| Konu: | Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 23.02.2015 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis tarihî, son on günkü işlemlerin büyük bir çoğunluğunun hükümsüz olduğunu mutlaka günün birinde yazacaktır. Özellikle 21 Şubat ve bugün gerçekleşen işlemlerin hükümsüzlüğü Meclis tarihine geçecektir, eninde sonunda geçecektir. Bu adaletsizlik, bu hukuksuzluk, bu keşmekeşlik, bu zorba uygulamalar günün birinde mutlaka ama mutlaka tescillenecek ve tarihe öyle geçecektir. Siz AKP Grubu ve AKP Grubunu temsilen Meclis Başkanlık Divanında bulunan ve şu anda esasında AKP Grubuna başkanlık eder durumda olan Meclis Başkan Vekili, bu tarihî vebalin altında imzası olan kişiler olarak geçeceksiniz. Eninde sonunda bu böyle olacaktır.
Yanlışta ısrar, sizin açınızdan her geçen gün bataklığa biraz daha saplanmadır; her geçen saat bataklığa biraz daha saplanmadır. Sizi bu yanlıştan, bu bataklıktan kurtarmaya çalışıyoruz. Derdimiz sadece biz değiliz, Parlamentonun doğru işler yapmasına olanak yaratılmasını arzu ediyoruz. Çıkıyorsunuz, burada diyorsunuz ki: "Muhalefet engelleme hakkına sahiptir." Muhalefet engelleme hakkını kullanmıyor, böyle bir şey söz konusu değil. Muhalefet partisi burada yapılan yanlış işlerin doğrultulması üzerinde muhalefetini yapıyor. Yanlış işlere "yanlış" dediği için muhalefet ediyor. Siz iktidarsınız diye, siz getirmişsiniz diye, doğru olacak diye bir kaide söz konusu değildir. Sayısız örnekler gördük ve siz sürekli "Biz çoğunluğuz, biz doğrusunu yaparız." dediniz. Aynı kanunda, aynı maddede bu Parlamento bir yıl içerisinde 5 defa değişiklik yaptı. Neyin sonucuydu bu değişiklik? Siz her defasında yanlış yaptınız, uygulamada yanlışlığı açığa çıktı, tekrar bir ay sonra Meclis gündemine getirdiniz, "Efendim, kusura bakmayın yanlış oldu, düzeltiyoruz." dediniz. Şimdi, biz size yanlışlıklarınızı söylüyoruz. Bir haftadan beridir biz yanlışlığınızı yüzünüze söylüyoruz, size ayna tutuyoruz ama kendinizi görmemekte ısrar ediyorsunuz. Bu yanlıştan dönülecek, eninde sonunda bu yanlıştan dönülecek, şu ya da bu şekilde bu yanlıştan dönülecek, bunu bilesiniz.
Bu vesileyle, söz almışken bir hususu daha düzelteyim, basına yanlış yansımalar söz konusu. Biraz önce grubumuzun önergelerinin gündeme alınmaması üzerine Divanın tutumuna itiraz ederken Meclis Başkanlık Divanı Üyesi Sayın Bayram Özçelik mikrofonuyla bize saldırıda bulundu.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Aboo, ne yalan ya! Allah Allah, mikrofonla nasıl saldırıyor ya? Mikrofonu kırdın ya! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Recep Bey, görüntüyü beraber inceleyeceğiz.
RECEP ÖZEL (Isparta) - İncele.
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Bakın, eğer Bayram Özçelik önce mikrofonuyla bize vurmaya yeltenmişse yalanınla birlikte mikrofonu da sana yedireceğim!(x)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah! Tersi olursa?
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Buradan özür dileyeceğim. Evet, mikrofonuyla birlikte sana yedireceğim, bunu unutma.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Tersi olursa biz de sana yedireceğiz. Sen de yiyeceksin mikrofonu! Hayret bir şeysin ya! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Kesinlikle, bakın kesinlikle. Sizinle peşin konuştuk, bununla peşin konuştuk. Bu yanlışınızda ısrar etmeyin. Bu saldırgan tutumunuzdan vazgeçin. Bu saldırgan tutumunuzdan vazgeçmenizi size tavsiye ediyoruz; tamam mı, bu saldırgan tutumunuzdan vazgeçmenizi... Diyorum ki: Bu saldırgan tutumu...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Saldırgan sensin. Saldırdın gözümüzün önünde be. Ayıptır, bu kadar da yalan konuşulmaz!
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Yalanı sen söylüyorsun. Yalancı sensin! Yalanı sen söylüyorsun! Yalancı sensin!
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Saldıran sensin ama. Herkes gördü. Herkesin önünde oldu, herkesin önünde. Yalan söylüyorsun!
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Evet, görüntüler ortada, birlikte inceleriz. Yalancı sensin! Yalancı sensin! Yalancı sensin!
BAŞKAN - Lütfen Sayın Zozani...
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Biraz sonra ortaya çıkacak.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Çıkacak ortaya, göreceğiz. Özür dileyecek misin?
ADİL ZOZANİ (Devamla) - Eğer benim dediğim şekilde değilse özür dileyeceğim, ama benim dediğim şekildeyse o mikrofonu sana yedireceğim. Gel birlikte izleyeceğiz.