GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milli Mayın Faaliyet Merkezi Kurulmasına İlişkin Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:46
Tarih:22.01.2015

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir kez daha huzurlarınızdayım.

Ben bu değişiklik önergesiyle, iki farklı hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir tanesi: Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na ek madde eklendi 6522 sayılı Kanun'un 11'inci maddesiyle. Bu madde, birçok kurumda hizmet alımı yöntemiyle çalıştırılmakta olan ve bu kurumların asli işlerini yürüten personeli ilgilendiriyordu. Bu madde çıkarıldı ama bu hükmün yürürlüğe girmesi ve detayların ortaya çıkarılabilmesi için yine aynı yasa gereği bir Bakanlar Kurulu kararı ve yönetmelik çıkarılması isteniyordu. Fakat, bugüne kadar bu yönetmelik ve Bakanlar Kurulu kararı yayımlanmadı. Bu eksikliğe rağmen durumdan vazife çıkaran işgüzar bazı kurum ve üniversiteler, uygulama yönetmeliği ve Bakanlar Kurulu kararı olmamasına rağmen, taşeron şirketler üzerinden çalıştırılan, bürolarda çalıştırılan idari personeli bürolarından çıkarmaya ve temizlik işlerine gönderme konusunda bir talimat verdiler. Aşağı yukarı, Türkiye'de birçok kurumda bu hadise yaşanıyor, Isparta'da da Süleyman Demirel Üniversitesinde yaşanıyor. Üniversitemizde taşeron şirket üzerinden hizmet alımı yöntemiyle bürolarda çalışan ve kurumun asli işlerini yürüten 250 personel, temizlik işlerine gönderilmeye çalışılıyor, aksi hâlde, işten çıkarılacakları kendilerine beyan edilmiş. Yayımlanacak olan Bakanlar Kurulu kararıyla hizmet alımı yöntemiyle hangi işlerde personel çalıştırılabileceği belirlenecek. Bu kararda kurumlara yardımcı büro hizmetleri şeklinde bir hizmet satın alma imkânı sağlanır ise işten çıkarılmaların önüne geçilecek.

Değerli arkadaşlar, Hükûmetin derhâl diğer düzenleyici işlemleri çıkartması ya da bu kurumları "Benim işlemlerimi bekleyin." diye talimatlandırması gerekiyor. Aynı talimatı YÖK de verebilir. Aksi takdirde hem idarede boşluklar oluşacak hem de personelin hak kayıpları gündeme gelecek. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu sorunun takipçisiyiz. Bu hususta da bir an önce Hükûmeti adım atmaya davet ediyoruz.

Yine bir başka husus değerli arkadaşlar, basında da yer aldı: Efendim, insanlığın ortak değerleri üzerine inşa edilen ve milletin bağışlarıyla ayakta tuttuğu Kızılay, sanal âlemde, AKP'nin iş ortağı Rıza Sarraf'ı eleştiren karikatürü paylaştığı için Isparta Kan Bağışı Merkezi Müdürü Doktor Şerafettin Kılınçel'i işten çıkardı. Yakından da takip ettiğim birisi bu Doktor Bey, bölgede kan bağışını, değerli arkadaşlar, yüzde 70 artırmış, bu çalışmalarıyla da bölgede takdir toplamış bir kişi, düşünen, konuşan, eleştiren... Ne olacaktı yani bildiğini söylemeyecek, gördüğünü görmeyecek miydi? Beğendiği karikatürleri paylaşmış, suçu bu. Sorsanız "Siyaset ile uğraşıyor." diyeceksiniz. Allah'tan korkun. "Uzun adam" diye sanal âlemde vıcık vıcık yağcılık, yağdanlık yapanlar hakkında bırakın işlem yapmayı, terfi ettirdiniz. Bu yağcı, yağdanlık şahsın görevi siyaset yasağı olan bir de hâkimdi; hâkimi koru kolla, terfi ettir, doktora siyaset yasağı koy. Herhâlde "ileri demokrasi" anlayışınız bu.

Değerli arkadaşlar, "Bu ülkede ifade hürriyeti var mı, yok mu?" diye bir anket yapılıyor, geçen sene yüzde 34 çıkan "İfade hürriyeti vardır." oranı, bu sene yüzde 27 çıkmış. Bu, olsa olsa AKP Hükûmetinin ayıbıdır. İşte bu da en önemli tezahürlerinden birisi. Bu adaletsizliğin hesabı mutlaka sorulur, hem Kızılay Genel Merkezinden sorulur bu işleme imza atan, bu talimatı verenler ile ilgili hem de... Şunu da sizlerle paylaşmak istiyorum: Bakın, bir gün gelecek, "Uzun Adam" diye methiyeler düzen şahıs, mahkûm olmamak için işten çıkardığınız doktordan rapor almak zorunda kalacak. Burası Türkiye, herkes hesabını kitabını buna göre yapsın. Niye mi böyle söylüyorum? İlahi adaletin tecellisine yürekten inandığım için. Herkes hesabını buna göre yapsın.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)