GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AYDIN'IN BÜYÜKŞEHİR YAPILMASINA YÖNELİK HÜKÛMET YETKİLİLERİNİN AÇIKLAMALARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:120
Tarih:14.06.2012

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çok teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, devleti yönetmek önemli bir mesuliyettir, yapboz tahtası gibi deneme yanılma metotlarıyla devlet yönetmek tabii ki AKP'nin dokuz buçuk yıllık iktidarında moda oldu.

Şimdi, bir "büyükşehir" vaveylası tutturuldu gidiyor ama "ileri demokrasi" diyen AKP hiç vatandaşa danışmadan -büyükşehir veya bütünşehir; asıl önemli olan buradaki "bütünşehir" tanımıdır- bir büyük sihir kelimesinin arkasına halkı takarak, halka ne götürdüğü ne getirdiği bilinmeden bir dayatmayla bütünşehir uygulamasına geçmek istemektedir.

Değerli milletvekilleri, bu, her şeyden önce insan haklarına ve demokrasiye aykırı bir uygulamadır çünkü bütünşehir uygulaması çok yönlü olarak halka birtakım yükler getirmekte, bunun yanında, vaat edilenler halktan götürülenlerin yanında devede kulak kalmaktadır.

Bakın, Aydın'da otuz altı tane belde belediyesi kapatılacaktır. Bu otuz altı belde içerisinde nüfusu 15 bine ulaşmış, 10 binin üzerinde aşağı yukarı altı tane belediye vardır. Bunun yanında, diğer belediyelerin de belediyeciliği orada halka hizmet veren konumdadır. Siz altı tane ilçe bazında olabilecek belediyeyi kapatırken, otuz altı belediyeyi kaldırırken, burada maalesef çok yanlış bir uygulamaya imza atmaktasınız. Hem vatandaş belediyesini kaybetmekte hem de bütünleşmiş şehirde, köyde oturan vatandaştan kent merkezinde oturan vatandaşa varıncaya kadar yüzde 100 vergiler arttığı gibi yeni kalem vergiler vatandaşa bindirilmektedir. Bunlardan vatandaşın hiç haberi yoktur. Vergiler yüzde 100 arttığı gibi, yeni vergiler vatandaşa bindirildiği gibi sadece bir kandırma vardır ki "Büyükşehir, bütünşehir olduğunuzda işte bütçeden yüzde 2,5 fazla gelir elde edeceksiniz, işte birtakım hizmetler ayağınıza gelecek." gibi kandırmacalarla vatandaş etkilenmeye çalışılmaktadır.

Çok değerli milletvekilleri, nasıl büyükşehir, neden bütünşehir; teferruatıyla tartışılmalı. Meclisin de burada uzun vadeli bu tartışmaya katılması gerekmektedir.

Bakın değerli milletvekilleri, dokuz buçuk yıllık iktidarınız döneminde burada Türk Ticaret Kanunu'nu geçirdiniz, daha uygulamaya geçmeden elli maddesini değiştirmek istiyorsunuz. Sporda Şiddet Yasası'nı geçirdiniz, beş ay sonra değişiklik istendi ve yapıldı. Millî Eğitimde, dokuz buçuk yılda "Otomatik pilota bağlandı." teranesinden tutun, başka alanlara varıncaya kadar, 4+4+4'te uygulamanın ne olacağını, daha yönetmeliklere hâkim olamadan birtakım tartışmaların içerisine girdiniz. Sayın Başbakan diyor ki: "Özel yetkili mahkemeleri biz getirdik ama şimdi şikâyetçiyiz." Kamu İhale Kanunu'nu 30 defa değiştirdiniz.

Böyle bir ülke yönetmek, mesuliyetsizce "Ben yaptım oldu." mantığı içerisinde vatandaşın sırtına yükleyip vergileri "Ben seni büyükşehir yaptım." diyerek vatandaşın refah seviyesi artmıyor, fakire zengin soyadı vermekle vatandaş zenginleşmiyor değerli arkadaşlar. Büyükşehirde oturan köylü oluyor. Büyükşehirde oturanı "köylü" sıfatı kurtarsa gene iyi, şimdi bütünleşmiş şehir uygulaması geldiği zaman köyde oturan vatandaşın, atık sudan, çöp vergisinden, emlak vergisinden, yapı harçlarının artmasından tutun, köyün içerisindeki iki -affedersiniz- hayvanını beslediği damını köyün mücavir alanının dışına çıkartmak isteyecek.

Bu açıdan ben şunu önemle vurgulamak istiyorum: Bu konuda büyükşehir yapılacak, bütünşehir yapılacak yerlerde referandum yapılmalıdır, halk bilgilendirilmelidir ve bu referandumun neticesine uyulmalıdır. Avrupa'da Amsterdam, Rotterdam gibi bazı şehirler büyükşehir uygulamasını reddetmiştir. "Büyükşehir"deki maksat, plan bütünlüğünün sağlanmasıdır. Plan bütünlüğü bütünşehir tanımı içerisinde? Kuşadası'nın Kirazlı köyünden Buharkent'in Savcılı köyüne varıncaya kadar bir bütünşehirde plan bütünlüğünü savunmanın bir anlamı yoktur. Ama burada bir kurnazlık vardır; vatandaşın vergileri yüzde 100 ve artı kalem vergileri artmakta, merkezî Hükûmet vatandaştan yeni vergi elde etmeye çalışmaktadır ve kandırmaca olarak da "Bunun yüzde 2,5'unu geri sana büyükşehir olduğunda veriyorum." demektedir. Bu yanlış bir uygulamadır ve hatta, Hanımefendileri buradadır?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - ?Sayın Hasan Celal Güzel Beyefendi'nin gazetede yazdığı bir yazı vardır:  "Sayın Başbakan, Güneydoğu'da Diyarbakır Büyükşehir belediye uygulamalarından birtakım rahatsızlıklar var."

ALTAN TAN (Diyarbakır) - Kimsenin rahatsızlığı yok, dört dörtlük belediye. Heyet kurup gidelim.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - "Bu rahatsızlıklar varken başımıza yeni şehir belediyesi uygulaması ile birtakım rahatsızlıklar yaratarak Türkiye'yi farklı bir mecraya götürmenin ne anlamı vardır?" demektedir.

ALTAN TAN (Diyarbakır) - Diyarbakır'ı görmeden konuşuyorsunuz. Gelin, gidelim, misafir edelim.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Evet, rahatsızız Diyarbakır Belediye Başkanının uygulamalarından. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını özümsemiş bir belediye başkanı olacak. Öyle abur cubur açıklamalar yapmayacak. Dal, budak açıklamaları yapmayacak. İktidar cevap veremiyorsa buna ben cevap veriyorum?

BAŞKAN - Sayın Uzunırmak, teşekkür ediyorum.

ALTAN TAN (Diyarbakır) - İktidarla beraber verin daha iyi.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Devletin Başbakanına "alçak" demeyecek.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına öyle açıklama yapmayacak. Ben muhalefet milletvekili olabilirim ama yapmayacak öyle açıklamalar.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Uzunırmak.