GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:33
Tarih:18.12.2014

CHP GRUBU ADINA İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2015 yılı bütçesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Sizleri ve ekranları başında bizi izleyen değerli vatandaşlarımızı, emeğinin karşılığını alamayan çiftçi kardeşlerimizi, atama bekleyen her branştan mühendis meslektaşlarımı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, kanun hükmünde kararnameyle kurulan, çiftçiyi, köylüyü canından bezdiren, tarımı Hükûmet eliyle çökerten, bitiren, Sayıştay denetim raporlarını dikkate almayan, ölen çiftçilere destek veren bir Bakanlığın bütçesini değerlendiriyoruz.

2013 yılı Sayıştay Denetim Raporu'yla başlamak isterim. Sayıştay raporu diyor ki: "17 ayrı başlıkta eksiklik, noksanlık tespit ettim. Belgeler istedim ancak Bakanlık hiç oralı olmadı çünkü Sayıştay raporlarını dikkate almıyor."

Sayıştay raporundan bir örnekle devam edersek, 2013 tarımsal destekleme ödemelerinden Ziraat Bankası tarafından 29.670, Bakanlık tarafından 19.670 olmak üzere toplam 49.340 ölen çiftçiye destek verildiği belirtilmektedir. Bu ödemelerin ne kadar olduğunu, kimlere yapıldığını, nasıl yapıldığını, ne kadarının tahsil edildiğini veya edileceğini zannediyorum Sayın Bakan cevaplayacaktır.

Değerli milletvekilleri, son on iki yıl boyunca AKP tarafından uygulanan tarım politikaları çiftçilerimizi üretemez hâle getirmiştir. AKP döneminde başta mazot, gübre, ilaç, elektrik ve su olmak üzere girdi maliyetleri sürekli artmış, buna karşın çiftçilerimizin ürünleri para etmemiştir. Çiftçiler bu sorunlarını bir kez de 6 Aralık 2014'te "Güçlü çiftçi, güçlü Türkiye" sloganıyla Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaptığımız toplantıda dile getirmişlerdir. İşte bazıları:

Bursa Karacabey Sultaniye köyünden altmış yıllık çiftçimiz İsmail Hakkı Tutar: "On yıldır ekip biçtiğimiz topraklarımızı bankalara, tefecilere bir bir kaptırdık. Bizim için borç namustur, ödeyemeyince ne yapalım? Bizler hırsızlık, yolsuzluk yapamayız ancak sessiz, sedasız toprağımızı satıyoruz."

Manisa Yırca köyü Muhtarı Sayın Mustafa Akın: "6 bin zeytin ağacının nasıl katledildiğini herkes biliyor. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisinde olan yeni zeytin yasasının çıkmasını asla istemiyoruz."

Edirne Büyükismailce köyünden çiftçimiz Erdal Akgün: "Tarlamıza gidecek traktörümüze mazot alamıyoruz."

Burdur Çine köyünden Bekir Ceylan: "İktidar, yaktın bizi cayır cayır; bizi yakanlara artık hayır."

Giresun'dan Emrullah Alaşalvar: "Yapılan destekler sadece oy avcılığına dönüşmüştür." diyor.

Değerli milletvekilleri, çiftçilerimiz böyle diyor ancak AKP Hükûmetinin bir başka özelliği, doğa ve çevre değerlerine olan tahribatın saldırı boyutuna ulaşmasıdır. Tarım topraklarımız, ormanlarımız, meralarımız, su kaynaklarımız hoyratça yok edilmektedir. Sonra, Bakanlık halkımızla dalga geçercesine televizyonlardan kamu spotu yayınlamaktadır.

Değerli milletvekilleri, AKP'nin on iki, Sayın Bakanın sekiz yıldır uyguladığı olumsuz politikalarla tarım, bereketli üretimden bereketsiz bir sektör hâline, doyuran bir sektörden doyurmayan bir sektör hâline, barındıran bir sektörden barındırmayan bir sektör hâline geldi. Bu bütçe, AKP'nin ve Sayın Bakanın son bütçesi. Bazı öz eleştiri yapan bakanlar gibi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı kürsüye gelir ve şunları söyleyebilir: "3 milyon çiftçiyi tarımdan uzaklaştırdım. 2 Trakya bölgesi büyüklüğünde alanın ekilmemesini sağladım. İthalatta yılda ortalama 25 milyar TL para verdim. Kurbanlık hayvan, karkas et ve saman bile ithal ettim. Bizim çiftçi Ahmet, Mehmet kazanacağına el âlemin Hans'ı, Coni'si kazansım dedim. Karacabey'de TİGEM'de ata binerken 2 kilometre ötede tarlada aşırı yağıştan heder olan domatesleri görmedim. Güney Marmara Bölgesi'nde hiç yetiştirilmeyen pamuğa, kanolaya destek verirken sofralık zeytine prim desteği vermedim hem de 13 bin imzalı dilekçeyi göre göre. Malatya kayısısı için haykırışları dikkate almadım. Karadeniz'in çayını içtim, fındığını yedim ama sorunlarıyla ilgilenmedim. Narenciye dalında kaldı, hiç umursamadım." derse biz alkışlarız.

Bir alkışımız da Bakanlığımızda 20.260 boş kadro dururken, 13.500 mühendis için yasa teklifimiz varken, ziraat, gıda, su ürünleri, balıkçılık teknolojisi mühendisleri ile veteriner hekimler ve diğer teknik kadrolar için bu son bütçenizde kadro müjdesi vermenize olacaktır Sayın Bakan.

Değerli milletvekilleri, biz, on iki yıldır uygulanan tarım politikalarındaki bu gidişe Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkımızın desteğiyle dur diyeceğiz. Üreticimiz, tüketicimiz, doğamız sahipsiz değildir. Çözüm Cumhuriyet Halk Partisinin üretici, tüketici ve doğa dostu tarım politikalarıdır.

Şimdi, Sayın Bakanın, kürsüye geldiğinde, Sayıştay raporundaki ifadelere, ekmeğimiz için inadına üretime devam eden çiftçilerimize "Türkiye'de tarımın küçülmesiyle, daralması nedeniyle ekonomide büyümeyi yakalayamadık." diyen Sayın Maliye Bakanının açıklamalarına vereceği cevapları bekliyor, 2015 bütçesinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)