| Konu: | Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 05.11.2014 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
651 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 2'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bu önergemiz de maaşların veyahut da öğretim üyelerimize verilecek olan ücretlerin artırılmasıyla ilgili bir görüşümüzdür. Bu görüşümüzde de şunu söylemek istiyoruz, diyoruz ki: Eğitimde teşvik ödeneğinin en azından bir bazı olsun, yani 30 puanlı bütün öğretim elemanlarımızın hepsine verelim. Ondan sonraki diğer çalışmalar da onun üzerine olsun diye bir düşüncemiz var. Teklifimiz de bu yöndedir. Şöyle ki, tabii bu tür kanun yıllardan beri üniversite öğretim üyeleri tarafından beklenmektedir. Yani her gittiğimiz yerde, her üniversite ziyaretlerimizde oradaki profesöründen okutmanına, uzmanına kadar herkes özellikle demektedir ki: "Ya, bizim maaşlarımız çok az; bu verilen maaşlarla bırakın ailemizin ihtiyaçlarını karşılamayı kendi ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Dolayısıyla bununla ilgili bir çalışma yapılsın."
Saygıdeğer milletvekilleri, tabii biz de bunu devamlı olarak gündeme getirmeye çalıştık. Özellikle bir, sağlık personeli, ikincisi de üniversite öğretim üyelerimiz hakikaten uzun yıllardan beri bu nevi bir kanun tasarısının getirilmesini beklemişlerdir. Ancak görüldüğü kadarıyla getirilen kanunda verilen paralar 726 lira ile 835 lira arasında, yani neredeyse son yapılan zamlarla beraber, kömür zamları, doğal gaz zamları, elektrik zamları, onların hepsini üst üste koyduğunuz zaman onları bile karşılayamayacak miktardadır. Dolayısıyla bunların, yani getiriliyorsa en azından şöyle bir, adamların mutmain olabileceği veyahut da geçimlerini temin edebileceği şekilde bir oranda olması gerekirdi diye düşünüyoruz. İşte dün de sormuş olduğumuz sorulara, bugün sormuş olduğumuz sorulara Sayın Millî Eğitim Bakanı maalesef cevap vermiyor. Kendisine göre birtakım cevaplar veriyorlar. Ama görünen odur ki, bu insanlar uzun zamandan beri bu artışı beklemekteydiler ama getirilen artış her noktasında çok azdır, çok yetersizdir. Bu manada da bu kanunun nasıl hazırlandığını veyahut da niye bu şekilde olmuş olduğunu da düşünmeden edemiyoruz.
Saygıdeğer milletvekilleri, tabii bunun aynı zamanda emekliliğe de dâhil edilmesi gerekmektedir. Yani şimdi burada bir maaş artırımı yapıyoruz, emekliliğe intikal etmiyor. Emeklilerimizin zaten birçok sorunları var. O sorunların içerisinde üniversite öğretim üyelerimizin, özellikle mesela yardımcı doçentlerin... Yardımcı doçentler emekliliklerinde çok büyük mağduriyet içerisindedirler. Onlar da yıllardan beri bu yönlü olarak bir artırım beklemektedirler, bir düzenleme beklemektedirler, ek ödemelerinin, katsayılarının belli bir orana yükselmesini istemektedirler. Ama enteresandır onunla ilgili de bu kanun içerisinde bir şey yoktur.
Biz bununla ilgili, yardımcı doçentlerle ilgili bir kanun teklifi yapmıştık. Ancak bizim kanun teklifimiz burada görüşülüyor şeklinde ismimiz geçiyor ama yapmış olduğumuz o önerilerin hiçbirinden bir eser yoktur diye söylemek istiyorum.
Tabii, bunun yanında, üniversite öğretim üyelerinin en büyük isteklerinden bir tanesi de kadrolardır. Doçent kadroları, diğer kadrolar... Hakikaten kadro sıkıntısı had safhayı aşmıştır. Ama, bunun yanında, özellikle üniversite hastanelerinde şu anda servislerde ciddi manada asistan eksikliği vardır.
Bakınız, ben Tokat Milletvekiliyim. Tokat'ımızda Gaziosmanpaşa Üniversitesinin çok güzel bir Tıp Fakültesi var. Tıp Fakültesinin genel cerrahisinde, kardiyolojisinde asistan uzmanlık sınavına giriyor, uzman oluyor, onun yerine asistan verilmiyor yani kadro verilmiyor. Dolayısıyla çok ciddi manada sıkıntılarla karşı karşıyayız.
Bunu da yine YÖK yetkililerine soruyoruz: Niye bunu bu şekilde yapıyorsunuz? Yani eğer orada asistan uzman olmuşsa, o uzman olan asistanın yerini niye doldurmuyorsunuz veyahut da bu şekilde mağduriyetler ortaya koyuyorsunuz? Bunun gibi birçok sorunlar var.
Tabii, bu kanun görüşülünce, özellikle üniversite öğretim üyelerinden tutun da öğrencilerine kadar herkes bizleri arayarak bazı konuların dile getirilmesini istiyor. Yine, bazı üniversite öğretim üyeleri bizleri aradılar, diyorlar ki: "Üniversiteler Kanunu'nun 30'uncu maddesine göre geçici olarak görevlendirilen insanlar, öğretim üyelerimiz var fakat yolluk ve yevmiye verilmiyor bunlara."
Saygıdeğer milletvekilleri, bu mağduriyetin de mutlaka giderilmesi lazım. Nasıl kadro ihtiyacı varsa ve bu insanlar başka bir yere görevlendirilmişse o görevlendirilen insanların niye biz hakkını vermiyoruz? Tabii, bunun gibi bir sürü sorunla karşı karşıyayız.
Yine, özellikle, Millî Eğitim Bakanım -Sayın Bakanım buraya gelmişler- şimdi Türkiye'mizin en önemli sorunlarından bir tanesi uyuşturucuyla mücadeledir. Bakınız, ESBAT Projesi diye bir proje vardır. Bu projenin manası, Avrupa ülkelerindeki uyuşturucuyla mücadelenin araştırılmasıdır ilköğretim okullarında, liselerde. Enteresandır 2004 senesinden itibaren Türkiye'mizde bununla ilgili araştırma hakkı verilmiyor. Yani araştırmada Türk milletinin örf ve âdetlerine uyulmuyor şeklinde bir kaldırılma yapılmış, ama dünyanın her tarafında bu uygulanıyor. Onunla ilgili bazı düşünceleriniz varsa onları bir kenara koyarsınız, ESBAT Projesi uygulanır diye söylemek istiyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)