| Konu: | Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarı ve Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 14.01.2015 |
EMİN ÇINAR (Kastamonu) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 675 sıra sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın 13'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.
Esnaflarımız Türk toplumunun en önemli temel ekonomik ögelerinden birisini oluşturmaktadır. Ülkemizde faaliyet gösteren iş yerlerinin yüzde 99'u esnaf ve sanatkârlarımızdan oluşmaktadır. İstihdamın yüzde 77'si, ekonomide oluşturulan katma değerin ise yüzde 36'sı esnaflar tarafından sağlanmaktadır. Ekonomik şartların zorlaşması, sürekli artan borç yükü, büyük alışveriş merkezlerinin çoğalması, esnaflarımızı kepenk kapatmak zorunluluğuyla karşı karşıya bırakmaktadır. 2004 yılında Türkiye genelinde 2 milyon 850 binden fazla esnafımız varken bu rakam 2014 yılı itibarıyla 1 milyon 575 binler seviyesine gerilemiştir. AKP iktidarı her ne kadar bugün perakende ticaret düzenlemesiyle ilgili kanun tasarısı vermiş olsa da bu yasa küçük esnaf ve sanatkârın sorunlarına çözümler getirmemekte, hatta onları yok edecek düzenlemeleri içermektedir. AKP iktidarının esnaf düşmanlığı yıllar öncesinden bizzat dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıkça ifade edilmiştir. Sayın Erdoğan, bir alışveriş merkezi açılış töreninde "Artık bakkal devri bitti." diyerek küçük esnaf ve sanatkârımızı kaderine terk etmiştir. Kendisi ve ailesini geçindirebilen esnafımız büyük alışveriş baronlarına kurban edilmiş, yok olmak doğrultusunda yüz yüze bırakılmıştır. Bugün bu yasayla esnafın sorunlarına hiçbir çare getirilmemekte, kaybeden yine esnaf ve sanatkârımız olmaktadır.
Değerli milletvekilleri, toplumun omurgasını oluşturan, ekonomimizin istikrar unsuru olan küçük esnafın, KOBİ'lerin zayıflaması, güçsüzleşmesi, toplumun yapısında derinden etkiler bırakmaktadır. Ahilik kültürünün mirasçıları olan esnaf ve sanatkârlar alın terleriyle evlerine ekmek götürmenin yanında, istihdam sağlamakta ve son derece önemli sosyal görevleri ifa etmektedir. Eskiden mahallenin kayda değer zenginleri içerisinde olan küçük esnaf ve sanatkârımız bugün fakirleşmiş, dar gelirli kesimler hâline gelmiştir. Bundaki temel etkenlerin başında, Türkiye'deki AVM sektörünün yatırımlarının kontrol edilemez boyutlara ulaşması gelmektedir. Bu AVM'ler, esnafımızı haksız rekabetle karşı karşıya bırakmaktadır. Yabancı yatırımcılar, kendi ülkelerinde yapamadıkları ticareti bizim ülkemizde çok rahatlıkla yapmakta, kısa vadede yüksek kârlar elde edip kendi ekonomilerine kazandırmakta ve bizim perakende piyasamızı sıkıntıya sokmaktadır. Bizim esnafımızsa kepenklerini indirmekte, esnafımız kendi işinin patronuyken uluslararası firmaların garsonu ya da tezgâhtarı olmak zorunda kalmaktadır.
Seçim bölgem olan Kastamonu'da sanayi yatırımlarının yetersiz olması nedeniyle vatandaşlarımız esnaflık yapmakta, geçimlerini bu yolla temin etmektedir. Ancak, son yıllarda ekonomik şartların ağırlaşması, zincir marketlerin ve AVM'lerin çoğalması esnafımızın vergisini dahi ödeyemez duruma düşmesine sebebiyet vermektedir. Kastamonu'da esnafımız can çekişmekte, yoksullaşmakta, borçlarını ödeyemedikleri için dükkânlarını kapatmak zorunda kalmaktadır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin açılan/kapanan işletme sayıları istatistiklerine göre, seçim bölgem olan Kastamonu'da yılın ilk on ayında kapanan işletme sayısı bir önceki yılın ilk on ayına göre 2 kata yakın artış göstermiştir; açılan işletme sayısındaki artışsa çok az bir orandadır.
Görüşmekte olduğumuz bu yasayla, AVM'lerin açılış ve kapanış saatlerinin düzenlenmemesi küçük esnafı, sanatkârı ve AVM çalışanlarını hayal kırıklığına uğratmıştır. Bu gidişatla ülkemizde esnaf kalmayacak, perakende sektörü hızla yok olacaktır. Büyük AVM'ler ve zincir marketlerle rekabet edemeyen esnafımız, sosyal ve ekonomik şartlarının bozukluğu nedeniyle her geçen gün yoksullaşmakta, iş yerlerini kapatmak zorunda kalmaktadır. Esnaflarımızı kaderine terk etmemeli, onların ayakta kalabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmalıyız. Esnafımızın bu sorunlarını AVM patronlarıyla değil, büyük sermaye gruplarıyla değil ancak esnafımızı dinleyerek ve onları temsil eden odaların görüşlerini alarak, onların doğrultusunda düzenlemeler yaparak çözüme kavuşturabiliriz.
Bu yasanın hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)