| Konu: | Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 22.01.2015 |
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 672 sıra sayılı Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Milli Savunma Komisyonu Raporu üzerine Cumhuriyet Halk Partisi görüşlerini belirtmek için söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Yasa tasarısına geçmeden, Sayın Millî Savunma Bakanının 25/12/2014 tarihindeki bir açıklamasıyla başlamak istiyorum. Türkiye'nin ilk çip fabrikasının temeli başkentte atıldı. Fabrikanın hayata geçmesiyle 1 kilogram çipin ihraç edilmesinin 10 milyon ton patates üretiminden daha kârlı olduğunu söyledi. İşte, şeyi de yanımda getirdim, gazete de burada. Burada şuna gelmek istiyorum: Tabii ki çipin ne kadar kârlı olduğunu, teknoloji katma değerinin ne kadar yüksek olduğunu kabul ediyoruz ama bu tarafta da, bunu karşılaştırırken elmayla armudu veya oransız şekildeki bir karşılaştırma olduğunu ifade etmek istiyorum.
Biz dekara ortalama 2.700 kilogram düşünürsek, 10 milyon ton patates için 400 bin hektar bir alana ihtiyacımız var. Diğer bir ifadeyle, 4 milyon dönümlük bir alanda patates ekmemiz gerekir. Hâlbuki ülkemizdeki patates üretimi 4 milyon ton civarında. Yani ekilebilen arazi miktarımız 154 bin hektar. Ülkemizde kişi başına patates tüketiminin, yıllık tohumluk ve depo kayıpları gibi kısımlar çıktıktan sonra 50 kilogram olduğunu söylemek isterim.
Patatesle ilgili bu bilgileri verdikten sonra, gıda ürünü, hayvan yemi, endüstriyel nişasta ve tohumluk olarak kullanıldığını, Türkiye'de hemen her ilde patates üretildiğini eklemek isterim. Ayrıca, üretim yoğunluğu olarak Niğde, İzmir, Konya, Afyonkarahisar, Kayseri, Bolu, Adana illerinde gerçekleştiğini de söyledikten sonra, Türkiye'de 40 bin civarında çiftçi ailesinin erken ve ikinci ürün patates tarımı yaptığını da unutmayalım.
Altını özellikle çizerek söylemek istediğim husus şu: Telefonlar aldım bu konuyla ilgili, köylülerimizin, çiftçilerimiz hassas davrandıklarını, üzüldüklerini ifade ettiler, ben de bunu sizinle paylaşmış oldum Sayın Bakanım.
Yine, bu konu açılmışken, az önce bir dakikalık sorular kısmında bir soru sordum; Sayın Bakan, meyve sebze, yumurtanın yerelden tedarik edildiğini söyledi, yerelin de oradaki alay komutanlıkları vasıtasıyla olduğunu anladım.
Şimdi, şuna gelmek istiyorum Sayın Bakan, daha önce de konuşmuştuk. Bursa için söylüyorum, özellikle bugünlerde ihracatın durması -ziraat oda başkanının ifadesiyle söylüyorum- sıfırlanması söz konusu. Ellerinde bol miktarda armut var, deveci armudu, santa maria; inanın hâlâ götürüyorlar, bırakıyorlar, kaç kuruş verirlerse bir ay sonra gidip alınıyor.
Buradan ifadem şu: Yerelde oluyorsa, bu konuda talimat vererek bu ürünlerin alınması sağlanamaz mı? Bunun örneğini Aydın Belediye Başkanımız yaptı. Aydın'da narenciye, 25 kuruştu, 30 kuruşa bunu aldı. En azından çiftçilerin bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanının çiftçilerden tarafa hiç bakmadığı bir dönemde, lütfen, bu konuda onların ellerinden tutarsanız, zannediyorum ki Millî Savunma Bakanına minnettar olacaklardır. Bunu arz etmek istedim.
Mayınlı arazilerle ilgili söyleyeceklerim de vardı ama zamanı bu şekilde kullandığım için sadece bir cümleyi söylemek isterim. Orta Doğu'nun en zengin su kaynaklarına sahip olan bu bölge için Avrupa Birliği tarafından 2004 yılında yayınlanan ve kamuoyundaki adıyla etki değerlendirme raporunda Türkiye'den kaynaklanan suyla ilgili Dicle ve Fırat üzerinde su yönetiminin devredilmesi gerektiğini ifade ediyor, dikkatinizi buraya çekiyor ve hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)