| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 25.02.2015 |
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin temel sorunlarından birisi işsizlik sorunudur. Özellikle iktisadi idari bilimler fakültelerinden mezun olanlar ve son dönemde de üniversitelerden mezun olup gelen öğretmenlerimiz iş bulmada ciddi sıkıntı çekiyor ve bu, hem iktisadi idari bilimler fakültesi mezunları ve hem öğretmenlerimiz ve aynı şekilde diğer birçok bölümden mezun olan insanlarımız polislik mesleğini seçerek hem böylesine bir şerefli mesleğin mensubu oluyor hem de işsizlik sorununu bir şekilde çözüyorlar. Ama sizin daha önce getirmiş olduğunuz 28 yaş sınırı, bu süreç içerisinde işsiz kalan, iş arayan birçok vatandaşımızı mağdur bıraktığı için bizim önerimizle şimdi bunun 30 yaş sınırına getirilmesi ve bu vesileyle birçok vatandaşımızın da bu mağduriyetten kurtularak iş bulması umudunu önerimizle teklif ediyoruz ve ümit ediyoruz ki bu önerimize vereceğiniz destekle de birçok vatandaşımızın sorunu çözülecektir.
Değerli arkadaşlar, bir hususun da burada altını çizmem lazım. Öncelikle, konuşmama "Sayın Başkan" diye başlamadım çünkü Sayın Başkan benim gözümde tarafsızlığını yitirmiştir. Kendisini geçen gün eleştirdiğim için, yirmi beş gün önceden müracaat ettiğim hâlde, sırf kendisini eleştirdim diye, yarın için istediğim söz hakkını bana sunmadı. Azerbaycan Dostluk Grubu üyesiyim. Sayın Necdet Ünüvar'la beraber ve Sayın Ali Özgündüz ve diğer arkadaşla beraber yarınki Hocalı soykırımını, beraber, bir bütün hâlinde, biraz önce, saat tam on ikide andık geldik ama bu bütünlüğü burada oturan Sayın Sadık Yakut bozmuştur, söz hakkımızı engellemeye çalışmıştır. Niye? Çünkü yalan konuştuğu için o gün ve ben de kendisini yalan konuşmasından dolayı eleştirdiğim için bu söz hakkını bizden esirgemeye çalışıyor. Ama Sayın Sadık Yakut, her yerde sizin yalan konuştuğunuzu söylemeye devam edeceğiz.
Ama sadece siz mi yalan konuşuyorsunuz? Hayır. Hükûmet Sözcünüzden öğrendiniz herhâlde, Bülent Arınç'tan öğrendiniz. Bülent Arınç Hükûmet Sözcüsü olarak diyor ki: "Bu yasa tasarısı üç günde geçti." Eğer bu yasa tasarısı üç günde geçtiyse, Sayın Komisyon Başkanı, iki ay boyunca bu Meclisin odalarını niye işgal ettiniz, Mecliste ışıkları niye yaktınız, Meclisin çayını niye içtiniz, Meclisi o kadar masrafa niye soktunuz?
ENGİN ALTAY (Sinop) - Yemek de yediler bir de.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Meclisin yemeğini niye yediniz,(x) personelini niye çalıştırdınız?
OKTAY VURAL (İzmir) - Hiç çalışmamışlar, üç günde üstünkörü yapmışlar ya!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Size sataşıyorum, söz hakkı düşüyor. Meclisi iki ay boyunca çalışıyor gibi gösterip burada bir dolandırıcılık yaptığınız şüphesi ortaya çıkıyor. Ya dolandırıcılık(x) yaptınız ya Meclisi dolandırdınız, Sayın Komisyon Başkanı,(x) ya da Hükûmet Sözcünüz yalan konuşuyor. Ya dolandırıcısınız ya yalancısınız. Bundan ikisinden birisi doğru, iki doğrudan birisi yanlış. Şimdi gelin bunu söyleyin. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - İyice şaşırmışsın sen!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Böyle söylemedi mi? Televizyon ekranlarında 80 milyonun gözünün içine baka baka Bülent Arınç demedi mi "Bu yasa komisyonlardan üç gün içinde geçti."
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Geçmedi. Yanlış söyledi. Ben içindeyim.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Eğer üç gün içinde geçtiyse... Komisyon üyesisiniz, ben de Komisyon üyesi olmadığım hâlde ara ara geldim, Komisyon Başkanı Mehmet Bey de burada, çok değer verdiğimiz bir Komisyon Başkanı, zan altında bırakıyor kendisini. Sayın Komisyon Başkanı ve İçişleri Komisyonu üyelerinin hepsi zan altındadır, muhalefet Komisyon üyeleri dâhil. Yani bizi kandırmışsınız değerli arkadaşlar, bizi kandırmışsınız.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Rapor yazımı üç gün.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Hayır. "Üç gün sürdü." dedi canlı yayında.
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Canlı yayında da yanlış söylüyordun dün akşam.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Raporun yazımı üç gün.
SİNAN OĞAN (Devamla) - "Üç gün sürdü. Muhalefet orada karşı çıkmadı, gelmiş, burada muhalefet şov yapıyor." dedi.
OKTAY VURAL (İzmir) - O izci işareti yapmış demek.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Açsın Komisyon tutanaklarını, okusun o zaman.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, burada ya yalancısınız ya dolandırıcısınız. Bunun ikinci bir şıkkı yok.
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Dün akşam canlı yayında da yanlış söylüyordunuz. Sonra özür dilediniz canlı yayında.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Evet, beni izlemeye devam edin arkadaşlar. Canlı yayınımı da hiç kaçırmıyorsunuz maşallah. Beni izlemeye devam edin.
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Haberi izledik, haberi.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Beni izlemeye siz devam edin arkadaşlar.
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Yarın bundan da özür dilersin.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Beni izlemeye siz...
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Sonra bu konuda da özür dilersin.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Görüyorum ki programlarımı da kaçırmıyorsunuz maşallah.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SİNAN OĞAN (Devamla) - Ama karşıma çıkmaya da cesaret edemiyorsunuz. Hodri meydan, ya burada ya televizyonlarda. (MHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.
Hocalı katliamıyla ilgili, Milliyetçi Hareket Partisinden Reşat Doğru, Cumhuriyet Halk Partisinden Ali Özgündüz ve AK PARTİ'den Necdet Ünüvar'a yarın için söz verilmiştir.
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Komisyon üyelerine, dostluk grubu üyelerine söz vereceksiniz.