GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Engelliler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:15
Tarih:18.11.2014

MHP GRUBU ADINA D. ALİ TORLAK (İstanbul) -Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Engelliler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, engelli vatandaşlarımız, yaşadıkları toplum içinde psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunlarla devamlı karşılaşmaktadırlar. Bu sorunlar engelli ve ailesinin bu durumla yüz yüze gelmesiyle başlamakta, zaman geçtikçe içinden çıkılmaz bir hâl almaktadır. Engelli bireyin yaşadığı sıkıntılar ve zorluklar hem aile hem de sosyal çevresinde kendisini göstermektedir. Örneğin, engellilerin üretime katılamaması dolayısıyla işsizlik sorunu yaşaması en temel sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra, temel insani hizmetler olan eğitim, sağlık, barınma, sosyal güvenlik ve istihdamdan fırsat eşitliği temelinde yeterince yararlanmamalarında önemli bir ayrıcalık söz konusu olmuştur.

Değerli milletvekilleri, devletimizin sağladığı her imkân ve hizmeti toplumumuzu oluşturan tüm kesimlere sunmak, kuşkusuz sosyal devlet olmanın bir gereğidir. Hepimizin birer engelli adayı olduğu günümüzde engelli bireylere daha hoşgörülü davranarak onlara her türlü hizmette pozitif ayrımcılık yapmamız gerektiğine sanırım hepimiz inanıyoruz. Bu kapsamda, kamu kurumları ve belediyeler yaşam alanlarını, sağlık, eğitim, kültür, ulaşım ve diğer hizmet alanlarındaki binaları ve sosyal alanları engelli vatandaşlarımızı da göz önünde bulundurarak planlamalıdırlar. Çünkü dünya ölçeğinde bir toplumun gelişmişliği engellilere sağladığı sosyal imkânlarla ölçülmektedir. O nedenle, her bakanlık ve yerel yönetimin her birine, kendi sorumluluk alanında, engellerin kaldırılması noktasında çok önemli görevler düşmektedir. Yaklaşık 9 milyon engelli vatandaşımızın yaşadığı sorunlar sadece kendilerinin değil tüm insanların ortak sorumluluğu olarak görülmelidir. Bu temel sorunların çözülmediği bir ortamda toplumsal adalet duygusunun tesis edilmesi mümkün değildir. Bugün ülkemizde engelli vatandaşlarımızın sadece yüzde 45'i temel eğitim olanaklarından yararlanmaktadır. Yaklaşık yüzde 80'i işsizlik sorunuyla yaşam mücadelesi vermektedir. Bütün tarafların, engellilerin tüm hayatın içerisinde olması için çaba sarf etmesi gerekmektedir. Eğer üzerimize düşeni yapmaz isek, engelli bir ülke ve engelli bir toplum olmaktan öte gidemeyeceğimiz açıktır.

Değerli milletvekilleri, günümüz kent yönetimi anlayışında, kentlerde yaya dolaşımını kısıtlayan, taşıtlara öncelik tanıyan, taşıt trafiğini hızlandırmayı amaçlayan uygulamaların öncelik aldığını görmekteyiz. Buna karşılık, toplu taşımacılıkta engellilere yönelik düzenlemelerde bütüncül yaklaşımlar yerine bazı özel ve yetersiz çözümler getirilmektedir. Araç kullanan engelli vatandaşlarımız devamlı park yeri sorunuyla karşılaşmaktadırlar. Kent içerisinde engelli kullanımına ayrılmış park yerlerinde engellilerin kullanamadığı araçlar fütursuzca park etmektedir.

Kaldırım yüksekliği standartların üzerindedir ve tüm kaldırımlarda rampa bulunmamaktadır. Engelli bireylerin kaldırıma iniş ve çıkışları oldukça zor olmaktadır. Ayrıca, kaldırım genişlikleri her zaman bir tekerlekli sandalyenin sığabileceği boyutta da değildir. Kaldırım üzerinde bulunan oturma banklarının keyfî denilebilecek karmaşayla yerleştirilmiş olması kaldırım üzerinde engellilerin erişimini zorlaştırmaktadır. Kaldı ki, kaldırımlarda bulunan otobüs durakları, büfeler, belediye hizmet alanları yalnızca engelli bireylerin değil, tüm kentlilerin ulaşımını engellemektedir.

