| Konu: | MHP Grubunun, 23/10/2014 tarih ve 996 sayıyla Adana Milletvekili Muharrem Varlı ve arkadaşları tarafından, pamuk çiftçisinin ithalattan kaynaklanan sıkıntıları ve destekleme miktarının düşüklüğü hakkında gerekli araştırmaların yapılması, buna göre alınacak önlemlerin ve gerçekleştirilmesi gereken uygulamaların yerine getirilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 6 Kasım 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 06.11.2014 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin pamuk çiftçisinin ithalattan kaynaklanan sorunları ve destekleme miktarının düşüklüğü hakkında gerekli araştırmaların yapılması ve buna ilişkin alınacak önlemlere dair Meclis araştırması açılması hakkındaki önergesi üzerine Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tarım, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kırsal alanda yaşayan halkın geçimini sağladığı temel bir sektördür. Ayrıca, tarım sektörü, ulusal ekonomilere, halkın temel gıda maddelerinin üretimini garanti ederek, nüfusun önemli bir kısmına istihdam olanağı sağlayarak, ulusal gelire ve ihracata destek olarak ve sanayi sektörüne ara malı sağlayarak ve talep yaratarak katkılar sağlamaktadır.
Tarımdan sanayiye olan destek, ham madde, iş gücü ve sanayi ürünlerine talep yaratma destekleri şeklinde olabilmektedir. Bu yüzden, tarım sektörünün gelişmesi, kırsal bölgelerde yaşayan halkın refahının yükselmesi anlamına gelmektedir. Özellikle tarımda çalışanların diğer sektörlere oranla refah seviyesinin daha düşük olduğu genellemesi göz önünde bulundurulduğunda, tarım sektöründeki gelişme ve refah artışı diğer sektörlerde de oransal olarak daha büyük bir gelişme ve refah artışı sağlayacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye tarımının yapısal eksikliklerinin ve dünya fiyat ve şartlarına göre üretim yapamıyor olmasının en büyük sıkıntısını yine çiftçilerimiz çekmektedir. Bilindiği gibi, Türkiye'de pamuk üretimi yaygın olarak üç bölgede, Ege, Çukurova ve Güneydoğu Anadolu'da yapılıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ülke üretiminin yarısından fazlasını gerçekleştiriyor. Şanlıurfa, Türkiye lif pamuk üretiminin yüzde 40'ını tek başına karşılıyor.
Dünya pamuk fiyatlarındaki dalgalanma, ithalatın kolaylaştırılması, pamuk üreticisinin alternatif ürünlerden daha iyi para kazanması pamuk üretiminden kaçışın en önemli nedenleri olarak belirtilmektedir.
Değerli milletvekilleri, son yılarda pamuk tarımında ve üretimde çok büyük oranlarda gerilemeler görülmüştür. 1996 yılında yaklaşık olarak 960 bin dekar arazide pamuk ekilirken 2012 yılı verilerine göre bu rakam 505 bin dekara gerilemiştir. Pamuk lif üretimiyse 1996 yılında 98.530 tonken 2013 yılında 112 bin tona yükselmiştir.
Değerli milletvekilleri, dünya pamuk stokunun neredeyse yarısının Çin'in elinde olması, Çin'in pamuk ithalatını kısıtlaması pamuk fiyatlarının uluslararası piyasalarda gerilemesinin nedenleri arasındadır. 2013 yılında 550 bin ton pamuk üreten çiftçimiz, 2014 sezonunda yaklaşık olarak 700 bin ton pamuk üretmiştir. Bu üretim artışının nedeni, pamuk fiyatlarında yükselme beklentisidir.
Türkiye'nin yıllık 1,5 milyon ton pamuğa ihtiyacı varken, cari açık ekonominin en büyük handikabı olarak karşımızda dururken pamuk gibi en az elli sektörde katma değer yaratan bir ürünün Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri standartlarında desteklenmemesi Türk ekonomisi için bir çıkmazdır. Makineleşme, modern tarım gereklerini uygulama, GDO'suz üretim ile dekar başı verimde üstün başarılar elde etme başarısını göstermiş olan pamuk üreticilerimizin küstürülmesi, pamuktan uzaklaştırılması Türkiye ekonomisi ve sosyal hayatı bakımından umulmayacak olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Avrupa Birliği ve ABD gibi pamuk üreten ülkelerin kendi çiftçilerini desteklemeleri, pamuk ihracatına ayrıcalıklar sağlamaları, ülkemiz pamuk üreticisininse sadece 55 kuruşluk bir desteklemeyle baş başa bırakılması pamuk tarım alanlarının ve üretiminin gerilemesinin başlıca nedenleridir.
