GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İç Tüzük'ün 13'üncü maddesi uyarınca daha önce yanlış yapıldığı iddia edilerek itiraz edilen oylamayla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı kararını vermeden 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam edilebileceğine ve AK PARTİ Grubunun, gazi Meclisin üyelerine yakışır bir duruş sergilediğine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:25.02.2015

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Birkaç gündür bu tartışmaları yapıyoruz. İç Tüzük'ün 13'üncü maddesi açık ve net. Eğer birleşim devam ederken herhangi bir yanlışlık tespit edilirse, Başkan, o konuda yanlışlık itirazında bulunan kişinin görüşüne katılıyorsa derhâl düzeltme yapar. Başkanla iddia eden arasında görüş farklılığı varsa, usul tartışması açıp Genel Kurulun oyuna sunar. Ama daha sonra devam eden cümle "Yanlışlık birleşimden sonra anlaşılırsa..." Önce Meclis Başkanının yanlışlık olduğuna ikna olması gerekir, inanması gerekir. Böyle bir durum Meclis Başkanlığına gönderildiği takdirde Başkan, Divanı toplayarak takip edilecek yolu kararlaştırır. Ki, bu konuyla ilgili muhalefet partisi milletvekili arkadaşlarımızın iddiaları şu: "Karar yeter sayısı istedik duymadınız. Yoklama talebinde bulunduk duymadınız." şeklindeki ifadeleri.

OKTAY VURAL (İzmir) - Uygulanmadı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - "Uygulanmadı" ifadeleri.

Bakın, buradaki gözüken, şudur söyledikleri: Kanun maddesinin "evet" şeklinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konudaki iradesinin var olmasına rağmen, karar yeter sayısında istenilen çoğunluk olup olmadığıyla ilgili bir tereddüt hasıl olduğunu ifade etmekteler ve yine, istedikleri yoklama taleplerinin olmaması. Kanunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca, ki istenilen doğrultuda, Hükûmet ile Komisyonun istediği doğrultuda oylanmasına rağmen, Türkiye Büyük Millet Meclisinde o anda 184 milletvekilinin bulunup bulunmadığının tespiti hakkındadır. Yani oylamanın şekli, oylama yanlış olmuştur, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi "ret" vermesine rağmen, Başkanlık, Genel Kurul "evet" demiştir şeklinde bir iddia yok. Sadece toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısının olup olmadığıyla ilgili bir iddia var. Başkanlık makamının bakıp oylama sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu o anda kanunu kabul etmiştir veya reddetmiştir -oylama ne yöndeyse- Genel Kurul kararını vermiştir ama muhalefet partilerinin iddiaları karar yeter sayısının var olup olmadığı veya toplantı yeter sayısının var olup olmadığı konusundadır.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Dolayısıyla İç Tüzük'ün var olup olmadığı...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ki burada bir maddeyle ilgili sayın milletvekillerinin iddia ettiği konu da tamamen geçersizdir çünkü bu konuda görüşmeler devam eder. Bitse bile, kanunun tamamı oylansa bile yine ön tıkanmamıştır. Anayasa'mızda, İç Tüzük'ümüzde bir kanunla ilgili itiraz yolları her zaman açıktır ve açıklanmıştır, o yollar hiçbir zaman tıkanmamıştır.

İkincisi: Sayın Oktay Vural'ın söylediği 35'inci maddeyle ilgili Meclis Başkanının yapacağı bir konu kalmamıştır çünkü Meclis Başkanının 14'üncü maddeye göre görevleri tanımlanmıştır. Yine, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 35'inci maddesine göre komisyon gündemine hâkimdir. Komisyon kendi kurulundaki yaptığı görüşmelerde o ifadede bulunmuş ve tekliflere madde ihdasını görüşmüştür. Meclis Başkanlığı bu gerekçelerini yazmış ama komisyon kararında ısrar ederek yaptığı işlemin doğru olduğunu ifade etmiştir.

Nitekim, bununla ilgili çok çeşitli örnekler mevcuttur. Geçmişte, sadece AK PARTİ iktidarları döneminde değil, 1973 yılından bu tarafa uygulanan İç Tüzük çerçevesinde yapılan değerlendirmelere bakıldığında bu işlemlerin yapıldığı ortadadır. Eğer böyle bir iddia varsa yine yol açıktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu görüşmelerine devam eder. Anayasa Mahkemesine gitme yolu açıktır. Bildiğiniz gibi, Anayasa Mahkemesine gidebilmek için ana muhalefet partisi veya 110 milletvekili bir araya gelerek bu işlemleri gerçekleştirebilir. Ana muhalefet partisi tek başına da gidebilir, siyasi partiler ittifak ederek 110 milletvekili bulup Anayasa Mahkemesine de gidebilirler. Yapılan işlemde, durdurma taleplerinde herhangi bir doğruluk yoktur.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan...

OKTAY VURAL (İzmir) - Anlaşıldı zaten, kumpası deşifre etti.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - O anlamda şunu ifade ediyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi hiçbir zaman bir milletvekilinin "Ben bunu doğru bulmuyorum, şöyle yapıyorum." şeklindeki istekleri doğrultusunda ara veremez, çalışmalarını durduramaz.

Bir haftaya yakın bir süredir, gerçekten hiç hoşumuza gitmeyen, Türkiye Büyük Millet Meclisinin mehabetine; bu Gazi Meclisin onuruna, vakarına yakışır duruşlar olmadı. Meclis Başkanlık Divanı şiddete maruz kaldı, hatta Meclis Başkanlık Kürsüsü milletvekilleri tarafından işgal edilmeye çalışıldı...

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bunu en son söyleyecek kişi sensin Elitaş ya! Sen kürsüde kadınlara davranışını bir kere göz önüne getir sonra konuş ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - ...ve bir siyasi partinin grup başkan vekili burada konuşurken diğer partinin grup başkan vekili tarafından yumruklu ve tekmeli saldırıya maruz kaldı. Açıkçası, bunlara hiç kimse bir şey söylemeden "Bize saldırı yapıldı." diye ifade ediyorlar.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, konumuz 13'üncü madde, başka konular değil!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - AK PARTİ Grubu hiç kimseye saldırmamıştır. AK PARTİ Grubu burada şiddet uygulamamıştır. AK PARTİ Grubu edep ve adap içerisinde, Gazi Meclisin üyelerine yakışır bir şekilde duruş sergilemiş...

DEMİR ÇELİK (Muş) - Bunu hakaret sayıyoruz Başkan, biz edepsiz miyiz?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - ...ve bu yasayı görüşmek üzere hâlâ vakarlı ve edepli bir şekilde devam etmektedir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)