GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:35
Tarih:20.12.2014

MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, artık bütçenin maddelerine geldik ama burada, özellikle bu maddede bütçe hakkının gasbına ilişkin hususlar var. Dün Sayın Maliye Bakanını dinlerken bir daha şaşırdım. Çünkü, normal şartlarda, biz Sayın Şimşek'i -alınmasın da- diğer bazı bakanlarımıza göre biraz daha anlayışlı buluyoruz diyelim; en azından söylediklerimizi dinleyip cevap veriyor.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Ayrı noktaya koyuyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ayrı tutuyoruz yani.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ama o burada konuşurken nasıl olduysa böyle bir, sanki şeye gelmiş gibi. Arkadaşlar sataşınca mı oldu, ne oldu? Ödeneklerle ilgili konuşuyorum, yani efendim, işte Sayıştay yazmış...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne yapsın? O kadar olacak.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Diyor ki: "Biz de buraya getirdik, çoğunluk iradesi de oyluyor. Ne var bunda?" Yani şaşırdım şimdi.

Yukarıda konuştuğumuzda, siz, Sayıştayın bütün cevaplarına tek tek cevap verdiniz -ben de size hatırlatmıştım hatırlarsanız- 1'inci madde hariç, o da ödeneklerle ilgili olan kısmıydı. "Sayıştayın birinci yaptığı uyarı ödeneklerle ilgili, Sayın Bakanım, orayı niye pas geçtiniz?" demiştim.

Tamamına Sayın Bakan kısa kısa da olsa, diğer iddialarla ilgili, Kıyı Kanunu'yla ilgili, Millî Emlakin birtakım varlıklarıyla ilgili, yap-işlet-devretlerle ilgili her şeye cevap verdi; yedek ödeneklere cevap vermedi. Şimdi burada bakıyorum, ödenek aktarmalarıyla ilgili hususlar vardı. Aynen diyor ki... Yani Sayın Bakanın sözlerini şey yapmış olmayayım, aynen söyleyeyim size, belki dinlememiş olan arkadaşlarımız vardır: "'Efendim, tamamlayıcı ödenek Anayasa'ya aykırı.' diyorlar. Ya, arkadaşlar, böyle bir şey yok, 164'üncü maddesi var. Sayıştayla ilgili 6085 sayılı Kanun'da ödenek üstü harcama için tamamlayıcı ödenek verilmemesi konusunda en ufak bir düzenleme yok, Anayasa'ya aykırılık iddia edilemez." Tam aksine, Sayıştay, 2013 yılı kesin hesabını Türkiye Büyük Millet Meclisine sunarken şunu diyor: "Tamamlayıcı ödenek verilip verilmemesi hususu yüce Meclisin takdirindedir."

Şimdi, Sayıştay bunu niye diyor Sayın Bakanım? "Sen yanlış yaptın, fazladan harcama yaptın, ben bunu 'okey'leyemem." diyor, genel uygunluk bildiriminde söylüyor.

Şimdi, bu yüce Meclisin iradesi her zaman sizin istediğiniz gibi tecelli etmezse -yukarıda sordum size- yüce Meclis onaylamazsa ne olacak? Yani iktidar partisinden bazı arkadaşlarımız çıkıp "Kardeşim, yanlış yapmış Mehmet Şimşek, bunları aktarmaması lazımmış." diye elini kaldırdığı zaman ne olacak peki bu ödenekler? Değerli arkadaşlar, böyle bir şey olur mu? Sayın Bakana ondan söyledim, pek böyle konuşmazdı bilmiyorum ne olduysa. Ama yani dün ekranda bir kısmını izledim, özellikle de tutanaktan bir daha baktım Sayın Bakanım.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu, bizim bütçe hakkımızın gasbıdır, sizin de. Niye? 949 milyon -hadi 950 diyelim, yuvarlayalım- başlangıç ödeneği vermişiz. Şimdi, bu başlangıç ödeneğinin devamında ne var değerli arkadaşlar? Tam 36 milyar ekstra harcama aktarması yapmış yedek ödeneklerle. Sayıştay diyor ki: "Bunu açıkla -aynen söylediği bu- kamuoyuna bilgi ver." Sayın Bakan aslında ne söylendiğini biliyor ama bilerek herhâlde artık farklı bir şeye giriyor. Bakın, Maliye Bakanlığı Sayıştay denetim raporunun -eksik olan, kuşa çevrilmiş hâlinde de var- Sayın Bakanın cevap vermediği 1'inci maddesi: "Yedek ödenekten yapılan aktarmaların tamamının kamuoyuna açıklanmaması." İlgili şeyleri de yazıyor, burada tamamı yazıyor arkadaşlar. Yani, burada söylenen husus hakikaten benim dikkatimi çekti.