2000'li yılların başında Türkiye'de yaklaşık 130 bin olan pamuk üreticisi sayısı, 75 bin seviyelerine geriledi. Faal çırçır fabrikası 2013 yılında 210'dan 107'ye kadar geriledi. Uzun yıllar dünya pamuk üretiminden yüzde 4,5 oranında pay alan ülkemizin son yıllardaki payı yüzde 3'ün altına inmiştir. 2000 yılından 2013 yılının sonuna kadar pamuk ithalatı için ödenen döviz miktarı 15 milyar dolar oldu.
Pamuk üreticimiz, sembolik üretim yapan Bulgaristan, İspanya ve Tayland gibi ülkeleri saymazsak dünyanın en yüksek maliyetli pamuğunu üretmektedir. 2012-2013 sezonu verilerine göre 1 kilogram kütlü pamuk maliyeti Amerika ve Yunanistan'da 88, Çin'de 73, Hindistan'da sulanabilen arazilerde 42, Pakistan'da 35 cent, Türkiye'de ise 95 cent yani 1,71 liradır. Aynı sezonda, ortalama, 1 kilogram kütlü pamuk satış fiyatı 1,29 lira olmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sıfır gümrük vergisiyle istenildiği kadar pamuk ithal edilebilen ancak alternatif ürünlerin gümrük vergileriyle korunduğu bir ortamda pamuk üreticisinin üretime devam etmesini bekleyemeyiz.
2000 ve 2013 yılları arasında önemli girdilerden mazot fiyatı reel olarak yüzde 74, gübre fiyatı yüzde 46 artmış, kütlü pamuk fiyatları ise yüzde 13 gerilemiştir. Kısaca söylemek gerekirse pamuk üreticisinin en büyük sorunu maliyettir. Üreticimiz dünyanın en pahalı mazotuyla üretim yapmaktadır. Açıkça görülmektedir ki Türkiye'nin pamuk üretimi düşerken ithalatı artıyor.
Pamuk, ülke tarımı, sanayisi ve ekonomisi için stratejik öneme sahiptir. Pamukta üretim düşerken ithalat artıyor. Bu Hükûmet döneminde 2002'den 2013'e kadar toplam 8 milyon 24 bin ton pamuk ithal edilirken bu ithalat için 13 milyar 82 milyon dolar ödenmiştir.
Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin ana ham maddesi olan pamukta 2013-2014 sezonunda dünya pamuk stokunun 20 milyon ton olması bekleniyor. Bu stokun yüzde 50'si Çin'in kontrolünde.
Özetle, pamuk üreticisi olduğu için tekstil ve konfeksiyonda ihracatçı konumunda olan Türkiye, yanlış tarım politikaları nedeniyle pamukta üretim avantajını yitirdi, ürettiğinden çok daha fazlasını ithal etmek zorunda kalıyor. Bu politikalar devam ederse pamuk üretimi daha da düşecek, üretici alternatif ürünlere yönelecek, ithalatın faturası daha da büyüyecek.
Gaziantep başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde faaliyet gösteren pamuk depoları ve çırçır fabrikalarını sigortalamayan sigorta şirketleri, üretici ve sanayiciyi çileden çıkarmış bulunmaktadır. Konuyla ilgili ayrıntılı bir açıklama yapan Türkiye Pamuk Konseyi üyesi ve Şahin Pamuk Enerji AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Cahit Bingöl: "Gaziantep başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde pamuk üreticileri ve pamuk işletme tesisleri artık yerli ve yabancı sigorta şirketleri tarafından sigorta edilmiyor."
Buradan şunu belirtmek istiyorum: Tabii ki bu sorunları biz çok ciddi buluyoruz. Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisinin vermiş olduğu bu önergenin de desteklenmesi gerektiğini belirtiyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)