GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İç Tüzük'ün 13'üncü maddesi uyarınca daha önce yanlış yapıldığı iddia edilerek itiraz edilen oylamayla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı kararını vermeden 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam edilmemesi gerektiğine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:25.02.2015

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, bundan önce bir torba yasa sırasında da İç Tüzük'e aykırı bir şekilde hareket edilmiş ve Sayın Meclis Başkanı İç Tüzük'e aykırı hareket edildiği için bir torba yasa ve raporunu komisyona iade etmişti.

Bakın, yine, elimde 687 sıra sayılı bir şey var. Sayın Cemil Çiçek buna diyor ki: "...hükmü açıklanan nedenlerle rapor ve metin yeniden değerlendirilmek üzere dosyasıyla birlikte ekte gönderilmiştir." Sonra komisyon başkanı yazıyı yazıyor, diyor ki: "Komisyonumuz bu raporun Genel Kurula sunulmasına..." Ondan sonra Meclis Başkanı diyor ki: "Benim yapacak bir şeyim yok." Şimdi, böyle bir oyuna Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesinin getirilmesi doğru değil. Benim önergem, eğer buradaki bir talebim İç Tüzük'e uygun değilse işleme almıyorsunuz. İç Tüzük'e uygun olmayan bir adım atılmışsa İç Tüzük'e aykırı olan bu raporun görüşülmesi kabul edilemez.

Bakın, burada "Sayın Cemil Çiçek" diyorsunuz. Peki, toplandınız, bunlarla ilgili, bu raporla ilgili "Komisyon Başkanı bunu geri çeksin." dedi. Komisyon Başkanı da yazdı, dedi ki: "Geri çekilmesine gerek yoktur."

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Ne biçim Başkansa.

OKTAY VURAL (İzmir) - Sonra Meclis Başkanı "Vallahi İç Tüzük'e göre yapacak bir şey yok..." Böyle bir tezgâha, böyle bir kumpasa kesinlikle irademizin getirilmesini kabul edemeyiz. Onun için yapılması gereken şey, bu konuda irade açık ve net olsun. Son oylamaya kadar bekleyip ondan sonra böyle, usulünden verilmiş bir cevapla bu gasba izin verilmesini kabul etmemiz mümkün değil. Örneği burada: Meclis iradesi, Meclis Başkanı "İç Tüzük'e aykırı bir şekilde teşekkül etmiş bir rapor var, iade et." diyor, komisyon başkanı Meclis Başkanının iradesinin üstünde, tekrar "Efendim, yüce Genel Kurula sunun." diyor. Yüce Genel Kurul hukuka aykırılıkları onaylayan bir yer değildir, yüce Genel Kurul hukuka uygunluğu sağlaması gereken bir yerdir.

O bakımdan, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, burada açıkça ifade ediyorum: Böyle geçiştiren ifadelerle Meclis Başkanının durumu idare etmesi kesinlikle kabul edilemez. Bu konuda kesin bir tavır oluşturmaya, bununla ilgili, İç Tüzük'e aykırı yapılmış işlem ve eylemlerle ilgili teşekkül etmiş raporlar ve eğer İç Tüzük'e açık olarak icra edilmiş uygulamalar varsa bu uygulamalar düzenlenmeden raporların görüşülmemesi esas olmalıdır.

Teşekkür ederim.