Biz bütçeyi veriyoruz, Kalkınma Bakanlığı hazırlıyor, yukarıda biz de yapıyoruz. Belli sektörler var, öncelikler var, hani bize yeni açıkladığınız öncelikli dönüşüm programları? Niye 25'ini birden değil de 9'unu açıklayıp sonra bunların içinden sıraya koyuyorsunuz? Demek ki daha önce olanlar var, onların içinde de başka önce olanlar var. Bu ne demek? "O alanlara daha öncelikli para aktaracağız, diğer sektörler beklesin." demek. Benim verdiğim 1 milyar -bakın 1 milyara çıkardım 950'den- siz nasıl 36-38 milyar harcıyorsunuz? Sonra da geliyorsunuz, 9,5 milyar-10 milyar ekstradan, hiçbir yerde olmayan -önceki seneler 15-18 böyle çıkıyor- yani verdiğimiz ödeneğin dışında harcama yapıyorsunuz. Sayıştay da diyor ki: "Yüce Meclisin takdirine sunuyorum." Bu ne demek? "Ben bunu onaylayamam, bu yasa dışıdır." Burada yazıyor.

Şimdi, bakın değerli arkadaşlar, bu şekliyle söylemek... Gerekçeye bakın, kamu idaresinin cevabı: "Aynı bulgu ve eleştirilerin, Bakanlığın 2011-2012 yılı bütçeleriyle ilgili olarak genel uygunluk bildirimlerinde de gündeme getirilmiş olmakla birlikte, 2011-2012 yılı kesin hesapları TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edildiği..." Böyle olduğu için zaten buna da bir şey olmaz. Bu mantık olur mu ya? Yani "Geçen sene yaptık yanlışı, üstünü kapattık, bu sene de kapatırız kardeşim; size ne?" diyorsunuz. Böyle bir şey olmaz! En azından nezaketen: "Ya olmuş, bakıyoruz, şuraya aktardık, aciliyet oldu, buradan buraya aktardık, şuradan şuraya aktardık." deyin hiç olmazsa. "Biz yaptık oldu, bizim çoğunluğumuz var, biz oyluyoruz." Böyle bir şey olmaz yani burası Meclis. Sayıştay da Meclis adına bütçe hakkını denetliyor, en önemli hakkımız bizim bütçe hakkı. O parayı nereye harcayacağız, nereden geliyor, nereye gidiyor? Böyle bir şey hakikaten benim çok dikkatimi çekti. Sayın Bakandan da böyle bir şey beklemiyordum.

Bakın, siz 5085'e değiniyorsunuz ama 5018'in 23'üncü maddesine istinaden bunu yapmanız gerekiyor. 5018 sayılı Kanun'u yürürlükten mi kaldırdınız bilmiyorum, hiçbir yerde... Zaten kanun hazırlanırken de uyulmuyor; ne etki analizi var ne buna uygun düzenlemeler var ne ilgili kamu kurumlarından görüşler var. Alelacele buradan bir sürü kanun çıkarıyoruz.

