| Konu: | Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 15.01.2015 |
CHP GRUBU ADINA TURHAN TAYAN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 672 sayılı Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Yasa Tasarısı üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bu tasarının görüşülmesine başlandığı andan itibaren, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaralandığımız ve bunun yanı sıra üzüldüğümüz bazı tartışmalara şahit olduk. Az önce, İslamiyet üzerinde karşılıklı görüşmeler yapıldı, felsefik birtakım konuşmalar yapıldı. Ben, bu konuda belki faydalı olur düşüncesiyle, bundan evvelki Diyanet İşleri Başkanı Profesör Doktor Ali Bardakoğlu'nun önceki gün verdiği mülakatı herkesin okumasını öneririm. Hatta, mümkün olsaydı da, İç Tüzük'ümüz el verseydi de Genel Kurulda550 milletvekilinin burada bulunduğu bir sırada, eski Sayın Başkan bu konuşmasını biraz daha açarak tüm milletvekillerine anlatabilse ve dinletebilseydi.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi ortak aklın arandığı, bulunduğu ve milletin hizmetine sunulduğu bir yerdir. Ortak akıl, ortak çözüm bütün siyasi partilerin katılımıyla ortaya çıkar. Ancak, son yıllarda, maalesef, iktidar birbiriyle ilgisi olmayan değişik konuları bir torbanın içine atarak torba yasa çerçevesinde yüce Meclise sunmakta ve konular yeterince tartışılamamaktadır. Bugün, konuşmakta olduğumuz bu yasa tasarısı da bir torbaya benzemektedir.
Şimdi, biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, bu tasarının ihtiva ettiği konularla ilgili yapıcı birtakım değişiklik önergeleri getirdik fakat Komisyonda, bundan evvelki konularda olduğu gibi, yeteri kadar ilgi ve alaka göremedik.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, 2004 yılında onayladığımız, dâhil olduğumuz antipersonel mayınların temizlenmesiyle ilgili Ottawa Sözleşmesi'yle alakalı olarak, 2014 yılına kadar bunları temizleyeceğimize dair taahhütte bulunmuş olmamıza rağmen bunu yapamamışız. Şimdi bunu 2022'ye kadar uzatmak suretiyle yani yirmi yıllık bir süre içerisinde bunu yapabileceğimizi itiraf etmiş oluyoruz.
Değerli arkadaşlarım, başka ülkelerin de bu konuda erteleme istemelerini kendi erteleme talebimize ve kararımıza bir mazeret olarak ortaya koyamayız. Türkiye Cumhuriyeti devleti örnek gösterilen ülkelerden çok farklıdır.
Değerli arkadaşlarım, şimdi biz hudutlarımızdaki mayınların temizlenmesiyle meşgulüz. Biz bu konudaki somut tedbirlerimizi, uygulamalarımızı ortaya koyuncaya kadar Suriye'yle aramızdaki dostluk, halvet havası ortadan kalkmış ve en uzun hududumuz Suriye hududu yol geçen hanına dönmüştür. Şimdi, Suriye hududunda, Irak hududunda antipersonel mayın değil, personel mayınlar var. Şu anda bu hudutlardan maalesef, Türkiye'yi dünyanın gündemine oturtan çok acı birtakım olayların oluştuğu, geliştiği ve bütün dünyaya konu olmamıza sebebiyet teşkil eden birtakım hadiselerle, somut olaylarla karşı karşıyayız.
Şimdi, benden evvel bu konularla ilgili olarak konuşan arkadaşlarımın görüşlerine önemli ölçüde katılıyorum. Özellikle Sayın Moroğlu ve diğer arkadaşlarımızın katıldığım bazı görüşleri var.
Arazilerin değerlendirilmesi konusunda, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, topraksız köylünün bu arazilerden yararlanması konusu fevkalade önemlidir.
Yine, bu konuda, ihale konusunda, ihalelerin yapılmasındaki şeffaflık arzusu ve düzenlemesi taleplerimiz üzerinde durulması gereken konulardır.
Yine, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde özellikle er ve erbaşlar arasında son yıllarda artan intihar olayları, intihar eden er ve erbaşların ailelerine sosyal ve mali destek konusu ayrı bir konu olmakla beraber, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde intiharların oluşmasını önleyecek ortamı ortadan kaldırmak, gerekli tedbirleri almak konusunda her zamankinden daha ciddi, daha insancıl ve daha bilimsel çalışılması gerektiğine işaret etmek istiyorum.
Yine, silah altındaki er ve erbaşların görev sırasında sigortalı olmaları ve daha sonra, hayat boyunca, sosyal güvenlik güvencesine ulaşabilmelerinde askerlik süresince primlerinin devlet tarafından karşılanmasının sosyal devlet anlayışıyla eşdeğer olduğunu ifade etmek istiyorum.
Yine, bu yasa tasarısını biraz torba yasaya benzettiğimi ifade etmiştim. Değerli arkadaşlarım, şimdi, Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin yapılanmasıyla alakalı birtakım düzenlemeler var. Son zamanlarda anlaşılır nedenlerle, iktidar, gerek Yargıtay, Danıştay gerekse askerî yüksek mahkemelerin yapılanmaları ve işleyişleriyle ilgili özel bir tutum ve tavırla bu konularda yeni birtakım düzenlemeler peşindedir. Ben bu konuların ayrı bir yasa tasarısıyla bu Meclise gelmesini ve daha detaylı, daha geniş zamanlı tartışılmasını arzu ederdim.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu tasarıyla ilgili konuları bu şekilde geçiştirdikten sonra sizlere malul sayılmayan gazilerin sorunlarıyla ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum. Diyeceksiniz ki: "Nedir bu malul sayılmayan gaziler, bu ne demektir?" Değerli arkadaşlarım, gazi ve şehit aileleriyle ilgili çıkarılan kanun, kanun hükmünde kararname, yönetmelik ve tüzükler kapsamında değerlendirilmeyip askerlik ve kamu görevini yerine getirirken yaralanan kişiler "malul sayılmayan gaziler" olarak adlandırılmaktadır. Bugün İstanbul'da savcılık yapan bir arkadaşımız bir operasyon sırasında ağır yaralanmış, tedavisini görmüş fakat GATA tarafından zayiat oranı, uzuv kaybı oranı yüzde 40'ın altında olduğu için tedaviden sonra askerlik süresini tamamlamak üzere kışlasına gönderilmiş, terhis olmuş, şimdi savcılık yapmaktadır. Sol elinin tamamını kaybetmiş er ve erbaş, uzvun yüzde 40'ından azını kaybettiği gerekçesiyle kendisi askerlik süresini tamamlamak ve hayata atılmak durumundadır. Bu şekilde Türkiye'de 9.600 vatan evladı ilgi beklemektedir. Yapılacak tek şey, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'nin değiştirilmesidir. Bu konuda Bakanlığın bazı çalışmalar içerisinde olduğunu hissediyorum ama eski bir Millî Savunma Bakanı olarak, Sayın Bakan, döneminizde, devrinizde bu haksızlığın giderilmesini istirham ediyorum. Gerçekten 9.600 vatandaşımız şu anda büyük bir travma altındadır.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)