GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:14
Tarih:13.11.2014

D. ALİ TORLAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun tasarısının 10'uncu maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına verilen önergeyle ilgili söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sağlık sektörü hem ülkemizin en önemli kurumlarını içinde barındıran hem de çeşitli konular, sorunlar ve düzenlemelerle sık sık ülke gündemine gelen bir sektördür. Bu sorunlar hasta ve hasta yakınlarıyla ilgili olabildiği gibi, sağlık çalışanlarını da içinde barındıran geniş bir konudur.

Bilindiği üzere, sağlık sektörü denilince kamuoyunda ilk önce hastaneler anlaşılmaktadır. Hastanelerdeki en önemli sorun ise sağlık çalışanlarının sağlığı ve hasta yakınları tarafından şiddete maruz kalmalarıdır. Hastanelerin olabildiğince steril ortamlar olmaları hem çalışan hem de hasta ve hasta yakınları tarafından kaçınılmaz önemdedir. Genel olarak, hastane çalışanları, her ne kadar steril ortama önem verseler de kendilerine bulaşma riski yüksek olan hastalıklara karşı bizzat korunmaları gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, sağlık çalışanları yıllardır sorunlarıyla mücadelede Hükûmet tarafından yalnız bırakılmıştır. Çalışanların sorunlarına çözüm bulunmadığı gibi, sağlık çalışanları huzur ve refah yerine sorunlarıyla boğuşarak âdeta bir kaos ortamında çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Bu durumun sağlık çalışanlarında yaşanan tükenmişliğin ana nedenlerinden biri olduğu açıktır. Vatandaşlarımıza daha iyi hizmet edebilme adına sağlık çalışanlarına nitelikli sağlık hizmeti için iş güvencesi verilmeli, mesleki gelişimlerini destekleyici bir izin ve ödüllendirme sistemi mutlaka uygulamaya konulmalıdır. Aynı şekilde, çalışanların sorunlarına çözüm bulunmadığı gibi, sağlık çalışanları huzur ve refah yerine sorunlarıyla boğuşarak âdeta bir kaos ortamında çalışmak zorunda bırakılmıştır. Bu durum sağlık çalışanlarında yaşanan tükenmişliğin bir başka nedenidir. Sosyal ve ekonomik haklarını da demokratik bir biçimde güvence altına alacak toplu sözleşme ve grev hakkını içeren sendikal haklarının verilmesi yine bu kapsamda değerlendirilmelidir. Her türlü şiddetten arınmış, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanması sağlık çalışanlarının en önemli beklentilerindendir. Bu istekler, temel insan hakları doğrultusunda düşünüldüğünde sağlık personelinin en doğal hakkıdır ve acilen çözüme kavuşturulmalıdır.

Ayrıca, performans sistemindeki ödeme farklılıkları, özellikle hekim dışı sağlık çalışanları açısından farklı işe aynı gelir mantığıyla devam etmektedir. Bu durum sağlık çalışanları arasında iş barışını olumsuz etkileyerek motivasyonlarını bozmaktadır. Döner sermaye ek ödemeleriyle ilgili bu adaletsizliğin giderilmesi önemlidir.

Vekil, 4/C, aile sağlığı elemanı gibi farklı istihdam şekillerine son verilerek "Tek Çözüm Tek Kadro" uygulamasına geçilerek çalışanlar daimi kadroya mutlaka alınmalıdır. Görevlendirmelerin liyakat ve ehliyete göre yapılması, alanında uzmanlık diploması almış hekim dışı personele uzman kadrolarının açılması mutlaka sağlanmalıdır. Tarafsız unvan değişikliği ve görevde yükselme sınavlarının düzenli olarak yapılması, sağlık çalışanları arasında yaşanan adaletsizliğe son verilmesi önemlidir.

Birçok hastanede meydana gelen aşırı şiddet nedeniyle sağlık çalışanlarının hayatı devamlı tehlike altındadır. Hastanelerde alınan güvenlik önlemleri yetersizdir. Bu hususta Sağlık Bakanlığının mutlaka kalıcı önlemler alması gerekmektedir. Diğer taraftan, sağlık çalışanlarına yönelik aşırı ayrımcılık kurumların her birine sirayet etmiş durumdadır.

Sağlık çalışanlarının haklarını korumadan hasta haklarının korunmayacağının farkına varmamız gerektiğini düşünüyor, görüşülen bu kanun tasarısının ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)