| Konu: | CHP Grubunun, Zonguldak Milletvekilleri Mehmet Haberal, Ali İhsan Köktürk ve 22 milletvekili tarafından, Zonguldak'tan dışarıya göçün nedenlerinin araştırılması ve çözüm önerilerinin tespiti amacıyla 7/11/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 3 Aralık 2014 Çarşamba günkü birleşiminde okunarak görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 03.12.2014 |
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Zonguldak'tan dışarıya göçün nedenlerinin araştırılarak ortaya konulması ve göçün önlenmesine yönelik tedbirlerin saptanması amacıyla Meclise vermiş olduğumuz araştırma önergemizin bugün görüşülmesini içeren Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün, hepimizin bildiği gibi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, yarın da 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Ben, az önce konuşan arkadaşlarımız gibi, tüm engelli yurttaşlarımızın 3 Aralık Dünya Engellileri Günü'nü kutluyorum ve tüm yurttaşlarımız için engelsiz, barış içerisinde, huzur içerisinde bir Türkiye ve dünya diliyorum.
Ayrıca, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü öncesinde, Kozlu'da, Kilimli'de, Elbistan'da, Soma'da, Ermenek'te, Mustafakemalpaşa'da, Türkiye'nin dört bir tarafında, yerin yüzlerce metre altında iş kazalarında, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren tüm maden şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyorum ve bir daha ulusumuzun bu acıları yaşamamasını, gereken önlemlerin alınmasını Türkiye Büyük Millet Meclisinden bir kez daha dile getirmeyi bir görev, bir vazife sayıyorum.
Değerli milletvekilleri, Zonguldak çok küçük bir yerleşim birimiyken taş kömürünün bulunmasından sonra hızla büyüyerek göç almaya başlamış, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde cumhuriyetimizin kurulmasından sonra, 1924 yılında cumhuriyetimizin ilk ili olmuş, Taşkömürü'yle, ÇATES'iyle, ERDEMİR'iyle, KARDEMİR'iyle -yani demir çelik fabrikalarıyla- ve diğer üretim alanlarıyla Türkiye'nin en önemli sanayi kentlerinden biri hâline gelmiştir.
Üretim ve sanayileşme Zonguldak'ı, başta Trabzon ve Rize gibi Doğu Karadeniz illeri olmak üzere Türkiye'nin dört bir tarafından ekmeğini, aşını kazanmak üzere yurttaşlarımızın kendisine mesken edindiği yeni bir yaşam alanına döndürmüştür. Ancak 1980'li yıllardan sonra Türkiye'yi de etkisi altına almaya başlayan neoliberal politikalar Zonguldak'ı da önemli ölçüde etkilemiş, yerli üretime sırt dönülmesi, ithalata yönelik politikalara ağırlık verilmesi, başta Zonguldak'ın can damarı olan Türkiye Taşkömürleri Kurumu olmak üzere Zonguldak genelinde tamir edilmez derin yaralar açmıştır.
2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidara gelmesiyle "sosyal devlet" anlayışının yerine ikame edilmeye çalışılan "müflis tüccar devlet" anlayışıyla ise emeğin başkenti Zonguldak tamamen gözden çıkarılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisinin on iki yıllık iktidarında Zonguldak'a baktığımızda karşımıza oldukça acı bir tablo çıkmaktadır. Sadece Zonguldak'ın değil, tüm Türkiye'nin en stratejik kurumlarından biri olan Türkiye Taşkömürü Kurumunda Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinde çalışan sayısı 16 binler düzeyindeyken -net rakam olarak 15.792 iken- geçtiğimiz 2014 yılının Eylül ayı rakamları itibarıyla çalışan sayısı maalesef 9.240'a düşmüştür. Aynı zamanda, istihdam azalmasına paralel olarak üretim de 2,2 milyon tondan 1,3 milyon tonlara gerilemiştir ve bugün Zonguldak limanlarına, kömürün başkenti Zonguldak limanlarına maalesef ithal kömür indirilmektedir. Bütün bunlara karşın, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin 2011 seçimlerinde "TTK'ya 2.500 işçi alacağız." sözünü yerine getirmemeleri nedeniyle bugün Zonguldak'taki Türkiye Taşkömürü Kurumu 4.760 norm kadro eksiğiyle ayakta kalmaya, tutunmaya çalışmaktadır.
