GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:73
Tarih:01.03.2012

BDP GRUBU ADINA EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 171 sıra sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 4'üncü maddesi üzerine Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yıllarca çalıştıktan sonra rahat ve insan onuruna yaraşır bir hayat sürmek isteyen emekli vatandaşlarımızın yaşadıkları mağduriyetler, ülkemizin temel sorunlarından biridir. Milyonlarca emekli, çalıştıkları süre boyunca yatırdıkları prim karşılığında sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir hayat sürmeyi hak etmektedir.

Anayasa'mızın 2'nci maddesine göre Türkiye sosyal devlet olma ilkesini benimsemiştir. Sosyal bir devlet olmanın temel ödevlerinden biri, ülkede yaşayan herkesin, emekli-çalışan gözetmeksizin refah düzeyini yükseltmektir. Oysa ülkemizde, yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda bırakılan emekli vatandaşlarımız, emekliliğin keyfini çıkarmak yerine hayatta kalabilmek için başka işler yapmak zorunda kalmaktadır.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre bağlanan gelir ve aylıkların hesaplanmasında esas alınan prime esas kazançlar ve aylık bağlama oranlarının belirlenmesinde uygulanan yöntemler sık sık değişikliğe uğradığı için ve bu değişiklikler daha önce bağlanan gelir ve aylıklara yansıtılmadığı için, maalesef eşitsiz bir durum ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde emeklilerin durumu ortadadır. Yıllardır kan ağlayan emekli vatandaşlarımızın almış oldukları maaşlarda farkın çok daha önce giderilmesi gerekiyordu. Ülkede yaşanan ekonomik krizlerden birinci derecede etkilenen kesimlerin başında gelen emekli vatandaşlarımızın için geçinmek artık mümkün görünmemektedir. Ülkede yaşanan görece refah ortamından, artış gösteren gayrisafi millî hasıladan, belki de en çok yıllarca çalışarak ülke ekonomisine katkıda bulunmuş emekli vatandaşlarımızın nasiplenmesi gerekmektedir, ancak şu ana kadar emeklilerin ülke zenginliğinden nasiplenme şansı olmamıştır. Emekliler için sembolik zamların ötesinde köklü bir düzenleme yapılması gerekirken, şimdiye kadar sadece düşük zam oranlarıyla emeklilerin mağduriyetleri giderilmeye çalışılmıştır. Bu durum karşısında, emekli olan vatandaşlarımızın rahat bir yaşam sürmeleri gerekirken, gene çalışmak zorunda kalarak ailelerinin geçim derdine düşmektedirler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sosyal Güvenlik Kurumundan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası  Kanunu'nun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emekliler, kanun teklifinde de zikredildiği gibi, iki ana grupta ele alınmakta ve aralarında emeklilik tarihleri bakımından farklılıklar olduğu gibi, dengesiz bir maaş ödemesi sorunu yaşamaktadır.

Getirilen kanun teklifiyle bu sorun kısmen de olsa aşılmaya çalışılmakta, emekli aylıkları arasında dengesiz dağılım kısmen de olsa kapanmaktadır. Ancak söz konusu teklifin olumlu yanlarını kabul etmekle beraber eksik taraflarını da belirtmek durumundayız.

Öncelikle emekli vatandaşlarımız arasında eşit olmayan maaş durumlarının tam anlamıyla bir intibak dâhilinde iyileştirilmesi gerekmektedir. Yasa teklifinde kısmi iyileştirmeler görülmekte ancak soruna köklü bir çözüm getirilmemektedir. BAĞ-KUR emeklileri veya yüksek prim ödeyerek emekli olanlar benzer sorunlar yaşadıkları hâlde, bütçe dengeleri gözetilerek kısmen göz ardı edilmektedirler.

Ayrıca, 2000 yılı öncesinde emekli olan yaklaşık 900 bin emekli, bu yasa teklifinde yerlerini bulamamıştır. Bu, her şeyden önce Anayasa'mızın eşitlik ve sosyal devlet olma ilkesine aykırıdır. Yapılacak olan düzenlemelere her kurumdan emekli olan vatandaşlarımızın dâhil edilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, anlamı itibarıyla intibak yasasının emekliler arasındaki maaş farklarını giderecek nitelikte olması gerekirken, ayrıca emeklilere insanca bir yaşam için gerekli zamların yapılması gerekmektedir.

Az önce de ifade ettiğim gibi, yıllarca çalışarak ülke ekonomisine katkı sunmuş emekli vatandaşlarımızın temel derdi geçim derdidir. Bu anlamda, yasa teklifi emekli vatandaşlarımızın geçim derdini iyileştirmekten uzak bir yasadır.

