| Konu: | İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU TASARISI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 19.06.2012 |
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; 277 sıra sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı hakkında şahsen söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum
Sözlerimi Hakkâri'de ve Hatay'da yaşanan terör olaylarında şehit olan vatan evlatlarına Cenabıallah'tan rahmet, kederli ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Elinde silahla Türk milletini ve Türk vatanını bölmek için terör eylemleri gerçekleştiren katil sürüsü ile müzakere eden melun anlayış ve politikaların sahiplerine de Cenabıallah'tan akıl ve fikir ihsan etmesini diliyorum.
Terör örgütü mensuplarıyla bir masanın etrafında birbirlerine iltifat eden Sayın Başbakanın özel temsilcilerinin yargıya bir gün hesap vereceğine, Sayın Başbakana iltifat eden terör örgütü üyeliğinden sabıkalı şahsiyetlere iltifat eden Hükûmet üyelerinin de Türk milletine muhakkak hesap vereceğine olan inancım tamdır.
Diğer yandan, Sayın Başbakan geçen cuma partisinin Sakarya İl Kongresi'nde yapmış olduğu konuşmada Türk milliyetçilerinin Fatiha suresini bilmediklerini ifade etmişlerdir. Türk milliyetçileri eli Kur'ansız, kalbi imansız, kulağı ezansız ve bedeni vatansız yaşamayı kabul etmeyen insanlardır; referansları Kur'an, hadis ve Türk milletinin emir ve talepleridir. Anlaşılan o ki, Sayın Başbakan, etrafında bulunan, dağıttığı rantın peşinde koşan ve kendisini "milliyetçiyim, ülkücüyüm" diye tanımlayanlarla bizleri karıştırmaktadır.
Aslında, bilmediğimiz dualar konusunda Sayın Başbakanın kısmen de haklı olduğunu itiraf etmeliyim. Mesela, Türk milliyetçileri, Sayın Başbakanın yaptığı gibi Afganistan'da, Irak'ta ve dünyanın diğer bölgelerinde Müslümanları öldüren Amerikan askerlerinin sağlığı ve sağ salim evlerine dönmeleri için dua etmeyi bilmezler. Türk milliyetçileri, Türk milletini otuz altı etnik parçaya bölmek için dua etmeyi bilmezler. Edirne'den Hakkâri'ye, Artvin'den Muğla'ya, Sinop'tan Hatay'a tüm insanımızın Türk milletini teşkil ederek birlik içinde kalması için dua ederler. Türk milliyetçileri çoluk çocuk, asker-sivil, genç-yaşlı, korucu, polis, öğretmen, doktor demeden vatandaşlarımızı katleden teröristler Habur'dan girerken, "açılım" adı verilen yıkım projesi ortaya atılıp konuşulurken "İyi şeyler olacak, güzel şeyler olacak, bu tablodan ümitliyim." gibi ifadelerle dua etmeyi bilmezler. Onlar, sadece Türk milletinin birliği, Türk vatanının bölünmez bütünlüğü ve Türk devletinin bekası ve refahı için dua ederler. Hülasa, Türk milliyetçileri hangi duayı edeceklerini ve hangi duaya "amin" diyeceklerini bilen insanlardır.
Saygıdeğer milletvekilleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı maalesef bugüne kadar Meclis gündemine getirilmemiştir. Anayasa'mızın 49'uncu maddesinde devlete, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek, çalışanları korumak görevi verilmiştir.
Hem 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin konuyla ilgili bölümlerinde hem de 1976 Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Anlaşması'nda zikredilmesine rağmen bu tasarı ancak Haziran 2012'de Meclis gündemine gelebilmiştir. On yıldır hükûmetler kuran AKP, Meclis çoğunluğu olmasına rağmen bu tasarıyı bugüne kadar gündeme taşımamıştır.
AKP mesaisini, Oslo'da kırmızı bültenle arananlara, eli silahlı teröristlere, ne idiği belirsiz darbe davalarına, Anayasa Mahkemesinin istediği şekli almasına, HSYK'nın, emrinde bir komisyon olmasına ayırmıştır. Bu arada ise çalışanlar, gerekçedeki rakamlara göre günde ortalama 3 ölüm ve 5 sakatlığa tabi olmuşlardır.
AKP'nin 2004 yılından bu yana söz ettiği bu tasarı konuşulurken son yıllarda Zonguldak'ta 30 kişi, Balıkesir Dursunbey'de 13 kişi, Elbistan'da 9 kişi, Adana Kozan'da 10 kişi, Eskişehir'de 4 kişi, İstanbul Davutpaşa'da 23 kişi, İstanbul AVM'de 11 işçi, Tuzla tersanelerinde seri ölümler, Ankara OSTİM'de 20 işçinin ölümü söz konusu olmuştur. Son birkaç yılda başımıza gelen ve bu tasarıyla ilgili ölümlerin bazıları bunlar. Say say bitmiyor, topla topla bitmiyor. Bu tasarıyı daha evvel getirseydiniz belki bu ölümlerin bir kısmı olmayacaktı.
Saygıdeğer milletvekilleri, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışanları korumak sadece kanun yapmakla olmuyor. Bakın, hâlâ emniyet mensupları hem mesai saatleri hem de çalışma şartları açısından tüm kanunlarımıza ve uluslararası sözleşmelere aykırı olarak çalıştırılmaktadırlar. "12/12" ya da "12/24" gibi izahı olmayan şekilde çalışmakta ve fazla mesai ücretleri komik bir anlayışla ve rakamla tahakkuk etmektedir. Başbakan da söz vermiş olmasına rağmen onların taleplerini yerine getirmemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Devamla) - Her gün mesai arkadaşlarını, maiyetinde çalışan personelini bu millet için toprağa veren, belki de sırasını bekleyen güvenlik personelinin sıkıntılarını çözme sözünü Hükûmete hatırlatıyorum.
Tasarının hayırlı olmasını diliyor, Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.