GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:47
Tarih:27.01.2015

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmeleri başından bu yana izleyen milletvekillerinden bir tanesiyim. Ben burada kısa kısa bir iki konuya değinmek istiyorum.

Sayın Bakanım, bilmiyorum biliyor musunuz, ben yaklaşık iki yıldır sizin resminizi taşıyorum aracımın bagajında, 1'e 1 ebadında bir resminiz var. Hani az önce Fransızca ismini Sayın Günaydın söyledi, şu Fransa devletinden aldığınız üstün hizmet madalyasıyla çektirmiş olduğunuz fotoğrafla dolaşıyorum. Orada tuhaf bir kıyafet de giydirmişler size. Tabii, ne yapıyorum bunu? Kendi seçim bölgemde 490 köyümüz var, ben bunun 476'sına gittim, her köyde bu resmi çıkartıyorum. Bakıyorlar, Mehdi Eker tuhaf bir kıyafetin içerisinde, boynunda da kocaman bir madalya var. "Bu madalya ne?" diye sorduğumda aslında köylüye sizin ekonomi politikalarınızı veya tarımla ilgili politikalarınızı anlatmak çok daha kolay oluyor. Gerçekten Sayın Bakan -değerli AKP milletvekilleri, size de söylüyorum bunu- bir ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Tarım Bakanı Fransa devletinden üstün hizmet madalyası alıyorsa, Fransa "Bizim köylümüze, çiftçimize, Allah razı olsun, çok büyük katkıda bulundunuz, önemli bir hizmette bulundunuz." diye size bir madalya veriyorsa gerçekten bunda alkışlanacak bir şey yok, utanılacak bir şey var bence. Sayın Bakan, ben geçen hafta burada bu yolsuzluk oylamasında adı yolsuzluğa karışan sayın bakanların Yüce Divanda yargılanması için "evet" oyu kullandım ama öyle görünüyor ki sadece bu madalyadan dolayı sizin Yüce Divanda vatana ihanetten dolayı yargılanmanız gerekir, samimi söylüyorum.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Biraz fazla oldu Tanju.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Böyle bir şey olabilir mi? Milyonlarca Türk köylüsü sıkıntı çekecek, ahırdaki hayvanı para etmeyecek, sütü para etmeyecek, Sayın Bakan Fransa'dan canlı hayvan ithal edecek, karşısında da madalya alacak ve bunun sonucunda da hiçbir şey olmamış gibi davranacağız.

Sayın Bakan, bakın, size bir teklifim var, samimi bir teklif. Daha önce bu teklifi Orman Bakanımıza yapmıştım, kabul etmemişti.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Ne demiştin?

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Bakın, siz diyorsunuz ki: "Türk köylüsü için ben şunu yaptım, bunu yaptım." Bakın, benim seçim bölgemde sizin arzu ettiğiniz bir köye gidelim, köylüyle konuşalım, siz bu yaptıklarınızı anlatın.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Devamını biliyoruz.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Köylü size kahvede veya cami odasında "Allah razı olsun Sayın Bakan, sizin devriiktidarınızda bizim yüzümüz güldü, uyguladığınız politikalar sayesinde cebimiz para doldu, çoluğumuzu çocuğumuzu rahatça evlendirebildik, bankalara borcumuz yok, Allah sizden razı olsun." derse yenim ediyorum ben o gün milletvekilliğini bırakacağım. Var mısınız buna, var mısınız buna, böyle bir cesaretiniz var mı?

Sayın Bakan, bakın, ben halkın arasından gelen bir milletvekiliyim. 490 köyün 476'sına en az 1 kez gitmişim bu milletvekilliği döneminde, en az 1 defa gitmişim. Siz gerçek anlamda bir Anadolu köyüne en son, Tarım Bakanı olarak ne zaman gittiniz?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Diğerlerine niye gitmedin?

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Kimin oyuyla gittin?

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ya, Sayın Bakan, Kabinede hiç hoşlaşmadığım bazı bakanlar var ama sizin kadar antipatik bir bakan da samimi olarak söylüyorum yok. Niye gülüyorsunuz? Gerçekten, köylüye dünyanın en pahalı mazotunu veriyorsunuz, en pahalı gübresini veriyorsunuz, tarım ilacını veriyorsunuz, sonra da o bakan koltuğunda, ya, kusura bakmayın ama gülerek oturuyorsunuz. Neye gülüyorsunuz? Türk köylüsünün gülünecek hâli mi var? Ağlanacak hâli var.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Çok komiksin, ona gülüyorum.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Konuşmalarına gülüyor.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Sana gülüyor sana.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Benim neyime gülecek? Ben burada gerçek sorunlardan bahsediyorum arkadaşlar. Benim kadar aranızda şu dönemde kendi seçim bölgesinde köylere giden milletvekili olduğuna inanmıyorum.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yok ya!

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Vah vah vah!

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ben köylüyle konuşuyorum, yaşıyorum, onlarla birlikte oturup konuşuyorum.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - En çalışkan bakan!

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ya, peki, o zaman arkadaşlar, siz hangi köye gidiyorsunuz?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Hangi köye gidiyorsun?

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Siz Kadıköy'e mi gidiyorsunuz, nereye gidiyorsunuz? (CHP ve MHP sıralarından gülüşmeler)

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Sayayım mı?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sizi hep Bağdat Caddesi'nde görüyoruz!

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Gerçek bir Anadolu köyüne gidin bakalım, orada size söyleyeceği şu köylünün: Arkadaşlar, "Sütüm para etmiyor." diyecek, "Etim para etmiyor." diyecek, "Damdaki hayvan para etmiyor." diyecek, köylü şivesiyle söyleyeyim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Her gün hayvanın içindeyim ben ya, her gün!

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Cumhuriyet köyü, Alibahadır, Paşamandıra...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Arkadaşlar, şunu karıştırmayalım...

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Daha köy ismi sayarım sana, hangisini istiyorsun?

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Bakın, siz büyük mandıra sahipleriyle çok sıkı ilişkiler içerisinde olabilirsiniz.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Olmadık.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ben ahırında iki baş hayvanı olan insanın çektiği sıkıntıyı anlatmaya çalışıyorum size. Böyle bir eve en son ne zaman gittiniz?

ADNAN YILMAZ (Erzurum) - Dün gittik, dün.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Daha dün gittik, dün.

TANJU ÖZCAN (Devamla) - O köylünün elini gerçekten ne zaman sıktınız? Size "Allah razı olsun, çok memnunum hayatımdan" dedi mi gerçekten, dedi mi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Beykoz Bozhane köyü, Öğümce köy, Göllü köyü, Paşamandıra, Değirmendere...

TANJU ÖZCAN (Devamla) - Arkadaşlar, Sayın Bakan, ben sizin şunu yapmanızı bekliyorum: Türk köylüsünden özür dileyerek bu görevi 7 Hazirandan önce bıraksanız çok daha iyi olacak. (CHP sıralarından alkışlar)