Burada, maalesef, bu şekliyle değerli arkadaşlar, bu bütçe meşruiyetini kaybediyor. Zaten diğer konularda da Sayıştay raporları gelmedi biliyorsunuz, gelenler kaldı. Yine, çıkardığınız bir yönetmelikle aldınız bunu ötelediniz; 2013, 2014, 2015. Sayıştay zaten başta söylüyor, raporları bize gönderiyor ama "Kusura bakmayın, zaten bu usul ve esaslarda bunlar 2015'e kadar ötelendi, ben bulduğumla yapıyorum." diyor. Bulduğuyla yaptığında bile ortaya çıkardığı şeyleri de burada Meclis çoğunluğuyla, maalesef, geçirmiş oluyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu madde, bakın, şimdi Sayın Bakanın önemsemediği 23'üncü maddenin ikinci fıkrası aynen şöyle diyor; kısaca okuyayım ki hani burada üstü kapatılan konuyu da sizlerin dikkatine sunmuş olayım: "Mali yıl içinde yedek ödenekten yapılan aktarmaların..." Bakın "Mali yıl içinde başlangıç ödeneği." demiyor Sayın Bakanım. "...tür, tutar ve idareler itibarıyla dağılımı, yılın bitimini takip eden on beş gün içinde Maliye Bakanlığınca ilan edilir." Bu ne demek? "Efendim, ben o 949 milyonu ilan ettim, 36 milyarı ilan etmeme gerek yok." Böyle bir şey olur mu?

Bakın -ben kendim uydurmuyorum- sadece Sayıştay raporundaki ilgili maddenin gerekçesinden bir pasaj koymuşlar, arkadaşlarımız, özellikle de denetçiler buraya koyuyor; biz kendimiz uydurmuyoruz bunları. "Mezkûr maddenin gerekçesinde ise '...kamu idarelerinin bütçelerine aktarılmak üzere Maliye Bakanlığı bütçesine yedek ödenek konulabilmesine imkân tanınmaktadır. Ancak...'" Burası önemli, dikkatinizi çekiyorum. "'...konulacak yedek ödenek tutarına sınır getirilmekte ve yedek ödenekten yapılacak aktarmalar konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi esası öngörülmektedir.'" Bu ne demek? Ya, biz de diyoruz ki: Biz size bütçeyle ilgili bir yetki verdik; gelin, bunları hep beraber burada bize açıklayın, zaruret olduysa da açıklayın. Bir anda, hani 1 milyar nere, 35-40 milyar nere? 10 milyar, 15 milyar, tamam, geliyor arkadaşlarımız ekstra ödenekleri açıklıyor, güzel: "İşte şu kadarı Millî Eğitim Bakanlığından oldu, şu kadar ilave kadro aldık, şu kadar şunu yaptık." E peki, bu 36'yı niye açıklamıyorsun? Yani, o da bizim takdirimizde ama bunu niye açıklamıyorsunuz?

Değerli arkadaşlar, o zaman, bizim yaptığımız bütçenin yüzde 9'una tekabül ediyor bu rakam yani bize açıklanmayan, nereye aktarıldığı açıklanmayan rakam bütçenin yüzde 9'u. Böyle bir bütçe olur mu? Tamam, biz Maliye Bakanına ne için veriyoruz? Acil durumda devlet ödememezlik yapamaz, memurunun parasını ödeyecek, işte borcunu ödeyecek, onu ödeyecek; orada kalmamışsa buradan aktar, oraya al, sonra da bize bilgi ver diyoruz. Dolayısıyla, bu şartlarda, biz, bu yaptığımız bütçenin meşruluğunu savunamayız, kafasına göre Hükûmet yapar. Gerçi söyledim, Hükûmetin de fazla bir yetkisi kalmadı, Sayın Erdoğan kaçak sarayda zaten paralel hükûmet kurmuş, oradan hepsini alıyor, satıyor, yönlendiriyor. Biz de burada söylüyoruz ama boşa konuşuyoruz herhâlde. Sayın Şimşek aynen "Bizim burada çoğunluğumuz var, biz oylarız, geçiririz." diyor. Ben de diyorum ki: Bir gün geçmezse ne olur? Şimdi, maddenin birisi geçmedi, bugün -arkadaşlarımız burada- oylama yapıyoruz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET GÜNAL (Devamla) - ...çoğunluk muhalefette çıktı veya iktidardan arkadaşlarımız da uyarsa ne yapacaksınız Sayın Bakan?

Teşekkür ediyorum, hayırlı olsun. (MHP sıralarından alkışlar)