisine yılda yaklaşık 90 trilyon lira katkı sağlamıştır. Günümüzde, sahipsizlikten, 32 memur, 315 işçi çalışanıyla kapısına özelleştirme dayanan, üretimin durma noktasına geldiği bir fabrika hâline gelmiştir. Yozgat Şeker Fabrikasında yıllardır geçici işçi olarak çalışan 102 kardeşimize maalesef kadro verilmemiştir.

Değerli milletvekilleri, pancar eken çiftçilerimizin şu sorunları mutlaka giderilmelidir: TEDAŞ'ın özelleştirilmesiyle üreticilerimiz yüksek elektrik fiyatı yüzünden tarımsal sulama yapmakta zorlanmakta, elektrik faturalarını ödeyememektedirler. Mazot çiftçinin can damarıdır. Ancak, çiftçimiz, AKP hükûmetleri döneminde traktörüne mazot koyamaz hâle gelmiştir. Mazotunu nakit alamayan çiftçimiz vade farkıyla borçlanmaktadır. Bu yıl yaşanan olumsuz iklim şartları nedeniyle şeker oranının düşük olacağı beklentisi zaten zor durumda olan pancar üreticimizi endişeli bir bekleyişe terk etmiştir. Biraz önce buraya gelmeden, Yozgat'ta pancar ekilişi çok olan Yerköy, Boğazlıyan, Şefaatli ve Yenifakılı ilçelerinden çiftçilerle görüştüm. Bu endişeyi giderecek bir fiyatı beklemektedirler. Bize göre, çiftçimizin bu endişesini giderecek fiyat ton bazında en az 1.75 TL olmalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak çiftçimizin, pancar üreticilerimizin ve sektör çalışanlarının yaşadığı sorunların çözümü konusunda her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha söylemek istiyorum.

Bu vesileyle, pancarını hasat etmekte olan çiftçilerimize bol kazanç diliyor, bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi bir kez daha saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)