GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:49
Tarih:29.01.2015

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 2'nci maddesine yönelik önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Öncelikle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz kısa süre içerisinde başta Soma ve Ermenek olmak üzere Zonguldak'ta, Bartın'da, Adıyaman'da, Adana'da, Şırnak'ta, ülkemizin değişik bölgelerinde bu tasarının hazırlanmasını tetikleyen büyük maden faciaları yaşanmıştır. Bu maden facialarında yüzlerce maden emekçimiz yaşamını yitirmiş ve bu acıların bir daha yaşanmaması dileği, tüm ulusumuzun ortak önceliği ve haykırışı hâline dönüşmüştür.

Diğer taraftan, ülkemiz, maden çeşitliliği açısından dünya ülkeleri arasında ön sıralarda yer almasına karşın, madenlerden yararlanmakta oldukça geri sıralarda kalmıştır. Yılda ortalama 60 milyon dolar üzerinde bir ülke kaynağımız, maalesef, maden ürünleri ithalatına ödenmekte ve bu neredeyse cari açığımızın tamamına tekabül etmektedir. Yine, 1,3 milyar tonu taş kömürü olmak üzere yaklaşık 10 milyar ton kömür rezervine sahip olan ülkemizde geçtiğimiz yıl sadece taş kömürü ithalatına ödenen ülke kaynağımız 4 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. İşte, bu iki ana nedenle, tasarının öncelikle yeni acıların yaşanmasını önleyecek, iş güvenliğini artıracak, madenlerde üretimi ve istihdamı yükseltecek, enerjide ve madenlerde dışa bağımlılığımızı en aza indirgeyecek tedbirler alması ve devletin taşın altına elini değil gövdesini koyacağı düzenlemeler içermesi gerekirken, maalesef, bu tasarı farklı, tersine anlayışlarla hazırlanmıştır. Nitekim, Sayın Enerji Bakanının Komisyondaki görüşmeler sırasında, zarar eden maden işletmelerinin -başta Kömür İşletmeleri ve Türkiye Taşkömürü olmak üzere- özelleştirileceğine ilişkin söylemleri, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, maalesef, artık gizli olmaktan çıkan, açık hâle dönüşen hesaplarını çok net bir şekilde ortaya koymuştur.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Taşkömürü Kurumunun -yani, kısa adıyla TTK'nın- zarar ettiğinden bahisle Sayın Bakanın özelleştirileceğine yönelik söylemleri, emeğin başkenti ve cumhuriyetin ilk ili olan Zonguldak'ta büyük bir infiale neden olmuştur. Çünkü Türkiye Taşkömürü Kurumu, ülkemizde koklaşabilir nitelikteki metalürjik kömür üreten yegâne kuruluştur. Taş kömürü aynı zamanda ağır sanayinin belkemiği olan demir-çelik fabrikalarının vazgeçilmez, ikamesi mümkün olmayan ısı ve enerji kaynağıdır. Nitekim, KARDEMİR ve ERDEMİR gibi ülkemizin en büyük sanayi kuruluşları Türkiye Taşkömürü havzasında kurulmuş ve TTK yıllarca bu ağır sanayi kuruluşlarını omuzlarında taşımıştır. Bu da yetmemiş, bölgede kurulu olan ÇATES'i ayakta tutarak ÇATES'in iletim hattıyla Sakarya, Kocaeli ve İstanbul'daki ağır sanayinin önünü açmıştır. Sadece bu ulusal görevleri yerine getirmekle kalmamış, büyük bir istihdam kaynağı olarak Zonguldak, Karabük ve Bartın'ın can damarını oluşturmuştur TTK. Hâl böyleyken, Sayın Bakan, Komisyonda, ülke için bu kadar ağır bedeller ödeyen kurumun zarar ettiği gerekçesiyle özelleştirileceğini, daha doğrusu yok edileceğini ve -az önce Kocaeli milletvekilimizin söylediği gibi- iktidar yandaşlarına peşkeş çekileceğini, maalesef, söyleyebilmiştir.

Değerli milletvekilleri, TTK niye zarar etmiştir? TTK yıllarca ülkeye yaptığı yatırımların, ülkede üstlendiği sorumlulukların karşılığını yatırım olarak alamamıştır; kuyular, galeriler, altyapı hazırlıkları zamanında maalesef yapılamamış, yerine getirilememiştir; emekli olanların yerine işçi alınmasına müsaade edilmemiştir; Türkiye Taşkömürü Kurumunda norm kadro 14 bin olmasına karşın, çalışan sayısının 9 binlere düşmesine karşın maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından üretim işçisi alınmasına müsaade edilmeyerek kurum üretim yapamaz noktaya getirilmiştir ve kurum, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından kasten zarar ettirilmiştir.

Şimdi, ben burada Sayın Bakana sormak istiyorum: Sayın Bakan, bir taraftan kuruma yatırım yapmayacaksınız, diğer taraftan üretim işçisi alınmasını engelleyerek kurumu üretim yapamaz noktaya getireceksiniz, diğer taraftan da zararın arttığı gerekçesiyle buna, özelleştirmeye, daha doğrusu Türkiye Taşkömürü Kurumunu yok etmeye bir gerekçe olarak meşruiyet kazandırmaya çalışacaksınız. Böyle bir anlayış kabul edilebilir mi Sayın Bakan? Geçmişte buna tevessül edenler olmuştur ancak Zonguldak halkı, maden işçisiyle, köylüsüyle, esnafıyla, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla TTK'nın yok edilmesi politikalarına karşı onurlu duruşunu tarihine altın harflerle kazımıştır. Bugün de Zonguldak halkı Türkiye Taşkömürü Kurumunun yok edilmesine asla müsaade etmeyecektir, 100 binlerle Ankara'ya yürüme azim ve kararlılığı içerisinde Türkiye Taşkömürü Kurumuna sahip çıkacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Devamla) - Bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)