Yine, bu dönemde, Adalet ve Kalkınma Partisinin on iki yıllık iktidarı döneminde 11'i aşkın il müdürlüğü veya genel müdürlük kapanmış, il dışına taşınmıştır. ÇATES'in özelleştirilmesi ve diğer özeleştirmeler, Karadeniz Ereğli ve Alaplı bölgesinde, ERDEMİR'de kriz gerekçesiyle işçi, çalışan ücretlerinin geriye çekilmesi ve işçi sayısının azaltılması, yine, tersaneler bölgesinde yaşanan kriz nedeniyle 7 bini aşkın işçimizin bir anda işsiz kalması, Devrek ilçemizi yıllardır ayakta tutan ve yaşam kaynağı olan askerî taburun Devrek'ten ayrılarak başka bir yere gönderilmesi maalesef Zonguldak'ın var olan sorunlarını daha da derin, daha da içinden çıkılmaz bir hâle getirmiştir.
Bunların yanı sıra, teşvik uygulamalarında Zonguldak'ın üvey evlat muamelesi görmesi, önce teşvikli illerin kapsamı dışında bırakılması, daha sonra sektörel teşvike geçildiğinde Zonguldak'a uygun düşmeyen bir sektörel teşvik elbisesinin Zonguldak'a giydirilmesi, giydirilmeye çalışılması maalesef Zonguldak'taki bu geriye gidişin tuzu biberi olmuştur. Bu teşvik adaletsizliğinin sonucu olarak, Zonguldak, kendi yapısı ve kaynaklarına uygun olan yatırımcıyı maalesef Zonguldak'a çekmeyi başaramamıştır. Dün umut olan Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi bugün birkaç orta ölçekli firma dışında küçük firmalarla ve atıl kapasiteyle varlığını sürdürmektedir.
Yine, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Zonguldak, genel bütçeden hak ettiği payı da alamamış, genel bütçeye verdiğinin yarısını alabilen bir il durumuna düşürülmüştür.
Değerli milletvekilleri, bugün, Türkiye'de sadece 12 il genel bütçeye verdiğinden azını almaktadır ve maalesef, Zonguldak, yıllarca ülke ağır sanayisini omuzlarında taşıyan Zonguldak, genel bütçeye verdiğinin azını alan, yarısını alan 12 ilden bir tanesidir. Örneksemek gerekirse, 2011 yılı rakamlarıyla, Zonguldak genel bütçeye 1,4 katrilyon lira vermiş ancak bunun yarısı kadarı olan 773 milyar TL'yi geri alabilmiştir ve bu rakamlar, bu tablo maalesef, şu anda geride bıraktığımız yıllarda da değişmemiştir.
Kamu yatırımlarına bakıldığında da Zonguldak oldukça geri sıralarda yer almıştır. Türkiye vergi ödeme sıralamasında Zonguldak en fazla vergi ödeyen illerin başında gelmesine rağmen kamu yatırımlarında da maalesef, yine en az kamu yatırımı alan illerin başında gelmektedir. Zonguldak, 2013 yılı Ocak-Mart dönemi itibarıyla 727 milyon TL vergi tahsilatıyla Türkiye'de 19'uncu sıradadır. Ancak değerli milletvekilleri, vergi ödeme sıralamasında 19'uncu olan Zonguldak maalesef, kamu yatırımlarında 133 milyar TL'yle 57'nci sıradadır. Yani vergi ödeme sırasında Zonguldak 19'uncu sırada, en fazla vergi ödeyen illerin başında ancak kamu yatırımlarından yararlanmada da 57'nci sırada, en az kamu yatırımı alan illerin başında. İşin daha da acı tarafı, Zonguldak'taki kamu yatırımlarının yıllar itibarıyla mütemadiyen azalmış olmasıdır. Değerli arkadaşlar, 2011 yılına baktığımızda, Zonguldak, az önce ifade ettiğimiz gibi, 179 milyon TL'lik kamu yatırımı almış, bu kamu yatırımı 2012 yılında 161 milyon TL'ye gerilemiş, 2013 yılında ise Zonguldak'ta bu düşüş daha devam etmiş ve 133 milyon TL'lik kamu yatırımı gerçekleşmiştir. Yani Zonguldak sadece az kamu yatırımı alan illerin başında olmakla kalmamakta, aldığı kamu yatırımı maalesef, yıllar itibarıyla mütemadiyen, artması gerekirken düşmektedir.
