| Konu: | İç Tüzük'ün 13'üncü maddesi uyarınca daha önce yanlış yapıldığı iddia edilerek itiraz edilen oylamayla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı kararını vermeden 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam edilmemesi gerektiğine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 25.02.2015 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, bu konuyla ilgili yakınmalarımızı biz de birkaç gündür dile getiriyoruz. 21 Şubat 2015 tarihindeki oturumun İç Tüzük'e uygun olmayan bir şekilde yönetildiğini ve orada kabul edilmiş görünen bazı maddelerin aslında İç Tüzük ihlali olduğu için şu anda kabul edilir durumda olmadığını ifade ediyoruz.
Şimdi, mevcut durum şu oluyor: Sizin uygun yönetiminiz ortada olmadığı için 1'inci, 2'nci ve 3'üncü maddelerle ilgili durum netleşmiş değil. Yani, dolayısıyla, yasa tasarısının ilk üç maddesini biz uygun görüşülmedi olarak biliyoruz ama ilk üç maddesiyle ilgili durum netleşmeden de şu anda 20'nci maddeye kadar geldik. Şimdi, yasa tasarıları görüşülürken birbiriyle ilgili olan maddelerle ilgili bir yanlışlık yapılmışsa o sonuç diğer maddelerle ilgili görüşmeleri de etkileyebilir. Nitekim, bu yasa tasarısı içinde de ilk üç maddeyle ilgili hususlar diğer yirmi madde içerisindeki pek çok maddeyle de direkt ilişkilidir. Dolayısıyla, ilk üç maddeyle ilgili durum diğer maddelerle ilgili görüşmeleri de doğrudan etkiliyor. Grup başkan vekilleri olarak arka odada Meclis Başkan Vekili Sayın Sadık Yakut'un katıldığı toplantıda bize şu söylendi: "Bu konuda, Başkan, hemen yarın sabah Başkanlık Divanını toplayacak, bununla ilgili durumu netleştirecek, Genel Kurulda da biz bunu açıklayacağız." denildi.
Şimdi birkaç gündür biz İç Tüzük'ün 13'üncü maddesinin işletilmesiyle ilgili talebimizi yineliyoruz. Bize verilen cevap: "Bu konuyla ilgili çalışmalar başlatılmıştır, bu konuyla ilgili süreç işliyor." Biz bunu, siyasi parti gruplarının iradesine karşı, parti adına ortaya konan itirazlara karşı ciddiyetsiz bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Meclis Başkanlığı, Meclis Genel Kurulunda bu kadar gerilimli oturumların yaşandığı; bu kadar ağır kavgaların, darpların olduğu; milletvekillerinin kaburgalarının kırıldığı, omurgalarının zedelendiği, hastane müşahede odalarında tutulduğu bir ortamda beş gün boyunca "Kanada'dadır." demek suretiyle âdeta buradaki ortamdan kendini izole etmiş olmasını da anlaşılmaz olarak değerlendiriyoruz. Meclis Başkanının yapması gereken şey -yani olabilir, orada bir planlama dâhilinde eğer bazı çalışmalara, programlara katılıyorsa- ortaya çıkan bu durumdan sonra acil olarak ülkeye dönmesiydi, bu durumları netliğe kavuşturmasıydı. Bunlar yapılmadı. Beş gün boyunca biz hâlâ oyalanmaya devam ediyoruz.
Ama en azından sizden şunu talep ediyoruz Sayın Başkan: Meclis Başkanı ne zaman gelecek? Bu Başkanlık Divanını ne zaman toplayacak? Uygunsuz olarak şu anda görüşülen bu yasa tasarısıyla ilgili net kararları ne zaman bize bildirecek? Yani bunların bir an önce açığa kavuşması gerekiyor. Bu çağda, teknolojinin, iletişim kurallarının bu kadar ilerlediği bir çağda, sizin bugüne kadar Meclis Başkanıyla bu durumları netleştirmiş olmanız gerekiyordu.
Ayrıca, Sayın Serindağ'ın ilettiği hususa da tamamen katılıyoruz. Yani o oturumu yöneten ve dolayısıyla siyasi parti gruplarının itirazını alan Meclis Başkan Vekili olarak da sizin bu durum netleşinceye kadar da oturumu yönetmeme şeklinde bütün siyasi partilerin bu iradesine saygınızı gösteren bir tavır içerisinde olmanızı bekliyorum.
Teşekkür ediyorum.