Değerli milletvekilleri, 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun, yürürlüğe girdiği tarihten bu yana defalarca değişikliğe uğramıştır. 2012 yılında uygulamaya koyulması gereken hükümler tam uygulanma tarihinde değiştirilmiş, 2014 yılında 2 kez değişikliğe gidilmiş ve üçüncü değişiklik için Genel Kurulun gündemine getirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, kanunlar uygulanmak için çıkarılan hukuk kurallarıdır. Hukuk, devletçe konulan ve toplum hayatını düzenleyen kurallar bütünüdür. Hukuk devleti ise yönetimde hukuk kurallarının üstün tutulduğu, herkese eşit haklar veren devleti ifade eder. Hukuk devletinde kurumlar yetkilerini hukuk kurallarından alır. Bu nedenle, hukuk kurallarının milleti temsil eden milletvekilleri tarafından halkın yararı gözetilerek eşitlik ilkesiyle çıkarılması gerekir. Devletin ve toplumun devamını sağlayan hukuk kuralları, herkes tarafından benimsenmesi ve geçerli olması amacıyla birçok kuruluş tarafından denetlenebilir ve düzenlenebilir. Dolayısıyla, yasalar toplumun ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanır, zamana ve ihtiyaca göre de değişebilir.

Ancak, AKP hükûmetleri döneminde, birçok yasal düzenlemelerde olduğu gibi, görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifinde de engellilerin ihtiyaçlarından çok, güçlü lobi faaliyeti yapanların talepleri dikkate alınmıştır. 1 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Kanunu'ndaki düzenlemeye göre, "Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde engelliler için erişilebilir duruma getirilir." hükmü yer almaktadır. Yani 1 Temmuz 2012 tarihine kadar mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçlarına süre verilmişti. Ancak 4 Temmuz 2012 tarih ve 6353 sayılı Kanun'un 34'üncü maddesiyle bu maddede yer alan "yedi yıl" ibaresi "sekiz yıl" şeklinde değiştirilerek kanunun bazı hükümlerinin uygulanması bir yıl ötelenmiştir.

6/2/2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanun'un 75'inci maddesiyle bu fıkrada yer alan bazı ibareler tekrar değiştirilerek fıkranın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altı aylık süreden sonra üretilen sürücü koltuğu hariç 9 veya daha fazla oturma yeri olan araçlardan erişilebilir olmayanlara şehir içi ve şehirlerarası yolcu taşıma hizmeti için yetki belgesi, izin veya ruhsat verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Ancak bu da yetmemiş, en son görüştüğümüz 6552 sayılı torba kanununun 144'üncü maddesiyle, görüşmekte olduğumuz kanunun geçici 3'üncü maddesinin dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Aradan iki ay geçmeden tekrar bir düzenleme yapılmak üzere bu kanun teklifi gündeme gelmiştir. Dolayısıyla kanun maddesinde yer alan önceki düzenlemeler devamlı değişikliğe uğratılarak sorunun çözümünden çok ötelenmesi sağlanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz bu madde değişikliği engelli vatandaşlarımızın taleplerini karşılamaktan çok uzaktır, engellilerimizin problemlerini çözme noktasında yetersizdir. Söz konusu kanun teklifinde şehirlerarası yolcu taşımacılığı ile servis ve turizm taşımacılığı yapan araçların yeni üretileceklerinin neden şehir içi yolcu taşıma hizmeti yapan araçlar gibi değerlendirilmediği düşündürücüdür. Hâlbuki Sayın Bakan geçtiğimiz şubat ayında 6518 sayılı Kanun'un yasalaşmasından sonra aynen şunu ifade etmiştir: "Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altı aylık süreden sonra, üretilen araçların ruhsatında artık erişilebilirlik aranacaktır. Sürücü koltuğu hariç 9 veya daha fazla oturma yeri olan araçlardan erişilebilir olmayanlara şehir içi veya şehirlerarası yolcu taşımacılığı hizmeti için yetki belgesi, izin veya ruhsat verilmesi yasaklandı." demiştir. Ancak 2014 yerel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimi biter bitmez bu hüküm 6552 sayılı torba kanunuyla kaldırıldı. Dolayısıyla, bu kanun teklifinde getirilen hükümlerin de uygulanacağına dair şüphelerimiz artmıştır.

Ancak her şeye rağmen Milliyetçi Hareket Partisi olarak, engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü noktasında gündeme alınacak her türlü olumlu düzenlemeye destek vereceğimizi beyan ediyor, bu kanunun öncelikle engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm, ülkemize ve insanlığa hayırlar getirmesini diliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)