| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, görüşülmekte olan 655 sıra sayılı Teklif'in 26'ncı maddesi üzerinde değerlendirmelerde bulunmak üzere söz almış bulunuyorum.
Söz konusu madde 2797 sayılı Kanun'un 36'ncı maddesini değiştiriyor. Nedir bu değişiklik? Bir yüksek mahkeme olarak tanımladığımız yüz kırk altı yıllık Yargıtay, kendi bünyesinde çalışacak tetkik hâkimlerini Birinci Başkanlar Kurulu marifetiyle seçer idi. Şimdi, Hükûmet diyor ki: "Bir yüksek mahkeme olan Yargıtaydan kendi tetkik hâkimini seçme yetkisini elinden alıyorum, bundan sonra bu yetkiyi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kullanacaktır."
Şimdi, değerli arkadaşlarım, bunun basit bir yetki devri, yetki göçertmesi olduğunu düşünmemeliyiz çünkü HSYK'nın Yargıtay üzerindeki baskısı ve müdahalesi aslında yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına ve güçler ayrılığına olan müdahale niteliğindedir. Ne demeye çalışıyorum? Yargıtay Başkanı diyor ki: "Mevcut düzenleme için Yargıtayın kurumsal görüşü sorulmamıştır, daha evvel bu konuda belirttiğimiz görüşler de dikkate alınmamıştır. Söz konusu düzenleme de bizim kurumsal taleplerimizle uyuşmamaktadır." Yetmiyor, devam ediyor Sayın Yargıtay Başkanı: "İstişare arayışına gidilmeyen bu düzenleme yargısal kültüre, yargı bağımsızlığına -ve dikkat ediniz- temyiz incelemesinin mahiyetine de aykırıdır." diyor.
Bakın, Adalet Bakanı, şu anda bu sıralarda oturan Adalet Bakanı, Yargıtay Başkanının bu görüşlerine nasıl cevap veriyor biliyor musunuz arkadaşlar? Aslında imaen "Sen işine bak." diyor, Adalet Bakanı Yargıtay Başkanına imaen "Sen işine bak." diyor. Bunu da nasıl söylüyor? "Kanun yapma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinin münhasır görev alanındadır. Ben kanunu yaparım, sen onu iyice anlar ve uygularsın. Siyasi görüş belirtemezsin, bende niyet arayamazsın." diyor. (AK PARTİ sıralarından "Doğru diyor." sesi)
Doğru diyor, tabii. Bir Avrupa Birliği bilmiyor, hepiniz biliyorsunuz; biz bilmiyoruz, Avrupa Birliği de bilmiyor. Avrupa Birliği ilerleme raporu diyor ki: "Paydaşlara danışılmadan adalet sisteminde sürekli değişiklik yapılması Türk hukuk sistemini zayıflatmaktadır."
Ben şimdi size soruyorum: Yargıtay Kanunu'nda değişiklik yaparken Yargıtayı siz bir paydaş olarak kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ediyoruz.
GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Yargıtay sizce paydaş değil, paydaş olsa "Sen bu konuda ne düşünüyorsun?" diye sorarsınız.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sorduk ya. Sormadığımızı kim söylüyor?
GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Sormuyorsunuz, kurumsal görüşünü sormuyorsunuz, daha evvel bildirdiği görüşleri de...
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sorduk, sorduk.
GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Beyefendi, okursan anlarsın.
Daha evvel bildirdiği görüşleri de dikkate almıyorsunuz.
Kaldı ki sevgili dostlarım, bakın, Cumhurbaşkanlığında savcı ve hâkim görevlendirilebiliyor, Başbakanlıkta görevlendirilebiliyor, Kamu Denetçiliği Kurumunda görevlendirilebiliyor, Türkiye İnsan Hakları Kurumunda görevlendirilebiliyor, hatta Adalet Bakanlığı merkez teşkilatında da görevlendirilebiliyor. Ben soruyorum: Bu kurumlar kendilerinde hâkim ya da savcı görevlendirmek için HSYK'nın onayını mı arıyorlar? HSYK bunların yerine bir yetki kullanabiliyor mu? Kullanamıyor. Kamu Denetçiliği kuruluşu kendisine hâkim ve savcı seçebiliyor. Yargıtaya diyorsunuz ki: "Hayır kardeşim, sen seçemezsin." İşte bu sizin yargı anlayışınızdır, işte bu sizin tahakkümcü anlayışınızdır, istişare yapmaya bile gerek duymayan bir üst bakıştır.
Gene devam ediyor Adalet Bakanı, diyor ki: "Üyeyi HSYK seçiyor da kardeşim, neden tetkik hâkimini seçemesin?" Yani hukukta bu şu demek: "Çoğunu yapan azını haydi haydi yapar." Böyle bir genel kural var.
Ya, sizin atıf yaptığınız HSYK, acaba bağımsız, tarafsız bir kuruluş mu? Siz buraya Cumhurbaşkanının seçtiği 4 kişiden 2'sini, 1'isini Cumhurbaşkanının avukatının ağabeyini seçmediniz mi? Bir diğerini, AKP'nin Kadın Kolları Başkanını belediye meclis üyesini seçmediniz mi?
Şimdi siz, bu HSYK için bizden "Tarafsız bir kuruluş, Yargıtaya da tarafsız bir şekilde tetkik hâkimi atar." diye düşünmemizi mi bekliyorsunuz? Açıkça bu yargıya müdahaledir ve kabul edilemez ve AKP zihniyetini açıkça yansıtan çarpık bir düzenlemedir. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)