| Konu: | Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 21.02.2015 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sabahı bulan bu görüşme maratonunda sanırım artık bir akla ve hep beraber ne oluyor diye bir sormamızın gerektiği zamanları yaşıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu gemiyi hepimiz yürütüyoruz ve hepimizin de ayrı ayrı ortak sorumluluklarımız var. Bu geminin su alması hâlinde kimsenin kendini emniyette hissetmeyeceği bir ortamda olacağı muhakkaktır. Bu toplumdan oy almış AKP'linin de Cumhuriyet Halk Partilinin de Milliyetçi Hareket Partilinin de ve Halkların Demokratik Partisinin de herkesin de meşru platformda söyleyecekleri vardır ve bu meşru ortamı yaratmak da iktidarın görevidir.
Bugünkü Meclisimizde olanlar ve yaşanılanlar bu Gazi Meclisin, sanırım, Meclis hayatında yaşadığı en kara günlerden biridir. Buna son vermemiz gerekiyor. Böyle bir tabloda siyasetçiye, siyaset kurumuna ve Meclise olan itibarı ve güveni koruyamayız. Şimdi hep beraber bu önümüze gelen tasarıyla, bu tekliflerle ilgili durum değerlendirmesinin yapılması ve şu anda daha tasarının görüşmelerinin tamamlanması bitmeden, Mecliste yaşanılan tartışmalara bakarak bunun ülkemizde açacağı derin yaralara bir bakmamız gerekiyor.
Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak, herkesi, sorumlu bir muhalefet anlayışıyla sağduyuya ve sükûnete ama bunu sağlamak için de iktidarı göreve davet ediyoruz.
Bu konuların tekrar müzakeresi gerekiyor değerli arkadaşlarım. Bu konular yakıcı, bir atom bombası gibi, Meclisimizi beş gün, gördüğünüz gibi yangın yerine çevirdi. Bunlardan kurtulmamız gerekiyor. Meclisimiz bundan kurtulmalı ki toplumumuza da bunlar yansımasın.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimiz şurada "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." diye yazan bir yazının altında görevlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Vesayeti reddediyoruz. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." dediğiniz zaman onun üstünde hiçbir vesayet yoktur. Bu vesayet hiç kimse tarafından hissettirilmemelidir ve hissettirildiği zaman da bu Meclis gereğini yapmalıdır.
Cumhurbaşkanı Malatya'da aynen şunları diyor değerli milletvekilleri: "İç güvenlik yasasına karşı çıkmak bana göre terörle mücadeleye karşı çıkmaktır." ve ayrıca daha önemlisi "Ne yaparlarsa yapsınlar, bu Parlamentodan her türlü engellemeye karşın bu yasa çıkacaktır."
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri bellidir. Cumhurbaşkanları kanunları yayınlar, gerekirse veto eder Meclise gönderir ya da Anayasa Mahkemesine başvurma hakkına sahiptir. Ama bir Cumhurbaşkanının daha Mecliste görüşülmeden "Bu yasa her türlü engellemeye rağmen çıkacaktır." demeye hakkı yoktur.
Eğer derse ne olur? Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak deriz ki: "Egemenliğin kaynağı kayıtsız şartsız milletindir." Ama sadece Cumhuriyet Halk Partisinin söylemesi yetmez. İktidar partisinin de söylemesi gerekir ve özellikle Meclis Başkanının da buna karşı bir tutum alması gerekir.
Sayın AKP'li milletvekilleri, umuyorum ki ve diliyorum ki, böyle bir karşı çıkışı sizler de yaparsınız ve üzerinize bir talimat, bir gölge gibi düşen bu sözlerden kurtulursunuz. Bence en önemli sıkıntı kaynağı da budur.
Değerli milletvekilleri, çoğunluk bazen demokrasinin de sona ermesine yol açabilir. Bir zafer sarhoşluğu içerisinde kimse kendini görmemelidir. Herkes bir gün hesap vereceği noktaya mutlaka gelecektir.
Şimdi sükûnetle, akılla ve mantıkla düşünme zamanıdır diyorum. Hepinizi akla, sükûnete ve bir kez daha düşünmeye davet ediyorum.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)