| Konu: | Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 08.01.2015 |
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün belki her maddede verdiğimiz önergeler üzerine çıkıp bu kürsüde konuşmalar yapmaya çalışıyoruz ama her birinin de ayrı ayrı önemli olduğunu düşünüyoruz ve bu önemden dolayı bu kürsüyü bugün bu kadar sık kullanmaya çalışıyoruz.
Değerli arkadaşlar, yarın 9 Ocak. Bilindiği gibi iki yıl önce, 9 Ocak 2012 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te 3 kadın katledildiler. Evet, Sara, Sakine Cansız; Rojbin, Fidan Doğan; Ronahi, Leyla Şaylemez. Bu 3 kadın arkadaşımız Fransa'nın başkentinde, Fransa'nın göbeğinde, Paris'te karanlık güçler tarafından ne yazık ki katledildiler. Onların katledilişinin aslında büyük bir amacı vardı. Onları katledenler bazı amaçları güderek bu katliamı işlemeye kastettiler çünkü bu 3 kadın arkadaşımız Kürt özgürlük mücadelesinde önemli isimlerdi. Tam da Sayın Öcalan'la 3 Ocak tarihinde yapılan barış görüşmelerinin başlamasından bir hafta sonra, 9 Ocak tarihinde Fransa'da katledilen bu 3 arkadaşımızı öldürenler, bu cinayeti işleyenler bu barış sürecinin gelişmesini ya da ilerlemesini önlemek adına bunu yaptılar ve bu cinayetleri işlediler. Aslında yapılması gereken tek şey şuydu: Bu cinayetleri kimler yaptı, bu cinayetlerin arkasında hangi güçler vardı, bu güçler açığa çıkarılmalıydı. Ne yazık ki ne Türkiye'de AKP Hükûmeti ne de Fransa Hükûmeti, bu cinayetleri araştırmak bir yana bırakılsın, kimin yaptığına dair en ufak bir ipucunu bulup kamuoyuna açıklama yapmadılar; görevlerini yapmadılar. Fransa Hükûmeti de görevini yapmadı, AKP Hükûmeti de bu konuda görevini yapmadı; oysa ellerde bir sürü delil vardı değerli arkadaşlar. Türkiye'ye gelen Güney isminde bir şahsın MİT'le yapılan görüşmeleri "tape"lerle birlikte açığa çıkmasına rağmen, bu konuşmalar kamuoyuna yansımasına rağmen AKP Hükûmeti bu konuda sessiz kalmayı tercih etti.
Biz bu 3 kadın arkadaşımızın şahsında, yaşamını yitiren bütün kadınları buradan saygıyla anmak istiyoruz. Onların barış sürecine, onların Türkiye'deki demokratikleşme sürecine, onların Türkiye'deki Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülme sürecine çok büyük katkıları olacağını herkes çok iyi biliyordu. Onlar bu mücadelede çok önemli yerlere sahiptiler fakat bu sürecin gelişmesini istemeyenler, bu süreci sabote etmek isteyenler, engellemek isteyenler, gözlerini bu 3 kadına dikti ve onları katlettiler. Bizler bulunduğumuz her platformda, bulunduğumuz her yerde, alanlarda, meydanlarda Sakineleri, Ronahileri ve Saraları unutmayacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz ve AKP Hükûmetine de şunu çok açıkça ifade etmek isteriz ki bu cinayetler açığa çıkmadığı sürece bu barış sürecinde ilerleme de çok zor olacaktır. Dolayısıyla bu cinayetler bu barış sürecinin bir parçasıdır. AKP Hükûmetinin görevi bu cinayetleri açığa çıkarmaktır, bu cinayetlerin arkasında olan güçleri açığa çıkarmaktır ve bunu kamuoyuyla paylaşmaktır, gerekli cezaları bu insanlara vermektir.
Biz bir kez daha bu konudaki beklentimizi, ısrarımızı ifade etmek istiyoruz. Yarın Türkiye'nin birçok yerinde, Avrupa'nın birçok başkentinde bu 3 kadın arkadaşımız anılacaktır, onlara olan bağlılığımız dile getirilecektir, onların mücadeleleri yaşatılacaktır diyor ve bu 3 arkadaşımızı bir kez daha saygıyla, minnetle, şükranla andığımızı ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)