GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:19
Tarih:26.11.2014

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 655 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 17'nci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Görüştüğümüz maddede Danıştayda yeni kurulması öngörülen 17. Dairenin idari daire olarak görev yapması ve idari daireler arasındaki iş bölümünün Danıştay Başkanı tarafından yapılması öngörülmektedir. 10'uncu maddedeki konuşmamda da ifade ettiğim gibi, Danıştayda daire ve üye sayısı artırılmak suretiyle çoğunluğun ele geçirilerek Danıştayın siyasi baskı altına alınmak istendiği açıktır. Bu durum, Anayasa'nın hukuk devleti, hâkim teminatı ve yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerine aykırıdır.

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifiyle hâkim ve savcılarımızın maaşlarına 1.154 lira artış getiren düzenlemeye Milliyetçi Hareket Partisi olarak olumlu bakıyoruz. Ancak, verilen ek tazminatın emekli aylıklarına da yansıyacak şekilde düzenleme yapılması, mevcut emekli hâkim ve savcılarımızın da bu tazminattan mutlaka yararlandırılması gerektiğini savunuyoruz.

Hâkim ve savcılarımız daha fazla maaş almayı hak ediyorlar. Ancak diğer adalet çalışanlarını hiç gözetmeyen bu düzenleme üzerinden maalesef hâkim ve savcılarımız yıpratılmaktadır. Buna asla fırsat ve meydan verilmemesi gerekmektedir. Ancak, adalet hizmetini hâkim ve savcılarla birlikte üreten adalet çalışanlarını sürekli dile getirmemize rağmen, AKP bu arkadaşlarımızın özlük haklarında bir iyileştirmeye yanaşmamıştır. Sayısız dava dosyası arasında ter dökerek ekmeğini kazanmaya çalışan adliye çalışanları ne yazık ki bu görevlerini yaparken birçok özlük haklarından yoksun bir şekilde çalışmaktadır. Yaptıkları iş ile bu işe karşılık aldıkları ücret kesinlikle tatmin edici olmaktan çok uzaktır. Adalet hizmetlerinin yürütülmesinde önemli sorumluluk yüklenen zabıt kâtibi, mübaşir, hizmetli, şoför, emanet memurları, veznedar, icra memurları, icra ve yazı işleri müdürleri, bilgi işlem memurları ve teknik personel ne yazık ki AKP tarafından yok sayılmıştır. Ceza ve tevkifevlerinde, denetim müdürlüklerinde çalışan infaz koruma memurları, psikologlar, öğretmenler ve diğer çalışanlar dört duvar arasında sorunlarıyla baş başa bırakılmıştır. Yıpranma hakları ellerinden alınan, fazla çalışma ücretinden dışlanan infaz ve koruma memurlarına ve diğer çalışanlara verilen sözler de göz ardı edilmektedir. Adliye çalışanları adalet hizmetinin yerine getirilmesinde büyük katkısı olan gizli kahramanlardır. Gerektiğinde mesai mefhumu gözetmeden fedakârca görev yapan adliye çalışanları şu an kendilerini üvey evlat olarak görmektedir. Adliye çalışanları adalet istiyor, hakkaniyet bekliyor. Adalet, Adalet Bakanlığının sadece isminde var, adaletin tecelli etmediği yer maalesef Adalet Bakanlığıdır. Yine, ismi "Adalet"le başlayan iktidar partisi, adliye çalışanları birbirlerine girsin, adliyeler huzursuzluk ortamına sürüklensin mi istiyor? Kamu avukatları da yine görmezden gelinmektedir. Kamuda çalışan avukatlar ile hukukçuların özlük haklarıyla ilgili yıllardır yaşadığı mağduriyet yine giderilmemektedir.

Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ burada yaptığı açıklamada "Bütçe imkânları çerçevesinde biz ancak bunu yapabiliyoruz." demiştir. Sayın Bakana soruyorum: AKP iktidarının bütçe imkânları, milletin parasıyla 1,5 katrilyon liraya bin odalı saltanat sarayı yaptırırken oluyor, 400 trilyon liraya yeni uçaklar alırken oluyor, bakkaldan ciklet alır gibi trilyonlarca liraya makam arabaları alırken oluyor da çalışanlara, emeklilere gelince mi olmuyor? Zaten yandaş sendikayı kullanarak kamu çalışanlarına ve emeklilere maaş zammı konusunda büyük bir kazık attınız. 2014 yılında ortalama yüzde 5,2 maaş zammına karşın, on aylık enflasyon yüzde 9, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki enflasyon ise yüzde 14 olmuştur. Kamu görevlileri ve emeklileri temmuzda zam alamamış, 2015 Ocakta da enflasyon farkı alamayacaktır.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)