| Konu: | Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 13.11.2014 |
ALTAN TAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu sağlık meselesiyle ilgili sorunlarımızı da yine fırsat buldukça huzurlarınızda arz etmeye çalışıyoruz. Şu an için Diyarbakır'ın en önemli sorunu, mevcut yapılan hastanelere ilaveten 700 dönümlük bir alan içerisinde bir bölge sağlık kampüsü yapılma taahhüdü vardı, bununla ilgili projeler de yapıldı, düzenlendi ve 3 ayrı hastane şeklinde bu yatırımlar planlandı ancak uzunca bir müddet o alandaki hazine arazilerinin birleştirilmesi -imar tabiriyle tevhidi- ve imar değişiklikleriyle ilgili gerekçeler öne sürülerek uzunca bir müddet bu yatırımlara başlanmadı. Yaklaşık bir yıldan fazla bir zamandır, biraz evvel arz ettiğim bütün bu olumsuzluklar giderildi yani hem hazine arazilerinin tevhidi hem 18 uygulaması hem ondan sonraki belediyenin yapması gereken imar değişikliklerinin tamamı bitirilmesine rağmen, projeler de hazır olmasına rağmen maalesef bu ihaleler yapılamıyor. Bunun nedenini soruyoruz Sayın Sağlık Bakanımızdan.
Yine, ikinci bir maruzatımız: Diyarbakır'ın yıllardır yerinde olan devlet hastanesi ve yanındaki çocuk hastanesi ve etrafında bulunan İçişleri Bakanlığına ait bir mahalle karakolu da dâhil, bunlar yıkılarak yine büyük bir yeni hastane projesi vardı. Bunlarla da ilgili yine aynı gerekçeler gösterilerek bu prosedür uzadı ama yine bir yıldan fazla bir zamandır bütün bu imar değişiklikleri, imar artışları, yasal prosedürlerin tamamı yerine getirildi. Kimin tarafından? Hazine tarafından, belediye tarafından, vilayet tarafından, ilgili kim varsa. Ancak, bu hastanemiz de yine maalesef henüz yapılamadı. Ne zaman yapılacağı ve bu işin akıbetinin ne olacağı konusunda da ciddi bir bilgilendirme yapılmadı.
Değerli arkadaşlar, bir diğer önemli şikâyet noktası da hastanelerin acil servisleridir. Yani, inan edin, bu hastanelerin acil servislerinde meydana gelen olaylar bu televizyonda "Arka Sokaklar" diye bir polisiye dizi var, bu diziyi aratmayacak noktaya geldi ve hastaları, hasta yakınlarını dinlerseniz onlar haklı; doktoru, personeli dinlerseniz, diğer sağlık görevlilerini dinlerseniz onlar da haklı. Niye herkes haklı? Çünkü yeterli değil, çok ağır şartlarda bu personel görev yapıyor, uzunca bir süre görev yapıyor, yoğun bir yönelim var Türkiye'nin her tarafında ve gün geçmiyor ki işte bu acil servislerde meydana gelen bir tartışma, kavga, hatta yer yer öldürmelere varan olaylar meydana gelmesin. Bununla da ilgili, nasıl diğer konularda ciddi düzenlemeler olduysa bugüne kadar, bu mevzuda da, bu acil servislerle de ilgili yine ciddi düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
Bir diğer şikâyet noktamız değerli arkadaşlar, birçok ilçeye gerçekten güzel yatırımlar yapılıyor, büyük hastaneler yapılıyor ama burada birkaç noktaya dikkat edilmiyor. Bunlardan birisi Siverek Devlet Hastanesi, örnek olarak vereyim size. Şehrin o kadar uzağına yapılıyor ki bazıları yani neredeyse artık evden çıktıktan sonra -mesela bir Siverek için söylüyorum bunu- o hastaneye gidene kadar biraz gaza bassanız -mübalağa etmeden söylüyorum- Diyarbakır veya Urfa hastanesine de o hastanızı götürme şansına sahipsiniz. Onun için, mümkün olduğu kadar bu hastanelerin yerleri seçilirken de böyle çok uzak noktaların tayin edilmemesi gerekiyor. Gerekçeler var: Efendim, hazine arazisi, ucuz arazi." Ama bu kadar yatırıma bu işin feda edilmemesi lazım.
Yine aynı şekilde bazı hastaneler -mesela, Diyarbakır Çevre Sağlık Bölge Hastanesi- yapımının üzerinden çok az bir zaman geçmesine rağmen dökülüyor. Yani bunların inşaatları doğru düzgün kontrol edilmiyor, takip edilmiyor. Bir hastane bitirildikten birkaç sene sonra sanki otuz beş kırk yıllık bir hastaneymiş görüntüsü veriyor. Bunun da giderilmesi için yine bir o kadar masraf daha ediliyor. Bu da içler acısı bir durum.
Saygılar sunarım, teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)