GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:46
Tarih:22.01.2015

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 672 sıra sayılı Kanun Tasarısı üzerinde söz aldım. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu konuşmamda Karaman ilimizin Ermenek ilçesinin Balkusan köyü ve Güneyyurt beldesinin çok önemli bir mülkiyet ihtilaflarını gündeme getirmek üzere söz aldım. Bizi dinleyen bütün yurttaşlarımızı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, gördüğünüz gibi, yapıcı bir muhalefet anlayışı içerisinde bugün burada görüştüğümüz Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nda biz de ülke yararına gördüğümüz bir konuda iktidara destek oluyoruz ve yardımcı oluyoruz. Şimdi, aynı konuyu ülkemizin pek çok yöresinde ihtilafları içeren konularda da birlikte halletmeliyiz diye düşünüyorum.

Bakın değerli milletvekilleri, Karaman ilinin Ermenek ilçesinin Güneyyurt beldesinde ve Balkusan köyünde yaşayan yurttaşlarımız çok önemli bir ihtilafla, arazi sorunuyla uğraşmakta ve haklarında her biri için ayrı ayrı ecrimisil gönderilmek suretiyle icra takibine maruz kalmışlardır.

Konu şudur sayın milletvekilleri: Bildiğiniz gibi bu beldemiz, Karaman ilinin bu yanındaki beldeler, Güneyyurt beldesi ve Balkusan köyü Karamanoğlu Mehmet Bey'in yaşadığı yerlerdir, hüküm sürdüğü yerlerdir. Ne zaman? Ta 1300 yıllarında, bundan tam yedi yüz on üç yıl önce yaşadığı yerlerdir. Burada, yaklaşık -Karamanoğlu Mehmet Bey'den intikal eden bir fermanla- 25 bin hektar arazi tam yedi yüz on üç yıldır, bugüne kadar gelinen süreçte, şu anda Balkusan köyü ve Güneyyurt beldesinde yaşayan yurttaşlarımız tarafından kullanılmaktadır. Bu, elbette bir vakıf arazisidir ancak cumhuriyetten önce kurulduğu ve şu anda herhangi bir yöneticisi ve mirasçısı da bulunmadığı için 2007 yılında yapılan bir kadastro tespitinde Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş tam 25 bin hektarı konuşuyoruz.

Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil ediliyor ama bu taşınmazın ortasında 40-50 parselin tapusu veriliyor, bir maden şirketine "kamulaştırma" adı altında trilyonlarca para ödeniyor. E, peki, benim gariban çiftçimin, köylümün suçu ne? Onlar burayı kullanıyorlar. Bu vakfın, Sayın Bakan, artık bir mazbut vakıf olarak hayrat niteliği kalmamıştır. Yani kişilerin bir dinî amaçla ya da başka amaçla kullanmasına, vakfedilmesine dönük bir amacı ortada kalmamıştır. Ne kalmıştır? Akar niteliği kalmıştır. Akar niteliği de kişiler, kendileri ürettikleri taşınmazlardan yıllardan beri ecrimisilini de ödeyerek bu taşınmazları kullanmakta ve arazilerin tapusunu beklerken bir yandan ecrimisil gibi haksız bir müdahaleyle karşı karşıya kalmaktadırlar.

Şimdi, bu bahsettiğim Balkusan köyü ve Güneyyurt beldesi Sayın Başbakanın ilçesinin hemen yanındadır, Taşkent ilçesinin hemen yanındadır. Şimdi, böyle bir konuda iktidarın, Başbakanın kendi hemşehrilerinin hukukunu öncelikle koruması gerekir. Bakın, yüzlerce belge var, bütün yurttaşlarımıza ecrimisil gönderilmiş. Ne isteniyor bu ecrimisillerden? Her birinden 800 lira, 1.000 lira, 1.500 lira paralar isteniyor değerli arkadaşlarım, ocak ayında; 2013'ün Aralık ayından 2014'ün Ocak ayına. Bu konuda Yargıtayımız, Sayın Bakan, 2004 yılında önemli bir karar verdi ve dedi ki: "Artık hayrat niteliği kalmamışsa, yöneticisi belli değilse, kanunumuzda değişen bir maddeye göre, 1967 yılına kadar zilyetlik edilen taşınmazların tapusu zilyetlikle kazanılabilir."

Şimdi, vatandaşlarımız dava açıyor, davayı kazanıyor ama biz 2.500 kişiyi, her birini ayrı ayrı mahkemeye göndermeyelim. Muhalefet olarak elimizi uzatıyoruz size ve diyoruz ki: Gelin bu sorunu, bu mülkiyet sorununu beraber çözelim. 2.500 kişinin ayrı ayrı mahkemeye giderek bu kararları almasının çok ciddi bir mali külfeti vardır. Bu konuda hazine de ayrıca zarara uğrar. Bu konuda iktidar olarak, muhalefet olarak ne gerekiyorsa beraber yapalım ve Balkusan köyünde, Güneyyurt beldesinde yaşayan yurttaşlarımızın bu mülkiyet sorununu hep birlikte çözelim diyorum, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)