GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HAKKÂRİ'NİN DAĞLICA BÖLGESİNDE 8 ASKERİN, HATAY BELEN'DE 1 ASKERİN ŞEHİT OLMASINA, HÜKÛMETİN SINIR ÖTESİ OPERASYON YETKİSİNİ ETKİNLİKLE KULLANMASI GEREKTİĞİNE VE ÜLKÜCÜ VE MİLLİYETÇİLERİN İMANINI SORGULAYAN ANLAYIŞI KINADIĞINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:121
Tarih:19.06.2012

OKTAY VURAL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Millî ve manevi değerlerimize ve bunları koruyan güvenlik güçlerimize bölücü saldırıların yoğunlaştığını müşahede ediyoruz. Bu hain, kalleş saldırılar maalesef Dağlıca'da 8 canımızı aldı, Belen'de 1 canımızı aldı. Ateş Türk milletinin ocağına düşmüştür, sadece şehit ailelerinin ocağına değil. Bu bakımdan "Şehitler ölmez, vatan bölünmez." demeye devam edeceğiz ve bölücülerin tuzağına milletimizi düşürmeyeceğiz.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2007 yılından bu yana aldığı ve kahir ekseriyetle Hükûmete verdiği sınır ötesi operasyon yetkisinin de etkinlikle ve ivedilikle kullanılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu şehitlerimizin vebali bu yetkiyi kullanmayanların üstünde olacaktır. 

Bir hususu da Sayın Başkan, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına burada Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun bilgisine arz etmek istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, parti olarak kırk üç yıllık şeref ve haysiyetle yürüttüğümüz bir siyasi mücadelenin temsilcileri olarak 51 milletvekiliyle bugün Türkiye Büyük Millet Meclisindeyiz. Bugün burada Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinin arkasında bu şerefli mücadeleyi yürütmüş yüz binlerce mücadele adamı, asırları aşan bir fikir ve siyaset, devlet ve millet anlayışı vardır. Ülkücü ve milliyetçi hareket olarak, "Nizamı Âlem İlâyi Kelimetullah"  anlayışı içinde can veren, kan veren, emek döken, fedakârlık eden, Türk-İslam davasını bayraklaştıran kadrolarımızın Fatiha konusunda imanını sorgulayan Müslüman Türk milletinin izan, idrak ve insaf ölçüsüne aykırı anlayışı kınıyorum.

Bu mücadele sırasında camiden çıkarken kurşunlanan, okuluna giderken bombalanan, işkenceye maruz bırakılan ülkücü ve milliyetçi düşünceye sahip insanlarımıza bu yakıştırmalar ancak ve ancak milletimizin millî ve manevi değerlerine karşı bir niyet ve duruşu ifade etmektedir. İman ve inançlarımıza çirkefçe yapılan bu iftiraların şirke hizmet ettiği açıktır. Haksız yere idama giderken yazdığı mektubun bir kısmını okuyup "Mustafalar ölür fakat milliyetçilik fikri ve mücadelesi ölmez. Yaşasın yolunda canımı verdiğim Türk milliyetçiliği. Zafer her zaman Cenabıallah'a inananlarındır." diyen kısmını okumaktan imtina edenlerin hangi istismar arayışında olduğunu onlara yapılan yakıştırma bir kez daha ortaya koymuştur. Fatiha suresinde "Bizi doğru yola, nimete erdirdiğin kimselerin, gazaba uğramayanların, sapmayanların yoluna eriştir." diyen yüce iradenin hükmü doğrultusunda, İslam coğrafyasını ve idrakini değiştirmeye yönelik küresel projelerin taşeronluğuna ve jandarmalığına soyunanlarla mücadele etmeye devam edeceğiz.

Ülkücü ve milliyetçilerin imanını sorgulama hadsizliğine saplanan, Fatiha suresinin anlamını bilmekten uzak bu zihniyeti, Türk milletinin millî ve manevi değerlerini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi vicdanına havale ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.