| Konu: | 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 11.12.2014 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2015 yılı mali bütçesi noktasında Vakıflar Genel Müdürlüğünün bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Selçukludan Osmanlıya ve günümüze kadar dönemimiz, tabiri caizse vakıf medeniyeti noktasında çok zengindir. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı döneminde devlet eliyle yürütülen birçok işler, bunun içinde sağlık, eğitim, bayındırlık, kültürel alanda birçok işin vakıflar eliyle yürütüldüğü aşikârdır.
Bu çerçevede, baktığımızda, şu anda sayıları 20 bini aşkın olan tarihî abide eserler mevcuttur ve bunun haricinde de 52 bin civarında mazbut vakıf yine mülhak vakıf ve yeni vakıflar mevcuttur.
Vakıflar Genel Müdürlüğü özel bütçeli bir kurum olması hasebiyle hem ecdat yadigârı bu tarihî eserlerin, tarihî abide eserlerin restorasyon, bakım, onarımlarını hem de ecdat yadigârı yerlerin, gayrimenkullerin değerlendirilmesi noktasında bir çok önemli görev ifa etmiştir
Özellikle şunu belirtmek istiyorum: 2003 yılından önce, beş yıllık dönem içerisinde toplam 46 tarihî eser restore edilmiş iken 2013 yılına kadar on yıllık süre içerisinde restore edilen tarihî eserlerin sayısı 4 bine yaklaşmıştır. Bu tarihî eserler; cami, medrese, han, hamam, kilise ve birçok alandan oluşmaktadır. Sadece ülkemizdeki tarihî eserlerin restore edilmesiyle kalınmadı; Vakıflar Genel Müdürlüğünce, kanundaki bir düzeltmeyle, Makedonya'da, Kosova'da ve Saraybosna'da da ecdadımızdan yadigâr kalan bir çok tarihî eserin restorasyonu tamamlanmıştır.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün geliri 80 kat artmıştır. Vakıflar Bankasının yüzde 58 hissesine sahip olan Vakıflar Genel Müdürlüğü, bizden önceki dönemlerde... Ne yazık ki her yıl banka görev zararı yapıyor, görev zararını karşılamak üzere de Vakıflar Genel Müdürlüğü ecdat yadigârı bir çok tarihî eseri satıp sermaye artırımına gidiyordu. Her yıl Vakıflar Bankası zarar ediyor, mal sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü abide eserleri satıyor ve bankaya sermaye artırımına gidiyordu. Peki, bizim dönemde ne oldu? Aynı banka kâra geçti, her yıl 250-300 milyon lira, hatta 400 milyon lira Vakıflar Genel Müdürlüğüne para gönderdi, temettü gönderdi ve o paralarla da ecdat yadigârı tarihî eserlerin bir bir restorasyonu tamamlandı. Aynı şekilde, seçim bölgem olan Malatya'da da yüze yakın tarihî eserin restorasyonu tamamlandı. Şu anda, yine Tenekeli Camii inşallah ramazanda ibadete hazır hâle gelecek. Aynı şekilde, Toptaş Camii'nin ihalesi yapıldı, inşallah 2015 yılı sonunda tamamlanacak.
Şimdi, baktığımızda, rahmetli Atatürk 1931 yılında dönemin Başbakanı İnönü'ye bir telgraf çekiyor ve telgraftaki tarihî eserlerin restore edilmesi noktasında bir talimat gönderiyor, bir vasiyetname gönderiyor. Bir bakıyorum ki rahmetli Atatürk'ün vasiyetine sahip çıkmak AK PARTİ Hükûmetine nasip oluyor. Bu çok önemli. Hatta ve hatta 1935 yılında satılmış olan cami ve mescitlerin tekrar kamulaştırılarak ibadete açılması, restore edilmesi yani rahmetli Atatürk'ün vasiyeti çerçevesinde, yine AK PARTİ Hükûmetine nasip oluyor. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Hep beraber görüyoruz; ecdada sahip çıkmak, vatansever olmak, milliyetçi olmak bu işlerle mümkün oluyor.
Ben burada şunu belirtiyorum: Bu işlere emeği geçen başta eski Genel Müdürümüz Yusuf Beyazıt, mevcut Genel Müdürümüz Adnan Ertem ve değerli çalışma ekibine ve bundan önceki Başbakan Yardımcımız Mehmet Ali Şahin Bey'e ve mevcut Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç Bey'e bu konulardaki hassasiyetlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.
Burada bir milletvekili olarak ve İdare Amiri olarak da şunu rica ediyorum: On gün daha burada bütçe görüşmelerini yapacağız. Aynı fikirleri konuşmak zorunda değiliz, aynı konularda buluşmak zorunda da değiliz ama birbirimize karşı tahammül etmek zorundayız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yalan söylenmesin ya.
ÖMER FARUK ÖZ (Devamla) - Bu noktada herkesin gerekli hassasiyeti göstereceğini ümit ediyor, yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)