GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:19
Tarih:26.11.2014

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 9'uncu maddesine yönelik önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Öncelikle, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Teklifin 9'uncu maddesi aslında yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkelerini derinden etkileyen, yargısal faaliyeti, özellikle Danıştayın yargısal faaliyetini biçimlendiren son derece önemli bir düzenlemeyi içermektedir. Az önceki konuşmacının da ifade ettiği gibi, teklifin 9'uncu maddesiyle Danıştayın Başkanlar Kuruluna ait olan pek çok yetki maalesef Başkanlık Kuruluna verilmektedir. Bu 9'uncu maddede tetkik hâkimlerinin görev yerlerinin belirlenmesi yetkisi olmakla birlikte, teklifin 9'uncu maddesinden sonra devam eden diğer maddelerinde Danıştay üyelerinin, dairelerin belirlenmesi, daireler arasındaki iş bölümü planının yapılması yetkileri de, bu çok önemli yetkiler de maalesef Başkanlar Kurulundan alınarak Başkanlık Kuruluna devredilmektedir.

Yine az önceki konuşmacının ifade ettiği, bu değişiklik niçin yapılmaktadır? Bu değişiklik, tasarının genel gerekçesinde ifade ettiği gibi, Danıştayın iş yükünü azaltmak, davaların makul sürede sonlandırılmasını amaçlamak, davalar makul sürede sonuçlanmadığı için Türk yargısının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde sarsılan itibarını geri getirmek amacıyla mı gerçekleştirilmektedir yoksa, bu görünen amaçların arkasında, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, bundan önceki yargı paketlerinde olduğu gibi, başka hedeflere, başka amaçlara, hukuk devletiyle örtüşmeyen amaçlara yelken mi açmaktadır?

Değerli arkadaşlar, maalesef burada yargının iş yükünü azaltmak, Danıştaydaki biriken dava sayısını azaltmak amacından daha çok, yargıyı ele geçirme, yargıyı yürütmenin kontrolü altına alma hedefi çok açık bir şekilde görülmekte, çok net bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Başkanlar Kurulu ile Başkanlık Kuruluna baktığımızda, "Başkanlık Kurulu" kavramı Danıştay mevzuatına maalesef olağanüstü bir yöntemle, genel bir yetki yasası çerçevesinde çıkartılan kanun hükmünde kararnameyle girmiştir. Olağanüstü bir yöntemle Danıştay mevzuatına sokulan bu Başkanlık Kuruluna yine olağanüstü kanun hükmünde kararnamede Danıştay dairelerinin iş bölümünü belirleme yetkisinin yanında, Danıştay üyelerinin de görev yapacakları dairelerin belirlenmesi gibi yargısal faaliyetin özüne ilişkin geniş yetkiler verilmiştir. Ancak uygulamada Başkanlık Kuruluna bu yetkilerin verilmesinin hukuk devletiyle, anayasal düzenle bağdaşmadığı görüldüğü için kanun hükmünde kararnameyle Başkanlık Kuruluna verilen bu yetkiler daha sonra kaldırılarak yeniden Başkanlar Kuruluna devredilmiştir.

Ancak, değerli arkadaşlar, anayasal düzene aykırılık oluşturduğu için, hukuk devleti ilkeleriyle örtüşmediği için Başkanlık Kurulundan alınarak yeniden Başkanlar Kuruluna döndürülen, avdet ettirilen bu yetkiler, maalesef yeniden, ikinci kez bu düzenlemeyle Başkanlık Kuruluna verilmektedir.

Değerli arkadaşlar, Başkanlık Kurulu 7 üyeden oluşuyor. Danıştay Başkanının iradesi doğrultusunda karar verdiği, yürütmenin kontrolü altına girdiği şüpheden, uzak bir kurul olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi siz 19 üyeden oluşan bir kuruldan Danıştayın üyelerinin görev yapacakları dairelerin belirleme yetkisinin alınarak, yine Danıştay dairelerinin iş bölümü tasarısının hazırlanma yetkisinin alınarak, 19 kişilik kuruldan alınarak sadece 7 kişilik, 3 daire başkanı, 3 üye ve Danıştay Başkanından oluşan ve yürütmenin etki ve kontrolü altında bir kurula devredilmesiyle acaba bu teklifte ifade ettiğiniz hedef ve amaçları nasıl bağdaştırıyorsunuz? Yani bu teklifin yargıdaki, Danıştaydaki iş yükünün azaltılmasıyla, davaların makul süreçte sonuçlanmasıyla arasında nasıl bir bağlantı görüyorsunuz? Ben Adalet Bakanına şahsen bu soruyu sormak istiyorum. Tabii ki böyle bir hedef ve amaç maalesef yok. Hedef, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmak. Danıştayı yürütmenin kontrolü altına sokarak Başkanlık Kurulunu hem dairelerin üzerinde hem dairelerde görev yapan üyelerin üzerinde bir tehdit unsuru olarak kullanma amacı içerisinde olduğunuzu çok açık ve net olarak görüyoruz. Bu düzenleme açıkça Anayasa'ya aykırıdır, tasarı metninden çıkartılmasını arz ve talep ediyoruz.

Son sözüm de Ahmet Aydın'a. Sayın Ahmet Aydın az önce, kaçak sarayla ilgili olarak "Bu sarayı -Türkiye gelişiyor- Sayın Cumhurbaşkanına layık görmüyor musunuz?" dedi. Ben de Sayın Ahmet Aydın'a şunu söylemek istiyorum: Milyonlarca insanımızın açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşama tutunmaya çalıştığı, 300 bini aşkın öğretmenin atama beklediği, çalışanların yüzde 56'sını aşkın bir bölümünün asgari ücrete talim ettiği, sabah evinden çıkan gençlerimizin artık, iş bulma umudunu kaybederek evine döndüğü bir ülkede devletin, halkın 1,5 katrilyon lira parasının böylesine bir binaya yatırılmasını siz nasıl uygun görüyorsunuz, kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz? Ben şahsen bunu merak ediyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)