GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 24 Ocak Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan'ın, 31 Ocak Muammer Aksoy'un ölüm yıl dönümlerine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:47
Tarih:27.01.2015

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu ocak ayı, gerçekten, aslında devrimciler için, yurtseverler için, aydınlar için hakikaten aydınlatılması gereken karanlık bir ay.

Ocak ayında gerçekten insanların içi kararıyor. Bundan tam yirmi iki yıl önce devrimci, yurtsever yazar Uğur Mumcu katledildi. Bugün her 24 Ocakta Uğur Mumcu'yu anıyoruz. Aslında, bu Parlamentoda bulunan arkadaşlarımızın tamamının Uğur Mumcu'nun saygın bir gazeteci olduğu konusunda hiçbir kuşkuları yok. Ama Uğur Mumcu'yu anmak demek Uğur Mumcu'nun neden öldüğünü sorgulamak demektir. Muammer Aksoy'un, Kemal Türkler'in, Vedat Aydın'ın, Gün Sazak'ın neden öldüğünü araştırmak, sorgulamak ve bu olayların arkasındaki karanlıkları aydınlatmak demektir. 31 Ocakta da Muammer Aksoy katledildi, 17 Ocakta Hrant Dink katledildi. Hrant Dink'in neden öldürüldüğü konusundaki örtülerin dün kaldırılmasına itiraz edenler bugün şu ya da bu şekilde bu örtüleri kaldırmaya çalışıyorlar.

Aslında, Parlamento olarak yapmamız gereken, gerçekten Türkiye'de faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin yakınlarının bizlere sorduğu sorulara yanıt vermektir. Yani bugün o çocuklar babalarının, kadınlar kocalarının neden öldürüldüğünü, analar ise oğullarının neden öldürüldüğünü öğrenmek istiyorlar. Ama biz Parlamento olarak bir türlü bunun yanıtlarını veremiyoruz. 23'üncü Dönem Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bu faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin aydınlatılması için tam 9 kez Meclis araştırması önergesi verdik. Ama her seferinde önergemiz sudan gerekçelerle reddedildi, AKP'li arkadaşlarımız tarafından reddedildi. Ama öte yandan, o günün Başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanı faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin aydınlatılacağını söyledi.

Değerli milletvekilleri, bir taraftan faili meçhullere ve darbelere karşı bir duruş gösteriyormuş gibi yapmak, ama öbür taraftan bu olayların üzerindeki karanlıkların sürmesine seyirci kalmak tarih önünde bizleri sorumluluktan kurtarmayacaktır. Türkiye'nin bugün tam bir hukuk devleti olmaya ihtiyacı var. Artık halkımız, muhalefet partisiyle, iktidar partisiyle tüm partilerin bu faili meçhul bırakılan cinayetleri aydınlatmasını istiyor. İktidarın ikide bir muhalefeti, muhalefetin ise iktidarı suçlamasının halk açısından bir yararı olmadığını halkımız bizden daha iyi görüyor.

Bugün, gerçekten, Uğur Mumcu'nun düşüncelerinin ölmediğini görüyoruz. Bundan yirmi iki yıl önce Uğur Mumcu'nun yazdığı yazılar bugün bir bir gerçekleşiyor. Uğur Mumcu'nun, gerçekten, iktidarlar karşısında diz çökmeyen, boyun eğmeyen gazeteci tavrına bugün aslında daha çok ihtiyacımız var. Uğur Mumcu hiçbir zaman siyasi iktidara ve patronlara boyun eğmemiş, onlar önünde diz çökmemiş; halkın yanında, gazeteciliğin nasıl olduğunu göstermiştir; kalemini eğmemiştir, kendisi eğilmemiştir, kırılmıştır. Bugün böyle gazetecilere daha çok ihtiyacımız var.

Yunanistan'da SYRIZA partisi kendi öz gücüne güvenerek sol düşüncenin iktidar olabileceğini göstermiştir. Ben bugün bir Yunan seçmeni olsaydım, hiç tereddütsüz ve kuşkusuz ki, oyum Yunanistan'da SYRIZA'ya ve Çipras'a ait olurdu. Çipras, bugün, gerçekten de dinin siyasete alet edilmeden iktidar olunabileceğinin 21'inci yüzyılda somut örneğini vermiştir, 21'inci yüzyılda laik bir başbakanın nasıl olması gerektiğini Türkiye'deki siyasetçilere işaret etmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Ben Türkiye'nin de o günlere kavuşacağına inanıyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)