| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 02.12.2014 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 43'üncü maddede verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle şunu ifade edeyim: Genel Kurula suya sabuna dokunmayan yasalar getirdiğinizde buraya çıkıp eleştiriyoruz, bu yanlışlardan dönmeniz gerektiğini söylüyoruz; siz aynı ısrarı sürekli, her bakanlıkla ilgili yasa tasarısında devam ettiriyorsunuz ama Adalet Bakanlığıyla ilgili bunu yapma hakkını kendinizde görmemeniz lazım. Çünkü, Adalet Bakanlığının görev alanına giren konularda dağ gibi sorunlar var ve bu sorunlar birer birer çözülmeyi bekliyor, bugüne kadar da siz de her seçim bildirgenizde, her seçim çalışmanızda bu halka "Bunları çözeceğiz." diye söz verdiniz. Demokratikleşmeyle ilgili, özgürlüklerin genişletilmesiyle ilgili, toplumsal barışın sağlanmasıyla ilgili aslında, Adalet Bakanlığının, Adalet Komisyonunun, Genel Kurulun kaybedeceği bir tek dakikası, bir tek saniyesi olmaması gerekirken maalesef, buralarda yine, dediğim gibi, toplumun genel gündemine dokunmayan yasaları getirmeye devam ediyorsunuz.
Bakın bugün, Adalet Bakanlığının sorumluluğu altında cezaevlerinde hâlâ hasta insanlar, hasta tutsaklar yaşam hakları gasbedilecek şekilde âdeta ölümle cezalandırıyorlar, âdeta idam cezasının hücre içerisindeki uygulaması bu Hükûmet tarafından bütün uyarılarımıza rağmen adım adım işletilmeye devam ediliyor. Ayıp denen bir şey var, insanda ya bir ar damarı olur ya biraz vicdan olur ya da çıkar, yaptığı vicdansızlığı dürüstçe buradan savunma pozisyonu olur. Siz de hiçbiri yok, "çözeceğiz" diyorsunuz, Cumhurbaşkanı "çözeceğiz" diyor; Başbakan "çözeceğiz" diyor; Adalet Bakanıyla defalarca görüştük, "çözeceğiz" diyor; grupla konuşuyoruz, "çözeceğiz" diyorlar, hâlâ insanlar cezaevinde "Ne zaman yaşamımı yitireceğim?" diye dakikalar sayıyorlar. Kanser hastası, midesinde tüple beslenen hasta, felçli olan sadece yemek yeme dışında hiçbir fonksiyonunu yerine getirmeyen hasta sizin Hükûmetiniz dönemdeki uygulamalarla cezaevlerinde ölümü beklemeye devam ediyor. Böyle bir şey olur mu? Bu sorunu çözmeniz gerekirken siz Adalet Bakanlığıyla ilgili sayısız yasayı buraya getirdiniz. Hasta tutsaklarla ilgili ayıp hâlâ ortada duruyor. Cezaevlerindeki kötü uygulamalar, cezaevlerindeki çıplak aramadan tutalım da yayın yasağına kadar, sürgünlerle ilgili konular, ailelerin yaşadığı mağduriyetler ortada duruyor. Bu Adalet Bakanlığı bunları çözmeyecekse, bu Meclis bunları çözmeyecekse, bunu sorgulamayacaksa buraya getirdiğiniz hiçbir yasanın dürüstlüğü, samimiyeti söz konusu bile olamaz.
Bakın, biz iktidar partisini buradan uyarıyoruz; demokratikleşmeyle ilgili yol temizliği yapacaktınız, demokratikleşmeyle ilgili Terörle Mücadele Kanunu'nu kaldıracaktınız, basın özgürlüğü, düşünce, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracaktınız; niye gündeminizde yok? Niye bu ülkeyi demokratikleştirecek yasa tekliflerini buraya getirmiyorsunuz? Çıkıp bunu halka da söylesenize. Halka oy istemeye giderken "Biz yol temizliği de yapacağız, yeni anayasayı da yapacağız." diye söz veren siz değil miydiniz? Şimdi, darbe hukukunun, darbe Anayasa'sının, cuntanın getirdiği yasayı, Anayasa'yı savunur pozisyondasınız. En basit örneği seçim barajı. Yüzde 10'luk seçim barajıyla burada hak etmediği hâlde oturan sayısız milletvekili var. Diğer siyasi partilere gitmesi gereken milletvekillikleri bu seçim barajı sayesinde gasbedildi ama hâlâ "Seçim barajını biz getirmedik cuntacılar getirdi." diye savunmaya devam ediyorsunuz. Demokratik siyasetin önünü açmanız gerekirken tam tersine demokratik siyasetin önünü kapatan barajları savunmaya devam ediyorsunuz.
Bu anlayışla bu ülkede ne demokrasi olur ne özgürlükler olur ne de adalet olur diyorum. Özellikle hasta tutsaklar ve cezaevlerinde yaşanan sorunlarla ilgili Hükûmeti de bir an önce gerekli yasal düzenlemeleri çıkarmaya davet ediyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)