GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:9
Tarih:04.11.2014

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, bir sessizliği temin edebilirseniz konuşmaya çalışacağım.

BAŞKAN - Siz devam edin, buyurun efendim, sessizlik temin edildi.

LEVENT GÖK (Ankara) - Şimdi, tarihimize baktığımızda, Cumhuriyet Dönemi'nde Atatürk için Çankaya'da bir ikametgâh ve idari bina yapılması düşünüldüğünde, Rıfat Börekçi başkanlığında bir heyet Ankara halkından topladığı yardımlarla bir bağ evi satın almış ve Mustafa Kemal Atatürk de bunu Millî Savunma Bakanlığına bağışlamak kaydıyla bugün "Çankaya Köşkü" diye tabir edilen yerdeki yapı inşa edilmiştir. Atatürk'ün bu yapı yapılırken bir tek ricası olmuştur, isteği olmuştur; bir tek ağaç dahi kesilmeyecektir.

Şimdi, günümüze geldiğimizde "Başbakanlık sarayı" diye başlanan bir sarayda başlangıçta tam 3 bin tane ağaç kesilmek suretiyle, Atatürk'ün bize emanet ettiği Atatürk Orman Çiftliği'nin vasiyeti daha baştan çiğnenmiştir. Daha sonraki aşamalarda burayla ilgili, bu binayla ilgili Ankara Mimarlar Odası, Ankara Barosu, Şehir Plancıları Odası gibi pek çok kuruluş dava açmıştır. Ankara 5. İdare Mahkemesi, tam yirmi beş sayfalık bir gerekçeyle bu binanın yapımını durdurmuştur. Bu karara rağmen, o zamanki Başbakan, şimdiki Cumhurbaşkanı "Hangi kararı alırlarsa alsınlar ben burada oturacağım." diyerek Anayasa'mızın 2'nci maddesinde tarif edilen hukuk devleti ilkesini çiğnemiştir, bir.

İkincisi: Cumhurbaşkanı burada gelip yemin etmiştir. Anayasa'ya ve hukukun üstünlüğüne sadık kalacağına yemin ettiği hâlde yeminini çiğneyerek oraya gitmiştir. Neresine bakarsanız bakın, tam hukukun katledildiği, Atatürk'ün mirasının çiğnendiği, Türk halkının parasının ayaklar altına alındığı ve yerin dibine batırıldığı, görgüsüz bir binayla karşı karşıyayız. Türk halkının bugün pek çok emekçisinin, işçisinin, dar gelirlisinin "Bir an önce nefes alalım." diye gelir artışı beklediği bir tabloda bu kadar harcanan para hoyratça harcanmış bir paradır, bunu kimsenin kimseye kabul ettirmesi söz konusu değildir. Bu bina kaçak binadır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının, Başbakanın gücü yetiyorsa bu binayı mühürlemesi gerekir, mühürlemesi gerekir. Mühürlemek için gecekondulara gidip de vatandaşların binasını yıkmak marifet değildir. Eğer siz bugün o Başbakanlık binası olarak başlanılan Cumhurbaşkanlığı binasını mühürleyemiyorsanız namertsiniz. (CHP sıralarından alkışlar)