Emekli vatandaşlarımızın aldıkları aylıkların enflasyon verileri göz önüne alınarak gerçek anlamda korunması, en azından asgari bir temel aylık düzenlemesinin yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, hazırlanan yasa tasarısıyla yapılacak hesaplamada bu prim ödeme gün sayıları da dikkate alınacağından ve asgari aylık sistemi referans alınmayacağından emekli aylıklarının güncelleştirilmesi işlemi sonucunda var olan aylıkların düşmesi dahi söz konusu olabilecektir.

Mevcut yasa tasarısında bu tür hâllerde emeklilerin hâlihazırdaki aylıklarını almaya devam edecekleri belirtilmektedir. Bunun anlamı ise asıl korunması gereken emeklilerimiz açısından herhangi bir iyileştirme yapılmayacağıdır. Bunun önlenmesi ve gelir açısından daha düşük aylık alan bu kişilerin korunması gerekmektedir. Bu nedenle, yasa tasarısına bu tür durumda olan kişiler açısından ek düzenleme yapılarak asgari aylık miktarı oluşturulmalı ya da prim ödeme gün sayılarının belirli sayıya çıkarılması gerekmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sorun sadece eskiden emekli olan vatandaşlarımızın maaşlarının günümüze uygun olarak rasyonel hâle getirilmesinden ziyade, gelecek açısından düşünüldüğünde de emekli aylıklarının aynı realizasyon içinde korunmasıdır. Bu yapılmadığı taktirde önümüzdeki yıllarda emekli aylıklarındaki dengesizlikler devam edecek, tekrardan yeni intibak yasaları çıkarılmak zorunda kalınacaktır. Bu anlamıyla düşünüldüğünde önümüzdeki yasa teklifinin tam bir intibaktan ziyade, kısmi bir iyileştirme yasası olduğunu söylemek mümkündür. Ancak emeklilerin sorunları ve onların yıllardır yaşadıkları mağduriyetler dönemsel olarak çıkarılan yasalarla değil, köklü bir çözüm yasasıyla halledilmek zorundadır. Bu sayede, emekli vatandaşlarımız ve onların mağduriyetleri her seçim döneminde seçim malzemesi olmaktan çıkacaktır. Önemli olan emekliler başta olmak üzere bütün vatandaşlarımızın insanca bir yaşam sürebilecekleri bir gelir sistemi yaratmaktır. Bir emekli vatandaşımız eğer emekli olduktan sonra çalışmak zoruna kalıyorsa bu sistemdeki çarpıklığı gösterir. Bu yüzden çalışmak zorunda kalan emeklilerden kesilen prim oranlarının daha adaletli olması gerekmektedir. Milyonlarca emekli vatandaşımız tam anlamıyla bir intibak yasası beklentisi içindeyken yasa teklifinin herkesi kapsamaması emekli vatandaşlarımızda bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Yasanın bütüncül ve kapsayıcı olması gerekirken bütçe dengeleri gözetilerek bazı emekli gruplarının çıkarılması, düşünülen yasadan muaf tutulması eşitlik ve hakkaniyet ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Emekli aylıklarının hesaplanmasında ve intibak düzenlemelerinde gelişme hızı paylarının mağduriyet yaşayan vatandaş-larımıza dağıtılması gerekmektedir.

Emeklilik ve sosyal güvenlikle ilgili iyileştirmeye yönelik olumlu adımlar atılırken bütçe ve kaynak dengelerini düşünmek yerine, sosyal ve eşitlikçi bir anlayışa dayanan devlet olmanın ilkeleri gereğince hareket etmeliyiz. Yıllarca çalışarak primlerini ödeyen vatandaşlarımız, emekli oldukları hâlde, çalışmak zorunda kaldıkları için, hiçbir zaman tam olarak emekli olamamaktadırlar.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin en dar gelirli kesimlerinden biri olan emekli vatandaşlarımızın insanca bir yaşam sürmesi, onların en temel hakkıdır. Sağlıklı bir sosyal güvenlik anlayışının inşa edilmesi, çalışanların olduğu kadar emeklilerin de refahını sağlayarak mümkün olacaktır. Emekli vatandaşlarımızın yaşam standartlarında kısmi bir iyileştirme öngören yasa teklifini olumlu bulmakla birlikte, sözünü ettiğimiz eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerektiğine inanmaktayız.

Tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkür ederim. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Dora.