GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın'ın 19/2/2015 tarihli 58'inci Birleşimde usul görüşmesiyle ilgili yaptığı konuşması sırasındaki bazı ifadelerine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:59
Tarih:20.02.2015

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, dün gece AKP Grup Başkan Vekili Sayın Ahmet Aydın kendisinden hiç beklemediğimiz bir konuşma gerçekleştirdi ama bu konuşmanın ötesinde siz de Başkanlık Divanı olarak İç Tüzük'ü ve sataşma nedeniyle söz isteyenlerin hakkını hukukunu çiğnediniz. Bilmiyorum beni duyabildiniz mi Sayın Başkan?

BAŞKAN - Duyuyorum Sayın Gök, sizi dinliyorum zaten.

LEVENT GÖK (Ankara) - Şimdi, Sayın Aydın bu konuda yapmış olduğu açıklamada -bana cevap verirken bunları ifade etti- "Bu yasaya ancak ve ancak suç işleme eğilimi olanlar karşı çıkabilir." dedi. Tabii bu, ağır bir ifade. Yani Cumhuriyet Halk Partisi, devleti kuran bir parti, burada bulunan herkesin varlık nedeni olan bir parti; Türkiye'ye demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve kanunların üstünlüğünü getirmiş bir parti. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak böyle bir sözün söylenmesini reddediyoruz ve Sayın Ahmet Aydın'ın bu konuşmadan dolayı hem Meclisten hem Cumhuriyet Halk Partisinden ve elbette ki diğer partilerden de özür dilemesini bekliyoruz.

Bu arada, Sayın Aydın yine açıklamasına devam ederken aslında AKP'nin Türkiye'yi hangi hâle getirdiğini de ifade etti. Konuşmasının devamında şunları söyledi: "Bu yasayla vatandaş can ve mal emniyetinin olduğu bir ortamda dolaşmak istiyor. Vatandaş, özgür bir ortamda devletin, can ve mal emniyetini sağlamasını istiyor. Bu yasaya ihtiyaç var, masum insanların korunmasına ihtiyaç var -aynen sözler şöyle- ve biz de bu yasayı bunun için getiriyoruz." diye dikkat çekiyor. Yani şunu ifade ediyor Ahmet Aydın: Türkiye'de, ülkemizde can ve mal emniyeti kalmamıştır. Sanki iktidara yeni geldiler. On iki buçuk yıldan beri iktidarda olan bir partinin söylediği ve vardığı nokta son derece hazindir.

Sayın Başkan, bu konuşmalar, tartışmalar sırasında bütün milletvekilleri sıraya girdiler ve isimlerini size yazdırdılar. Tüm isimler elimizde. Şimdi Ahmet Aydın'ın elbette bu konuda ben gereğini yapacağını düşünüyorum ama sizin de gereğini yapmanız gereken bir konu var. Şimdi, siz milletvekili arkadaşlarımız kuyruğa girdiği zaman aynen şöyle söylediniz: "Tüm milletvekilleri liste yapsınlar." Değil mi Sayın Başkan?

BAŞKAN - Evet.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sonra tekrar devam ettiniz: "Tamam, liste yapılsın, söz vereceğim, liste yapılsın. Ne yapayım?" dediniz, değil mi Sayın Başkan?

BAŞKAN - Evet.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sonra "Sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum." dediniz Sayın Zozani'ye, "Buyurun." dediniz ve maalesef ondan sonra terk ettiniz, gittiniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Siz itiraz ettiniz ama. Sizin itirazınız var orada.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - İşlemi başlatmışsınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Başlayan işlemi durduruyorsun, bırak ya!

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Biraz önce, başlayan işlemi sürdürdü.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Konuşma! Başlayan işlemi sen durduruyorsun.

BAŞKAN - Cevap vereceğim efendim, terk edip gitmedim efendim.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, başlayan bir işlemi sürdürmeniz gerekirken, milletvekillerinin isimlerini almışken, hepsine söz vereceğinizi beyan etmiş ve bu konuda bir liste yapmışken siz Tüzük'ten kaynaklanan bir yetkinizi kötüye kullandınız ve oturumu terk ettiniz. Sizin de bütün milletvekillerinden özür dilemeniz gerekiyor çünkü bu milletvekillerinin Sayın Ahmet Aydın'ın özür dilemesine ihtiyacı yok, sizin de özür dilemenize ihtiyacı yok ama herkes kürsüye gelip kendisini ifade edecekti ve Sayın Aydın'a gerekli cevabı verecekti.

Teşekkür ederim.