GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubunun, 7/5/2013 tarih ve 12518 sayıyla Kütahya Milletvekili Alim Işık ve arkadaşları tarafından, ziraat ve veteriner fakülteleri mezunlarının yaşadıkları sorunların; 8/5/2013 tarih ve 12631 sayıyla Adana Milletvekili Ali Halaman ve arkadaşları tarafından, ziraat mühendislerinin sorunlarının; 23/10/2014 tarih ve 982 sayıyla Mersin Milletvekili Ali Öz ve arkadaşları tarafından, ziraat mühendislerinin istihdam sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergelerinin, Genel Kurulun 19 Kasım 2014 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:16
Tarih:19.11.2014

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin, ülkemizdeki ziraat mühendisleri, veteriner hekimlerin sorunları ve çözüm yollarıyla ilgili vermiş oldukları Meclis araştırması önergesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bizleri televizyonları başında izleyen meslektaşlarımızı, yurttaşlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Ben ziraat yüksek mühendisiyim. Mesleğimden, meslektaşlarımdan onur duyuyorum, gurur duyuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Her meslek grubunda olduğu gibi ziraat mühendislerinde de işsizlik oranının, veteriner hekimlerde, gıda mühendislerinde, su ürünlerinde işsizlik oranının yüksek olduğunu biliyorum ama değerli milletvekilleri, bu, meslektaşlarımızın sorunu değil, bu sorun Hükûmetin sorunu. Neden Hükûmetin sorunu? Hemen bir tarımla ilgili çerçeve çizmek istiyorum, on iki yılda tarımı hangi noktaya getirdiğini hep beraber bir görelim.

Türkiye, doğrudur, arkadaşlarımın ifade ettiği gibi tarım ülkesi. Ülkemiz için tarım, sosyal, ekonomik ve politik bakımdan son derece önemlidir; doyuran ve barından bir sektördür; ulusal gelire yüzde 8, istihdama yüzde 25 katkı vermektedir. Bu derece önemli olan bu tarım sektöründe yanlış politikalar nedeniyle çiftçi ve tarımda çalışanlar bitmiş durumdadır. Çok açık ve net ifade etmek istiyorum ki, Hükûmet eliyle, devlet eliyle tarım çökertilmiştir. Biz, 2000'li yılların başında tarımla geçimini sağlayan çiftçi sayısında bugün 2 milyona yakın çiftçinin azaldığını görüyoruz. Yine biz, istihdamda tarımda 2002'de yüzde 36 olan oranın bugün yüzde 23'lere geldiğini görüyoruz. Son on bir yıllık dönemde gayrisafi yurt içi hasılada yıllık yüzde 5 oranında büyürken, tarım sektöründeki büyüme oranı, arkadaşlar, yüzde 2,3 olmuştur. 3 milyon hektar tarım alanından vazgeçilmiştir; ekilmiyor ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ne hikmetse Sudan'dan arazi kiralıyor. Burada kimleri çalıştıracak, neler yetiştirecek? Türkiye'de bu oranı sağlayacak tarım arazileri yok mu? Bunu da özellikle ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, son on bir yılda, tarım ürünleri adında gıda maddeleri dış ticaretinde net ihracatçı, tarımsal ham madde dış ticaretinde ise net ithalatçı konumdayız. Bu çerçeveyi çizdikten sonra, tarımın çöküşünü gözler önüne serdikten sonra, tarladan sofraya kadar tarımın her safhasında görev alan değerli meslektaşlarımızın olmadığının, işsizlik oranının yüksek olduğunun nedenlerini araştırırsak hep beraber şunu görürüz ki, bu Hükûmetin bir tarım politikası olmadığını, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının gündelik politikalar üreterek ileriye dönük herhangi bir politika üretmediğini hep beraber görüyoruz.

Hayvancılıkta veteriner arkadaşlarımız, zootekni ziraat mühendisleri; diğer alanlarda, tarım ekonomisinde, tarımsal yapılarda, sulamada, peyzajda bu arkadaşlarımıza ihtiyaç var ama gelin görün ki bu arkadaşlarımız bugün bu alanlarda görev yapamamaktadır. Neden görev yapamamaktadır? Çünkü Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu arkadaşlarımızı gözden çıkarmıştır.