Bu gelişmelere paralel olarak Zonguldak'ta kapanan esnaf sayısı büyük rakamlara ulaşmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidara geldiği 2002 yılından 2011 yılına kadar aradaki dokuz yılda cumhuriyet tarihinde rekorlar kırılmış Zonguldak'ta. Sadece 25.825 esnaf 2002-2011 yılları arasında maalesef kepenk kapatmıştır ve esnaflarımızın bu kepenk kapatma hızı mütemadiyen büyük bir hızla sürmektedir. Bugün ayakta kalan esnaflar da SGK'ya prim borçlarını dahi ödeyemez durumdadır. Geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla Zonguldak'taki her 100 esnaftan 69'unun maalesef SGK'ya, Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu bulunmaktadır. Esnaflarımız bugün Zonguldak'ta maalesef prim borcunu ödeyemeyecek hâldedir.
Yine, değerli milletvekilleri, Zonguldak'ta, çalışan ve emekli oranlarına baktığımızda da bu kötü gidişin yansımalarını görmek, çok somut, açık yansımalarını görmek maalesef mümkündür. Zonguldak emeğin başkentiyken, istihdamın başkentiyken, Zonguldak'ta AKP döneminde ilk kez, emekli sayısı çalışan sayısının önüne geçmiştir. Bugün itibarıyla Zonguldak'ta 149 bin emekli vardır, 126 bin çalışan vardır. Yani, bugün Zonguldak, sözde intibak yasasıyla açlık ve yoksulluk sınırına mahkûm edilen, emeklinin sırtına yaslanarak ayakta kalan, terk edilmiş bir madenci kasabasına dönüşmüştür.
Keza, değerli arkadaşlar, istatistiklere baktığımızda, ekonomik ve sosyal gelişmişlik sıralamasında, AKP iktidara geldiğinde 19'uncu sırada olan Zonguldak, maalesef, AKP'nin ilk on yılında 10 basamak birden düşerek 29'uncu sıraya gerilemiştir. Her seçim döneminde ısıtılarak önümüze konulan Filyos Liman Projesi'yle ilgili, maalesef, aradan geçen on iki yıla ve ihale tarihinden bu yana aradan geçen dokuz aya rağmen somut bir ilerleme kaydedilememiştir. Cumhurbaşkanlığı Köşkü için, kaçak saray için 1,4 katrilyon lira rakamı harcayabilen siyasal iktidar, bunun üçte 1'i, dörtte 1'i kadar rakamı Batı Karadeniz'in kurtuluş projesi olan Filyos Liman Projesi için harcayamamış, on iki yılını, hibe almak amacıyla Avrupa Birliği fonlarının kapısında bekleyerek geçirmiştir.
Bu olay, buradaki yansımalar tabii spora da, kültüre de yansımış, Zonguldakspor 3. Ligden amatör lige düşmüş, şu an 3. Ligde, kapalı tribünü seyirciye kapalı, son derece yetersiz bir statta maçlarını oynamak zorunda kalmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Devamla) - Karadeniz'in Efes'i Tios Antik Kenti de maalesef, Kültür Bakanlığından yeterli ödeneği alamamıştır.
Evet, değerli arkadaşlar, konuşacak çok şey var. Ancak, bundan sonraki, tabii, inşallah yeni konuşmalarımızda, diğer ifade edeceklerimizi de Meclis tutanaklarına geçirmek istiyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerimizle, araştırma komisyonu kurulması önerimize muhalefet partilerinin destek vereceğini biliyoruz ama iktidar partisinden de, başta Zonguldak milletvekillerinden de destek bekliyoruz.
Saygılarımı sunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)