Burada şunun da altını özellikle çizmek isterim: Evet, son zamanlarda ziraat fakülteleri fazlasıyla açılmış, her fakültede en az on bölümün olduğunu biliyoruz. Ancak bu fakülteleri açan sizsiniz, bu Hükûmet ve 2014 yılı başı itibarıyla 35 üniversitenin 28'inde ziraat fakültesi var arkadaşlar. Tabii ki bunun bölümlerini de ortaya koyduğunuz zaman bu oranın çok fazla yükseldiğini hep beraber görüyoruz.

Değerli arkadaşlar, televizyon başlarında bizi izleyen ziraat mühendisi arkadaşlarıma, veterinerlere, gıda mühendislerine, su ürünlerindeki arkadaşlarıma seslenmek istiyorum: Plan ve Bütçe Komisyonunda çalışmalar yürütürken Maliye Bakanlığına bir soru yönelttim, dedim ki: "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında 20.270 boş kadro olduğunu ifade ettiler. Doğru mudur bu rakam?" Maliye Bakanı dedi ki: "Doğrudur." Peki, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı bu kadroları nasıl koruyacaktır veya kullanılacaktır? Olur almak suretiyle yani Maliye Bakanlığından olur almak suretiyle bu kadroları kullanabilir. Bunu bir kenara meslektaşlarımın koymasını istiyorum, 20.270 boş kadro. Peki, yine aynı Plan Bütçede Sayın Maliye Bakanına bir şey daha sordum, dedim ki: "2015 yılında 74.500 kadro verileceği ifade ediliyor Sayın Bakan, bu rakam doğru mudur?" "Doğrudur." dedi. Peki, bunun 34.500'ü, değerli arkadaşlar, polis, doktor, hemşire yani mezun olan, ihtiyaç olanların atanmasıyla ilgili. Ne kadar geriye bir rakam kaldı? 40 bin. İşte buradan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanına seslenmek istiyoruz: Bu 40 bin kadrodan da en az 13.500 kadronun az önce saydığım ziraat mühendislerine, veterinerlere, gıda mühendislerine, su ürünleri mühendislerine verilmek üzere lütfen çaba gösterin.

Bu konuyla ilgili de Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim vermiş olduğumuz bir kanun teklifi de olduğunu özellikle söylemek istiyorum. O zaman, şunu söylemek istiyorum: Değerli milletvekilleri, boş kadromuz var ve 40 bin de bir diğer, kullanabileceğimiz kadro var ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker bu tarafa bakmıyor, meslektaşlarımıza bakmıyor.

Şunu söylüyorum: Bugün, tarladan sofraya kadar her safhasında çalışan arkadaşlarımızın gıda güvenliğiyle ilgili gelinen noktada hangi noktada olduğunu gözler önüne sermek isteriz. Türkiye'de 640 bin işletme var arkadaşlar, altını tekrar çiziyorum, 640 bin. Biz bunu kiminle kontrol ediyoruz? 5 bin ziraat mühendisi, gıda mühendisiyle kontrol ediyoruz. Nasıl kontrol edebiliriz? Benim ilim Bursa'da 20.200 işletme var. Tarım İl Müdürlüğünde bunu kontrol eden arkadaş, ziraat mühendisi sayısı 139. O zaman, 1 kilogram kıyma alırken veya bir sucuğun hangi derecede ne kadar ucuz olduğu konusunda bu halkımızı aydınlatma konusunda kimin, nasıl görev yapacağını ifade etmek isterim. İş sağlığı konusunda, iş güvenliği konusunda bu derece hassas çalışmalar yapılırken neden gıdayla ilgili, bu konuda çalışmalar yapılmadığının da altını özellikle çizmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, planlı bir program, kalıcı ve sürdürülebilir bir tarım programı olduğu takdirde bu arkadaşlarımıza iş olanaklarının bulunmasının önemli olduğunu ve bu konuda çaba gösterildiği takdirde bunların gereğinin yapılacağını ifade etmek istiyorum.

Ve buradan televizyonları başında bizi izleyen değerli arkadaşlarımıza bir kez daha seslenmek istiyorum: Değerli ziraat mühendisleri, veterinerler, gıda mühendisleri, su ürünleri mühendisi arkadaşlar; sizin sorunlarınızı masaya yatırmak için Mecliste bir komisyon kurulması isteniyor, ancak AKP'li arkadaşlar buna "Hayır." diyor. Siz de 2015 yılında bunlara gereken cevabı lütfen verin." diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.